Hatay/Samandağ Mağaracık Mahallesinde acele kamulaştırma kararına karşı El Koymalara Karşı Direniş Platformu'nun çağrısıyla eylem yapıldı.
TOKİ konutları için belirlenen alanda yüzlerce zeytin ve narenciye ağacının kesilmesine tepki gösteren mahalleli, “Fidanını al, gel! Direnişi büyütelim!” talebiyle 'Büyük Mağaracık Buluşması' gerçekleştirdi.
Mağaracık Mezarlığı yanında toplanan halk geçtiğimiz günlerde iş makineleriyle, kepçelerle girerek güvenlik güçleri kontrolünde ağaçları sökülen arazilere kadar yürüyüş yaptı.
Yürümek için bir araya gelen mahalleliye CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, CHP Milletvekili Mehmet Güzelmansur, Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay, Belediye Meeclis Üyeleri, CHP, DEM Parti İl ve İlçe Örgütü temsilcileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri, emek örgütleri, kadın örgütleri ve çok sayıda vatandaş destek verdi.
Ellerinde fidanlarla yürüyen vatandaşlar "Bu daha başlangıç mücadeleye devam!, Hak hukuk adalet!, Hükümet istifa!, Direne direne kazanacağız!" sloganları attı.
Zeytinliklerini fidanlarla savunan halk “Bu sadece bir toprak meselesi değil, hayatlarımızı savunuyoruz.” diyerek yürüdü.
Ağaçların söküldüğü alanda hazırlanan platformda El Koymalara Karşı Direniş Platformu adına Çağla Cemali, topraklarına el konulan mahalleliler, CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, CHP Hatay İl Başkanı Hakan Tiryaki,TİP İlçe Başkanı Önder Tam, DEM Parti Hatay İl Eş Başkanı Naim Özbek, Samandağ Belediye Eski Başkanı Refik Eryılmaz, Samandağ belediye Başkanı Emrah Karaçay, SES Hatay Şube Eş Başkanı Nilgün Aşkar ve TÖP ve Kaldıraç temsilcileri konuştu.
“OĞLUM O TOPRAKLAR İÇİN 25 YIL ÇALIŞTI, HANGİ VİCDAN BENDEN ALACAK?”
Toprağı kamulaştırılanlar adına konuşma yapanlardan biri de depremde oğlunu ve gelinini kaybeden Zarife Yükler oldu.
Vakıflı' da bulunan arazisinin kamulaştırıldığını belirterek "Şimdi bu proje çizilirken 1.500 dönüm arazi tapuludur, gidiyor, bunun arkasında topraksızlaştırılma var. Kimisinin dört dönüm var ama arkasında dört yüz kişilik nüfusu var. Ayağını toprağa basacak yer kalmıyor. Bu nasıl bir düzen, bu nasıl bir sistem, bu nasıl bir vicdan. Ben buradan vicdanlara sesleniyorum, bu projeyi çizenler mutlaka geri adım atmalıdır yoksa halkımızın vicdanında yargılanacaklardır. Oğlum 25 yıl Arabistan'da da çalıştı, o toprağı almak için. Depremde vefat etti. Hangi vicdan gelip onu benden alacak önce beni oraya gömmeleri lazım."
Yükler, ayrıca kamulaştırma işleminin ardında topraksızlaştırma olduğunu, bu düzenin halkı ve köylüleri yok saydığını savundu. “Bu nasıl bir düzen, bu nasıl bir sistem, bu nasıl bir vicdan?” diyen Yükler, projeyi çizenlerin halkın vicdanında yargılanacağına dikkat çekti ve bu yanlışın bir an önce düzeltilmesini talep etti.
“BU TOPRAKLARI BİR GECEDE, 'BEN YAPTIM OLDU' MANTIĞIYLA ALAMAZSINIZ”
Eylemde konuşan CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, bu toprakların sıradan topraklar olmadığını, bu toprakları almak için babaların Suudi Arabistan çöllerinde, bin bir emekle para kazandığını söyleyerek şunları kaydetti: "Evde de hanımı, çocuklarına hem annelik hem babalık yapıyordu. Binbir emekle alınan o toprakları siz bir gecede 'ben yaptım oldu' mantığıyla alamazsınız. Sopayla kamu hizmeti yapamazsınız, geçti o dönemler. 'Biz her istediğimizi yaparız, hukuk tanımayız' o dönemler de geçti, gidiyorsunuz zaten. Hepimiz çok iyi biliriz ki bin bir emekle alınan topraklar sadece parayla alınmadı, bu topraklar... bir taraftan çocuklara bakılırken bir taraftan da bu bahçelerde sabahtan akşama kadar emek var. Bu bahçeler toprak olmanın çok ötesinde yaşam damarı. Asla o damarların kesilmesine müsaade etmeyeceğiz."
"Batsın sizin hizmetiniz, sizden gelen hayrı da istemiyoruz”
Hükümetin “Biz hizmet getireceğiz” söylemini Amerika'nın Ortadoğu'ya demokrasi getirmesine benzeten Mullaoğlu, şöyle devam etti: “Aynı anlayışla olan hizmeti de demokrasiyi de bütün bu zalimlerin hizmet anlayışını da ayaklarımız altına alıyoruz. Yeter artık her gün sabah uyanıyoruz bir gün Büyükşehir Belediye Başkanının diplomasını alıyorlar, saçma sapan iddialarla insanlar içeri alınıyor, bir gün burada vatandaşlarımızın evladının emeği ile aldığı evladını kaybetmiş, topraklardan hangi vicdanla çıkaracaksınız. Batsın sizin hizmetiniz istemiyoruz sizden gelecek hayrı da istemiyoruz. Sonuna kadar sizlerle beraber olacağız, gücümüz neye yeterse gerekirse sizinle burada yatacağız ama asla burada sizin topraklarınızı almalarına müsaade etmeyeceğiz.”
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları