Kadınlar, Kolektif Sofra Etrafında Bir Araya Geldi Kadınlar, Kolektif Sofra Etrafında Bir Araya Geldi

Kadın Yaşam Merkezi Psikoloğu Nurseli Çapar tarafından, Çocuklarda Mahremiyet Eğitimini, Önemini ve Nasıl verileceğini kaleme aldı. 
Psikolog Çapar yazısında şu ifadelere yer verdi. 
“Mahremiyet eğitimi, çocukların bedensel, duygusal ve zihinsel sınırlarını tanımalarını ve bu sınırları koruyabilmelerini sağlayan kritik bir eğitimdir. Bireylerin kişiliklerinin, ruh sağlığının ve cinselliklerinin korunabilmesi için oldukça önemlidir. Günümüzde çocukların maruz kalabileceği dijital tehditler, sosyal baskılar ve fiziksel tehlikeler göz önüne alındığında, mahremiyet eğitimi artık her zamankinden daha önemli hale gelmiştir. Bu eğitim, çocukların kendilerine yönelik olası zararları önceden fark etmelerini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda başkalarının sınırlarına da saygı göstermeyi öğrenmelerine yardımcı olur. Özellikle günümüzde sık sık duyduğumuz çocuk istismarı vakalarının gidişatına dur demek açısından çocuklara mahremiyet eğitimim verilmesi şarttır. Mahremiyet eğitimi, çocukluktan itibaren ilk olarak anne-baba tarafından verilir. Bu eğitimi doğru bir şekilde vermek için anne-babaların bu konu hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir.
Neden Önemli?
Mahremiyetini korumayı öğrenemeyen çocuklar kötü niyetli kişilerin hedefi haline gelebilmektedirler. Çocukların mahremiyet eğitimini alması, sınırlarını çizebilmesi temel bir güvenlik unsurudur.
Mahremiyet ihlalleri, çocukların ruh sağlığını derinden etkileyebilir. Kendi sınırlarını belirlemek ve bu sınırların ihlal edilmesine karşı durabilmek, çocuğun öz saygısını ve duygusal dayanıklılığını geliştirir.
Mahremiyet eğitimi çocukların fiziksel ve duygusal sınırları öğrenmelerini sağlar bu sayede ileriki yaşamlarında sağlıklı ilişkiler kurmalarını kolaylaştırır.
Mahremiyet Eğitimi Nasıl Verilmeli?
0-2 yaş grubuna mahremiyet eğitimi vermek zor olabilir ancak o yaş grubunda çocuğun mahremiyetine saygı duymak gerekir. 3 yaştan itibaren mahremiyet eğitimine tam anlamıyla başlanmalıdır. Çocuğun yaş grubuna uygun dil kullanılmalı, yaşına ve gelişimine uygun örnekler verilmelidir. Küçük çocuklarda “ vücudun sana ait” “ hayır demek hakkın” “ seni rahatsız eden durumlarda hayır demelisin” gibi ifadelerle başlanabilir. Daha büyük yaştaki çocuklarda ise özellikle dijitalleşmenin daha da yaygınlaştığı günümüzde dijital mahremiyet, kişisel verileri korumak gibi daha karmaşık konular ele alınabilir.
Çocuklara, bedenlerinin özel olduğunu ve kimsenin izni olmadan onlara dokunamayacağını öğretmek çok önemlidir. “İyi dokunuş-kötü dokunuş” kavramı, bu eğitimin temel taşlarındandır. Çocuklar, herhangi bir rahatsızlık hissettiklerinde bunu ifade etme ve durma hakkına sahip olduklarını bilmelidir.
 İnternetin çocuklar için büyük bir iletişim ve eğlence aracı olduğu günümüzde, dijital mahremiyetin korunması da büyük bir öneme sahiptir. Çocuklara sosyal medya, oyun platformları veya mesajlaşma uygulamaları gibi dijital ortamlarda kişisel bilgilerini paylaşmamaları gerektiği öğretilmelidir.
Çocuklar, mahremiyet ihlallerine uğradıklarında ya da rahatsız edici bir durumla karşılaştıklarında bunu rahatlıkla aileleriyle paylaşabilmelidir. Açık ve yargılayıcı olmayan bir iletişim ortamı oluşturmak, çocukların kendilerini güvende hissetmelerini sağlar. 
Çocuklar, yetişkinlerin davranışlarını gözlemleyerek öğrenirler. Bu nedenle, ebeveynlerin ve eğitimcilerin de kendi sınırlarına saygı göstermeleri, çocuklara güçlü bir örnek teşkil eder. Kendi mahremiyetine ve çocuğunun sınırlarına değer veren bir yetişkin, çocuğun da bu bilinci geliştirmesine yardımcı olur.
Çocuklarda mahremiyet eğitimi, onların sağlıklı bireyler olarak yetişmelerinde kritik bir rol oynar. Bu eğitim, çocukların hem bedensel hem de duygusal sınırlarını tanımalarını ve korumalarını sağlar. Aynı zamanda başkalarının mahremiyetine saygı gösterme bilincini geliştirir. Ebeveynler ve eğitimciler, bu süreci çocukların yaşına uygun ve sürekli bir şekilde desteklemelidir. Bu sayede çocuklar, güvenli ve sağlıklı bir şekilde büyüme fırsatı bulacaktır. Bu eğitimin en temelinde özgüven yatar. Kendine güvenen, kendi sınırlarını koruyabilen ve başkalarının sınırlarına saygı gösteren bireyler yetiştirmek bizler yanlarında olmasak da kendilerini koruyabilmelerini sağlar. 
Mahremiyet eğitimini vermek her zaman kolay olmayabilir. Bu durumda profesyonellerden destek almak işimizi kolaylaştırır.
Psikolog Nurseli Çapar
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları