Hatay/ Samandağ, Mağaracık ve Hıdırbey mahallelerinde, “Acil kamulaştırma” kararıyla tapulu arazilerine devletin el koymasına karşı mahallelinin açtığı davaların duruşmaları görülmeye başlandı.
İlki Salı günü görülen dava sonrası açıklama yapan mahalleli hukuksuzluğun giderilmesi çağrısında bulundu.
Arazilerine el konulan davacılar ve avukatlarının yanı sıra, mahalle sakinleri, demokratik kitle örgütü temsilcileri, çevre ve ekoloji örgütü temsilcileri Hatay Adliyesine gelerek destek verdi.
Antakya 4. İdari Mahkemesi'nde görülen duruşmada vatandaşlar ve avukatları hazır bulunurken, duruşma sonrası adliye binası önünde açıklama yapıldı.
Mağaracıklıların kamulaştırmaların iptali için açtığı davanın duruşması görüldü. Mahalleden üç kişinin bireysel açtığı duruşmaların üçü de arka arkaya görüldü.
Av. Ecevit Alkan, TOKİ avukatı 'Bu insanlar kamulaştırmadan memnun çünkü para alıyor' gibi bir şey söyledi. Kimse memnun değil. Ne Dikmece'de ne Mağaracık'ta yapılan kamulaştırmadan kimse memnun değil. İnsanalar bu yoksullukta avukat ücreti verip, toplantılar yapıyorsa istemiyordur. Yıllarca çalışıp, mal edinmişler. Hayvancılık ve tarım yapıyorlar. Bildikleri tek hayat bu. Bu insanlar sanayici değil ki parayı ver gitsin diyesin. Daha iyi, başka arazi verseniz o da kabul ama vatandaş arazisinden çıkmak istemeyince kolluk müdahale ediyor. Burada satın alınan arazi değil, hayatlar. İnsanların ellerine para verip, 'İstanbul'a, Ankara'ya git' diyorsunuz. Kimse gitmeyecek. Şu yıkımda bile bırakıp gitmek istemediler” değerlendirmesinde bulundu.
Mağaracıklıların zeminin kaygan olduğunu defalarca söylediğine vurgu yapan Alkan, "Mağaracıklılar zemin kayıyor diyor devlet zemin etüdü yaptım diyor ama zemin uygun değil. Mağaracık'ta bina kayarsa milli servet gidecek yine. Geçmişte imara açılan Odabaşı, Ekinci yıkıldı. 300 dönüm alanda 3 kuyu açarak zemini anlayamazsınız. Samandağ'da 4 bin hak sahibi TOKİ kabul etmedi. Kendi imkanıyla prefabrik yaptı. Devlet yerinde dönüşümü desteklemeli." dedi.
Mahkeme çıkışı açıklama yapan El Koymalara Karşı Direniş Platformu'ndan Çağla Cemali, "Bugün biz içeride şunları sorduk 500 askerle bize saldırdıklarında kamu yararı neredeydi, ağaçlarımızı söktüklerinde kamu yararı neredeydi ve TOKİ'nin tüm savunması kamu yararı için topraklarımızı gasp ettiklerini söylediler.
Köylülere köy evi yerine lüks tarım evleri yapıyorlarmış bizim ihtiyacımız bu değil. 8000 konut yaptıklarını söylüyorlar Samandağ'da planlanan konut sayısı 20 binin üzerine çıktı hepsi yalan.
Biz bugün birlikteydik, topraklarımızı korumaya direnmeye devam edeceğiz. Burayı kolay kolay vermeye niyetimiz yok" şeklinde konuştu.
Avukat Cuma Irmak ise zemin etüdü ile ilgili yaptığı açıklamada, "Davalı idarenin de kabul ettiği, bizim de söylediğimiz şey zemin etüdü yapılmadı.
Yarın 6 Şubat benzeri bir deprem olduğunda burada felaket meydana gelirse taşın altına elini koymayan herkesin burada vebali boynuna olacak. Bunu da buradan dile getirmek istiyorum” dedi.
TİP Hatay Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ferit Diker, yurttaşların hayatının hiçe sayıldığının altını çizerek, Hazine ve vakıf arazilerinin kime peşkeş çekileceğini sordu.
Hazine arazileri varken, verimli tarım arazilerinin neden seçildiğini sorarak konuşmasına başlayan Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu da yaşananların ekolojik yıkımla birlikte insanların geçim kaynağının, kimliğinin ve kültürünün yok edildiğini söyledi.
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları