6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlerin yakınları, Ankara Kızılay'da bir araya gelerek adalet çağrısını yineledi.
Emek ve Demokrasi Güçleri'nin desteğiyle düzenlenen açıklamada, sorumluların hâlâ yargılanmaması eleştirildi.
Basın açıklamasında konuşan depremzede Hatice Açıkalın, "Bizim canlarımız 28 aydır toprak altında, sorumlular ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor. Adalet istiyoruz. Geç gelen adalet, adalet değildir" diyerek yaşadıkları adaletsizlik duygusunu dile getirdi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından geçen 28 ayda devletin ihmalleri, cezalandırılmayan sorumlular ve ağır yaşam koşullarına karşı seslerini duyurmak isteyen depremzede aileler, Kızılay Konur Sokak'ta bir araya geldi. Aileler adına konuşan Zeynel Nihadioğlu, “Bu sadece bir basın açıklaması değil, aynı zamanda bir direniş çağrısıdır” dedi.
“DEVLET DEPREMDE YAŞANAN İHLALLERE KULAK TIKIYOR”
Depremde yaşanan ihmallere dikkat çeken Nihadioğlu, “Depremin hemen ardından devlet sahada yoktu. AFAD yoktu. Asker yoktu. Bugün burada etrafımızı saran polisler yoktu. Sadece sessizlik, çaresizlik ve ölüm vardı. İlk 72 saat hayati önemdeyken, enkaz altında kalan binlerce yurttaşımız zamanında müdahale edilmediği için hayatını kaybetti. Deprem bölgesine internet kısıtlaması getirildi, insanlar yardıma ulaşamasın, çığlıklar duyulmasın diye iletişim susturuldu. Kızılay gibi kamu kaynaklı kurumlar ise depremzedeye yardım etmek yerine, çadır ve konserve satarak halkın sırtından para kazandı. Bu utanmazlık, bu halka düşmanlık açıkça kayda geçti. Deprem sürecinde canlı ya da cansız hiç bir şekilde ulaşılamayan yüzlerce kayıp depremzedenin akibeti halen belli değil. Ailelerin deprem kayıpları konusundaki tüm çabalarına yetkililer kulak tıkamaya devam etmektedir” dedi.
Zeynel Nihadioğlu, Hatay'da Ahmet Güreşçi'nin karakolda işkenceyle öldürüldüğünü, kardeşi Tahsin Nihadioğlu'nun da polis şiddeti sonrası şüpheli şekilde hayatını kaybettiğini belirtti.
Deprem sonrası yaşanan ihmallerin ve hak ihlallerinin cezasız kaldığını söyleyen Nihadioğlu, taleplerini şöyle sıraladı:
Arama kurtarmadaki gecikme ve engellemeler soruşturulmalı
Kolluk kuvvetlerinin uyguladığı işkenceler yargıya taşınmalı
Sorumlular müteahhitlerle sınırlı kalmamalı, kamu görevlileri ve siyasi sorumlular da yargılanmalı
Doğayı talan eden projelere karşı direnen vatandaşlar cezalandırılmamalı
"ADALET YALNIZCA MÜTEAHHİTLERLE SINIRLI KALMASIN”
Adana'daki Alpargün Apartmanı'nda babasını ve kardeşini kaybeden Gizem Çetin, mahkemenin müteahhit ve teknik sorumluya verilen cezayı bozmasına tepki gösterdi. " Ben kardeşimi enkazda dört gün sonra buldum. Babamı bir mezarlık morgunda, bir sürü ölünün içinde buldum. Savaş alanı gibiydi her yer. Tek istediğimiz adalet." dedi.
Malatya'da kardeşini kaybeden Hatice Açıkalın ise tutuklama kararı çıkmayan sanıklara tepki gösterdi: " "Hapis cezası verilen sanıklar tutuklanmadı. Malatya'da genel olarak bu tutum sergileniyor. Sanıklar ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor, bu kabul edilebilir bir durum değil. Kamu görevlileriyle ilgili yargılamalar ise hâlâ başlamadı. Adalet istiyoruz. Geç gelen adalet, adalet değildir. Bizim canlarımız 28 aydır toprak altında; sorumlular ise hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam ediyor. Sanmayın ki bu sadece bizim başımıza geldi. Bu ülkede hepimizin başına gelebilir çünkü bir deprem ülkesiyiz. Ancak deprem dirençli kentlerimiz yok" dedi."
“KATİLLER YARGILANSIN, HELALLEŞME YOK”
Hatay'da annesini kaybeden Kübra Özyurt da “Unutmadık, affetmedik, helalleşmedik. Mücadelemiz katillerin ve ihmali olanların yargılanması için. Sadece müteahhitler değil, kamu görevlileri de hesap versin istiyoruz. ” dedi.
“YARGILANACAKSINIZ”
Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, “Sadece müteahhitler değil, rant düzenini kuran siyasi sorumlular da yargılanmalı” diyerek adalet mücadelesinin tüm topluma ait olduğunu vurgulayarak "Yaşam hala zor, insanlar hala yoksulluk içinde. O zaman unutmayacağız demiştik. Depremzedelerin adalet mücadelesi yalnızca o yıkıntıların arasında kaybolan canlarımız için değil; bugün memleketin her köşesi deprem riski altındayken, hepimiz ailelerimizle birlikte o yıkıntıların altında kalma tehdidiyle karşı karşıyayız. Bu nedenle bu adalet mücadelesi herkesin mücadelesi olmak zorunda." dedi.
Karaca, 28 aydır depremzedelerin dişleriyle tırnaklarıyla mücadele ettiğini vurgulayarak, "Göstermelik yargılamalarda kamu görevlileri yok, belediye başkanları yok. Siyasi rantı ilişkilerle kuranlar yok. Ve en önemlisi, bu rant düzenini kuran AKP iktidarının yetkilileri yok. Yargılanacaksınız" ifadelerini kullandı.
“O TERAZİ BİR GÜN MUTLAKA ADİL TARTACAK”
Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri adına yapılan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı:
"Deprem için adalet isteyenleri susturmak isteyenlere, depremi bizlere borç çıkarmaya çalışanlara, ışık hızıyla yaptığı evleri 'lütuf' diye sunanlara bir sözümüz var: 1999'dan bu yana tüm felaketlerin hesabını soracağız. Deprem için adalet demeye devam edeceğiz. Mücadelemizde kaybettiklerimizi yaşatacağız. Antakya gibi kadim, çok kültürlü, demokratik şehirlerin yeniden inşası ve demografinin korunması için elimizden geleni yapacağız. Bugüne kadar 6 Şubat'ı unutturmayan, depremzedelerin yanında olan tüm demokrasi güçlerine, sivil toplum örgütlerine teşekkür ediyoruz. Bilinmelidir ki adalet yerini bulana dek mücadelemiz sürecek. Adaletin terazisini kendi çıkarına göre eğip büktüğünü sananlara sesleniyoruz: O terazi bir gün mutlaka adil tartacak.”
Foto:Haber merkezi-Haber: Neslihan Sağaltıcı