Dünya Doktorları Derneği, İsrail'in Gazze’deki hastanelere yönelik saldırılarını kınadı. Dernekten yapılan açıklamada, Gazze’deki binlerce hasta, sağlık personeli ve yerinden edilmiş insanın hayatının büyük risk altında olduğu belirtilerek; sivillerin, hastaların, sağlık personelinin korunmasına yönelik adımların acil olarak atılması için çağrıda bulunuldu. 

İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarında kentteki birçok hastane de hedef haline geldi. Dünya Doktorları Derneği’nden, bugün yapılan yazılı açıklamada, saldırılarda çok sayıda sağlık personelinin yaşamını yitirdiğini; binlerce hasta, sağlık personeli ve yerinden edilmiş insanın hayatının büyük risk altında olduğunu belirtildi. Gazze’deki hastanelere yönelik saldırıların kınandığı açıklamada; sivillerin, hastaların, sağlık personelinin ve altyapıların korunmasına yönelik gerekli adımların acil olarak atılması gerektiği vurgulandı. Dünya Doktorları, tüm devletlere, derhal bir ateşkesin sağlanması; tam, güvenli ve engelsiz insani yardıma erişiminin İsrail hükümeti tarafından yeniden sağlanması yönünde her türlü baskıyı uygulaması çağrısını yineledi. 

“HASTALAR VE PERSONEL, SALDIRILARDAN KAÇMAYA ÇALIŞILIRKEN VURULDU” 

Dünya Doktorları Derneği’nin açıklamasında şunlar kaydedildi: 

“Birçok hastane, doğrudan hava saldırılarının hedefi haline geldi. Bu saldırılarda çok sayıda sağlık personeli yaşamını yitirdi. Kudüs Hastanesi'nin yoğun bakım ünitesi ile Şifa Hastanesi'nin doğumhanesi, oksijen istasyonu ve cerrahi kliniğinin bir kısmı ciddi şekilde hasar gördü. Hastaneler karadan kuşatıldı. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) kaynaklarına göre, hastanede bulunan hastalar ve personel, saldırılardan kaçmaya çalışırken vuruldu. Hastanelerin dışına çıkmaya korkan ve fiziksel olarak hareket etmekte zorlanan siviller, hastanede yiyecek, su ve elektrikten yoksun bir şekilde yaşamak zorunda bırakıldı. 13 Kasım itibarıyla Şifa Hastanesi'nde yaklaşık 600 hasta, 200'den fazla personel ve bin 500 yerinden edilmiş kişi sıkışıp kaldı. Şifa Hastanesi, aynı zamanda Gazze'deki en büyük tıbbi tesis ve on binlerce kişi için bir sığınak. Raporlara göre, hastanelerde keskin nişancılar tarafından hedef alınan hastalar ve sağlık personeli var. Cenazeler, hastaneye yapılan sonu gelmeyen korkunç saldırılarından dolayı gömülemediği için Şifa Hastanesi'nin avlusunda çürüyor. Gazze'deki en büyük sağlık tesisinin göbeğinde bulaşıcı hastalıkların yayılma riski önemli derecede arttı.” 

“ÇATIŞMANIN TÜM TARAFLARI UYGUN ÖNLEMLERİ ALIP GEREKLİ ADIMLARI ATMALIDIR” 

Açıklamada, İsrail Hükümeti’nin sağlık altyapısına yapılan saldırıları, hastanelerin Filistinli silahlı gruplar tarafından askeri hedefleri korumak için kullanıldığı iddiasını ileri sürerek bu saldırıları meşrulaştırma çabasında olduğunu vurgulandı. Açıklamada, sivil altyapının hiçbir zaman askeri hedefleri korumak için kullanılamayacağı, ancak bunun saldıran tarafın sivillere yönelik riski dikkate alma yükümlülüğünü ortadan kaldıramayacağının altı çizildi. Uluslararası insancıl hukuk (UİH) kapsamında, hastaneler ve sağlık personelinin özel koruma altında olduğu belirtilen açıklamada şu bilgilere yer verildi: 

“Çatışmanın tüm tarafları; hastaları, sağlık personelini ve sivilleri korumak için uygun önlemleri alıp gerekli adımları atmalıdır. DSÖ, sağlık sisteminin çökmekte olduğu uyarısında bulunarak buraları boşaltmanın siviller için bir ‘ölüm fermanı’ olacağını açıkça ifade etti. Gazze'nin güneyindeki hastanelerin zaten aşırı kalabalık olduğu göz önüne alındığında, İsrail'in hastanelere gönderdiği tahliye emrinin UİH'ye göre uygun önlem olamayacağı açıktır. Tıbbi malzeme eksikliği ve yaşanan elektrik kesintileri, sivil halka sağlık hizmetinin ulaştırılmasını ciddi şekilde etkilemektedir. Acil durum jeneratörlerinin yakıtının tükenmesiyle Gazze'nin kuzeyindeki hastanelerden biri hariç hepsi kapandı. Birçok hastanenin jeneratörlerinin durması, yaşam destek ünitelerine ihtiyaç duyan hastaların hayatını riske attı. 11 Kasım'dan bu yana Şifa Hastanesi'nde prematüre bebeklerin de içinde bulunduğu 32 hasta, yaşam destek ünitelerinin elektrik kesintisi nedeniyle çalışamaması sonucu hayatını kaybetti. Hastanelerin çökmesi, sağlık hizmetlerine yönelik büyük ihtiyaçlar, temiz suya olan ihtiyaç, sıcaklık düşüşleri ve şiddetli yağışlar sivil nüfusun hayatını daha da tehlikeye atıyor.” 

Dünya Doktorları, hastanelere yapılan saldırıların derhal durması çağrısında bulunarak hastanelerin bombalanmasına, hastaların öldürülmesine seyirci kalınamayacağının altını çizdi. 

 

Kaynak: anka