Hollandalı örgütlere göre, hükümet liderlerinin aldığı bu karar hem basın özgürlüğüne hem de Hollanda yasalarına aykırı.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ardından AB Komisyonu tarafından hazırlanan yaptırım paketi kapsamında, Rus kamu yayıncısı RT ve Sputnik'in, Avrupa genelinde yasaklanması kararlaştırıldı.

AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Josep Borrell kararın ardından yaptığı açıklamada, "Kremlin'in sistematik bilgi ve dezenformasyon manipülasyonu, Ukrayna'ya yönelik saldırıda aktif bir araçtır. Bugün Putin'in manipülasyonuna karşı ilk ve önemli adımı atıyoruz" demişti.

Komisyonunun bu hafta başında kabul ettiği 6. yaptırım paketinde de Rus kanalları Rossija 24, RTR Planeta ve TV Centre yayınlarına yasak getirildi.

Hollanda'daki üç önemli internet şirketi BIT, A2B İnternet ve Freedom Internet, alınan bu kararın yasalara aykırı olduğunu savunarak, AB'nin en üst yargı organı olan Adalet Divanı'na başvurma kararı aldı.

Hollanda Gazeteciler Derneği (NVJ), Basın Özgürlüğü Fonu ve sivil haklar örgütü Bits of Freedom da, bu davayı desteklediklerini açıkladı.

Freedom Internet'in CEO'su Anco Scholte ter Horst, Hollanda medyasına yaptığı açıklamada, AB'nin kararını "orantısız" ve yasaklara kapı aralayan bir karar olarak değerlendirdi.

Scholte ter Horst, yasak kararının "Özgür internet için bir tehlike" olduğunu vurguladı.

Hollandalı şirketlere göre Sputnik ve RT'nin yasaklanması, internet sağlayıcılarının net tarafsızlığını olumsuz etkiliyor.

Şirketlere göre Hollanda Telekomünikasyon Yasası'nda belirtilen "ağ tarafsızlığı", internet sağlayıcılarının internet verilerinin içeriğine müdahale etmesine izin verilmemesi anlamına geliyor.

Bu nedenle, sağlayıcılar belirli verilere erişimi, gereksiz yere kısıtlayamaz veya engelleyemez.

Hollanda Gazeteciler Derneği (NVJ) Genel Sekreteri Thomas Bruning de, internette neyin bulunup bulunamayacağını belirlemenin hükümet liderlerinin işi olmadığını savunarak, Rus medyasının yasaklanmasını, "Özgür basının temellerini baltalayan bir tutum" diye değerlendirdi.

"Biz RT ve Sputnik hayranı değiliz" diyen Burning, şunları söyledi:

"Ancak hükümet liderlerinin bağımsız olarak bilgiyi yasaklaması bütün olarak demokratik anayasal devleti etkiler. Yasakla, bilim insanları ve gazeteciler de dahil olmak üzere herkesin bu bilgiyi talep etmesini engellemiş oluyorsunuz."

Bruning, anayasal bir devlette dezenformasyona karşı sansürle mücadele edilmemesi gerektiğini vurguladı.

Moskova hükümeti Avrupa'da Rus devlet medyasının yasaklanmasını, basın özgürlüğüne saldırı olarak değerlendirmişti.

Kremlin yönetimi, bu kararın ardından bazı batılı yayın kuruluşlarının Rusya'da faaliyetini yasakladığını duyurmuştu.

Editör: TE Bilişim