"Gerekirse Sonuna Kadar Mücadele Edeceğiz" "Gerekirse Sonuna Kadar Mücadele Edeceğiz"

25 Kasım’da dünyanın ve ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Hatay’da da kadınlar bir kişi daha eksilmemek, şiddetin her türüne karşı çıkmak için sokaklara çıkacak. 
Savaşlardaki, evdeki, sokaklardaki, medyadaki, işyerindeki şiddetin, cinayetlerin, tacizin, tecavüzün son bulması için taleplerini yineleyecek.           
Kadına yönelik şiddet, yalnızca cinsiyeti nedeniyle kadınlara uygulanan şiddet davranışıdır. Türkiye’de 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, kadına yönelik şiddeti şöyle tanımlıyor:
“Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranış.”
25 Kasım, 1981 yılından beri gayri resmi, Birleşmiş Milletler’in ilanıyla da 1999 yılından beri resmi olarak Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak anılıyor. 25 Kasım 24 yıldır anılsa da tarihi 1960’lara dayanıyor. 
EKİM AYINDA 48 KADIN CİNAYETİ, 23 ŞÜPHELİ KADIN ÖLÜMÜ
Türkiye’de 14 yıldır kadın cinayetlerini durdurmak için mücadele eden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Ekim 2024 Raporunda “İhtiyacı tespit ettiğimiz 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verilerini kamuoyuna açıklıyoruz. Bakanlıklar ise kadın cinayeti verilerini maalesef sistematik şekilde tutmayıp paylaşmıyor. Kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümleri gerçekliğini açıklamakla birlikte, kadın cinayetlerini durdurmak için somut çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi de devletin görevidir. Bu görevin yerine getirilmesi için de ilgili tüm bakanlıkların, tüm mekanizmaların harekete geçirilmesi için mücadeleye devam edeceğiz. 
 31 kadının hangi bahane ile öldürüldüğü tespit edilemedi.
Bu ay 48 kadın cinayeti işlenmiş, 23 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 48 kadından 10’u boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile, 3’ü ekonomik bahanelerle, 3’ü failin oğlunun intiharına sebep olduğunu düşündüğü bahanesiyle, 1’i evli olduğu kadına hakaret ettiğini düşündüğü bahanesiyle öldürüldü. 31 kadının ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi.31 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.” İfadeleri ne yer verdi.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun şiddetten ölen kadınlar için oluşturduğu dijital anıtta haberimizi hazırladığımız ana kadar 2024 yılında katledilen 402 kadının ismi yer aldı.
TÜRKİYE’DE DE KADIN CİNAYETLERİNİN VAHŞETİ ŞOK EDİCİ BOYUTTA 
1 Ocak- 18 Kasım arasında basına yansıyan erkek şiddeti verilerine göre erkekler, 344 kadını öldürdü, 110 kadını taciz etti, 201 çocuğu istismar etti, 558 kadına şiddet uyguladı, 13 kadına tecavüz etti. Erkekler en az 544 kadını seks işçiliğine zorladı. 263 kadının ölümü basına "şüpheli" olarak yansırken, erkekler, en az 40 çocuğu öldürdü.
Güncel küresel gelişmeler, kadın haklarının küresel ölçekte kötüleştiğinin ve kadına yönelik şiddete karşı koruma eksikliğini gösteriyor.
Savaş ve çatışmaların yol açtığı şiddetin sonuçları on binlerce kadın ve çocuk için ölümle, taciz ve tecavüzle, beslenme, eğitim, sağlık gibi en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmesiyle sonuçlanmakta. Dünya genelinde savaş, çatışma ve zulümden kaçan insanların sayısı giderek artıyor. UNICEF, Gazze’deki savaşın aileler için yıkıcı ve her gün bir hayatta kalma mücadelesi vermek olduğuna, binlerce kadın, çocuk ve gencin saldırılarda öldürüldüğüne ve yaralandığına dikkat çekerek yarısı çocuk olmak üzere yaklaşık iki milyon kişinin şiddet olaylarından kaçmak zorunda kaldığını bildiriyor.
TÜRKİYE’DE KADINLAR 25 KASIM EYLEMLERİNDE NEYE DİKKAT ÇEKİYOR?
Türkiye’de kadın cinayetlerine karşı yükselen kadın hareketi her yıl 25 Kasım ve 8 Mart’ta yaptığı eylemlerde “Koruma, aklama, yargıla”, “Cezasızlığa son” “6284’ü uygula” , “Daha fazla Eksilmek İstemiyoruz”, “Şiddet ve tacize karşı örgütlen, mücadeleyi yükselt!” slogan ve pankartlarını kullanıyordu. İstanbul Sözleşmesi’nin toplumda bilinirliğinin arttığı yıllarda, sözleşmeden çekilmesine yönelik tartışmalar başlamıştı. 
Türkiye, Resmî Gazete’de 20 Mart 2021’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye ilişkin Avrupa Sözleşmesi”nden çekildi.
MİRABAL KARDEŞLER KİMDİR?
Mirabal Kardeşler olarak bilinen, Patria, Minerva ve María Teresa, 1930’lu yıllardan 1961’e kadar Dominik Cumhuriyeti’ni yöneten Rafael Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele etti. 1960’lı yıllarda mücadele ülke çapına yayıldı. 
Rejime karşı halk arasında gizli örgütler kuruldu. Bu örgütlerden biri de üç kız kardeşin kurduğu “Clandestine” hareketi oldu. Trujilo, Mirabal kardeşler ve eşlerini terörist ilan etti. Trujillo, 2 Kasım 1960’ta yaptığı konuşmada, “Ülkenin en büyük iki sorunu Kilise ve Mirabal kardeşlerdir” dedi. 
Trujillo’nun konuşmasından 23 gün sonra Minerva, Maria ve Patria Mirabal kardeşlerin arabalarının önleri kesildi. Üç kardeş ve şoförü Rufino de la Cruz öldürüldü. Kardeşlerin diktatör rejimi ortadan kaldırmak için kurdukları Clandestine Hareketi ise kadınların öldürülmelerinden bir yıl sonra diktatörlüğün yıkılmasında önemli rol oynadı. 
1981 yılından beri 25 Kasım, kadına karşı şiddetle mücadele etme günü olarak anılıyor. Türkiye’de de her yıl kadınlar “erkek şiddetine dur” demek için eylemler düzenliyor.  Birleşmiş Milletler, 1999’da resmi olarak “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” ilan etti.
6284 SAYILI KANUNUN ÖNEMİ NE?
6284 sayılı kanunun evli olmayan bireyleri de koruması önemlidir. 6284 sayılı kanunun evli olmayan bireyleri kapsayıp kapsamadığı tartışmalı bir konudur, bu tartışmalar Yargıtay kararlarına konu oldu.
Şiddet uygulayan kişi tanımının genişletilmesi açısından önemlidir. 6284 sayılı kanun, bu kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışları uygulayan veya uygulama tehlikesi bulunan kişileri şiddet uygulayan kişiler olarak tanımlar.
Şiddetin tanımının yapılması ve fiziksel şiddetten farklı şiddet türlerinin dahil edilmesi açısından önemlidir. 4320 sayılı kanunda şiddetin tanımı beli değildir. 6284 sayılı kanunda şiddet, “Kişiye, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar veren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranış” olarak tanımlandı.
Önleyici ve koruyucu tedbirlerin dahil edilmesi ve zorlama hapsinin getirilmesi açısından önemlidir. Bu yasa ile delil ve belge aranmadan gerekli önlemlerin derhal alınabilmesi mümkün olmuş, mülki amir ve hakim tarafından koruyucu tedbirlerin verilebilmesi sağlanmıştır. Tedbir kararına aykırılık durumları için zorlama hapsi getirildi.
Şiddetle mücadelede kurumsal yaklaşım talep etmesi açısından önemlidir. Şiddet önleme ve izleme merkezlerinin (ŞÖNİM) kurulması ve uygulamaların takibi hedefleniyor.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları