Necmettin Çalışkan: Şehirlerin Canlanması  Esnaftan Geçer! Necmettin Çalışkan: Şehirlerin Canlanması Esnaftan Geçer!

Samandağ Ekoloji Grubu, HBB ve Samandağ Belediye Meclis üyesi Ferit Diker ile birlikte Samandağ ilçesinde Mağaracık, Kurtderesi,  Vakıflı ve Hıdırbey mahallelerindeki “Tapu İptalimağdurlarına dayanışma ziyareti gerçekleştirdi.
 HBB ve Samandağ Belediye Meclis üyesi Ferit Diker, herkesi “tapu iptali” mağdurlarıyla dayanışmaya davet ettiği açıklamasında şu ifadelere yer verdi.  
“Bütün DKÖ, STK, Odalar, Sendikalar, kooperatifler,  hareketler, platformlar, partiler, muhtarlar, her partiden belediye başkanları ve meclis üyelerini, her partiden milletvekillerini vb duyarlı yapıları ve vatandaşları Samandağ ilçemizde tapu iptali mağdurlarıyla dayanışma ve destek ziyaretleri yapmaya davet ediyoruz. Hukuk ve insan hakları herkese lazım.
DEPREMDEN BETER 
06.02. 2023 depreminden bu yana ülkemiz Türkiye'nin Hatay ilinde depremzede vatandaşa yapılan haksızlıklar depremden beter.  
Depremzedelerin konteynerde yaşama mahkûm edilmesinin veya konut hakkının karşılanmamasının nedeni tapusunun iptal edilmesine karşı çıkan vatandaşlar değildir.  Hatay Samandağ ilçesinde 20 bin dönüm üzerinde hazine ve vakıf arazileri var. 
 İlçemiz de, İlimizde ve bütün ülkemiz Türkiye'de en büyük arazi zengini devlet hazinesi ve vakıflardır. Gerçekten depremzedelerin konut sorununu çözmek isteyen kamu idaresi ve İnşaat sermaye şirketleri (!) Hazine ve Vakıf arazilerinde 10 Hatay daha inşa ederler.  
Deprem konutları vakıf ve hazine arazilerinde yapılabilir. Karar vericilerin hazine mallarını boş bırakıp vatandaşın küçük geçimlik tarım ve barınma için kullandığı veya çocuklarına yaşam alanı olarak planladığı, gelecek güvencesi tapulu arazilere göz koyması yanlıştır, abesle iştigaldir. Her ne kadar yetkililerin emanetinde olsa da Hazine ve Vakıf arazileri tüm topluma aittir.  
Toplumun malı olan hazine ve vakıf arazileri; deprem yaşamış, canını, malını, sokağını, yaşam alanını kaybetmiş toplumun barınma sorununu çözmek için neden kullanılmaz? 
Bu anlayış sosyal, demokratik, hukuk devleti ve insan hakları ile bağdaşmaz. Samandağ'da devasa büyüklükteki hazine arazilerini hangi sermaye grubu için rezerve etmeyi düşünüyorsunuz? 
Hazine ve vakıf arazilerini hangi Enerji, turizm, maden, kimya sermaye şirketleri için tahsis etmeyi düşünüyorsunuz? 
 Asrın (!) depremini yaşamış vatandaşın malını, geçim kaynağını, yaşam alanını, tapusunu iptal etmeyi hangi insan haklarına, anayasaya, kanuna, hukuka, vicdana, mantığa sığdıracağız? 
Yurttaşın tapulu malının hemen sağında, solunda vb bitişiğinde, yakınında olan hazine ve vakıf arazilerini gerçekten ihtiyacı olan depremzedelerin konut sorununu çözmek için neden kullanılmaz? 
Asrın Felaketini yaşamış alanlarda İnşaat, Turizm, Kimya, maden sermeyesini beslemek (gözerini toprak doyursun) zorunda değiliz. 
Kamu idaresi enerji, turizm, maden, beton, kimya vb sermaye şirketlerinin CEO'su gibi davranamaz. Demokratik laik sosyal hukuk devleti kar amacı 
güden müteahhitlerin değil ihtiyaç sahibi yurttaşındır.  Vatandaşlık haklarının en önemli kolonu emekle elde edilen “Mülkiyet Hakkıdır”. Mülkiyet hakkının ilgası Vatandaşlık Hakkının ve İnsan haklarının ilgasıdır. “
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları