Samandağ Gençlik Platformu tarafından geçtiğimiz Pazartesi günü Abdullah Cömert Alanında basın açıklaması gerçekleştirdi. Samandağ Gençlik Platformu’nun son zamanlarda artarak çoğalan çocuk istismarına dikkat çekmek amacıyla Platform üyesi gençlerin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasına Eğitimsen Samandağ Şube Yöneticileri ve üyeleri destek verdi. Basın açıklamasını Platform adına Gökhan Nural okudu. Nural, açıklamasında “ Her geçen gün daha da fazlalaşan, sistemin yozlaşmışlığının ve çürümüşlüğünün en önemli ana halkalarından biri, kuşkusuz çocuk istismarıdır. Emperyalist kapitalist sistem doğası gereği doyumsuzdur; sınırı, kuralı ve ahlakı yoktur. Bunun için amaca giden her yol mubahtır. Kural kuralsızlık, ahlak da ahlaksızlıktır. Egemen sınıf kendini acımasız bir şekilde büyütmeyi amaçlarken diğer taraftan topluma bütün gerici tutum ve davranışları aşılamaya çalışmaktadır. Her gün 8 kadının katledildiği, taciz ve tecavüzlerin yaşandığı ülkemizde hiçbir kadın ve çocuğun can güvenliği yoktur. Faillerin hiçbir ceza almadan dışarıda aramızda dolaşması devletin sapık zihniyetinin toplum içinde rahatça gezmesine yol açmaktadır. Ve cezasız kalan her suç insanlara suç işleme özgürlüğünü tanımaktadır. Çocukların hayatının baharını yaşamaları gerekirken tecavüzcü devlet ve onların bekçileri tarafından uygulanan istismarlar, yaşamları boyunca boyunlarına ağır bir zincir takmış, acı, tahribat ve çeşitli travmaları da beraberinde getirmiştir. Ve gün geçmiyor ki yeni bir güne tecavüz haberi ile uyanmayalım. Daha birkaç gün önce uzman bir psikolog raporuna göre Elmalı'da davası gündeme gelmiş biri 7 ve diğeri 10 yaşındaki iki kardeşin yazı ve çizimleri ile anne ve üvey babaları tarafından çocukların satıldığı belgelenmiştir. Bütün bu iğrençliği gösteren gazeteci Sinan Aygül'ün yaptığı cinsel istismar haberinden sonra tutuklanması, fakat bunları gerçekleştiren anne ve üvey babanın hala dışarıda olması kokuşmuş tecavüz zihniyetinin bir ürünüdür. Çocuk istismarları her zaman uzağınızda değil, daha bir iki gün önce yanı başımızda Tekebaşı Mahallesi'nde ki bir şahıs 10 yaşındaki kız çocuğunu eve çağırarak cinsel istismarda bulundu. Ve belki de bizim hiç duymadığımız binlerce istismar vakası yaşanmakta. İnsan Hakları Derneği’nin 2018 raporu istatistiklerine göre; çocuk istismarında Türkiye dünyada 3. sırada yer almaktadır. Aynı zamanda çocuklara yönelik cinsel suç davalarında son 10 yılda %700 artış olduğu saplanmıştır. Bütün bu verilere rağmen devlet engelleyemediği çocuk istismarını, engelleyememekle kalmayıp verilere erişim engeli getirerek bir yandan olayları örtbas ederken, diğer yandan failleri ve istismarı gizlemeye çalışmaktadır. Peki bizler halk olarak ne yapmalıyız. Ülkemizdeki hukuk sistemi bu yönlü işlemese bile çocuk istismarı olarak bildiğimiz bu sapıklığa bilinçli bakmak, bu çürümüşlüğü ortadan kaldırmak ve gelecekteki yaşamı çocuklara güvenle bırakmak zorundayız. Bu sebeple de çocuk istismarında sadece zanlıyı tartaklamakla, onu yargılamakla yetinmek yerine buna sebep olan Emperyalist- kapitalist sisteme karşı amansız bir mücadele içinde olmalıyız. Kişiyi bu hale getiren toplumsal çöküşü, o kişi ve kurumların hangi dünya sistemine bağlı olduğunun bilincinde olarak mücadelemizi büyütmeliyiz. Sadece önümüzdeki çöplüğü değil daha da uzaklara bakarak o büyük çöplüğün kendisini görmeli ve onun kaynağına karşı savaş açmalıyız, mücadelemizin her daim arkasında olmalıyız.” İfadelerine yer verdi. Açıklama slogan ve alkışlarla sona erdi.