Kadınlar, Kolektif Sofra Etrafında Bir Araya Geldi Kadınlar, Kolektif Sofra Etrafında Bir Araya Geldi

Samandağ Ekoloji Grubu Adına açıklama yapan Mevlüd Oruç, yıkım kararı verilen Beton Santralinin yıkımını engelleyen yetkilileri eleştirerek istifasını talep etti. 
Oruç,  Mülki Amirler ve Güvenlik Güçlerinin Topluma hastalık yayan Kanser Santralini değil, toplumu, toplum sağlığını ve doğayı korumak için kendilerine yetki ve sorumluluk verildiğini vurguladığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi. 
“Hatay ili Samandağ ilçesi Atatürk, Yeşilada ve Yeni mahallelerinin sınırlarının birleştiği noktada, İmar planında “Konut” alanı olarak işaretlenen noktada, on binlerce vatandaşın yaşam alanında, toplumun ciğerlerinde ve doğanın kalbinde kaçak ve ruhsatsız kurulan, korsanca ve ruhsatsız çalışan hazır beton santrali adı altındaki hastalık, kanser ve ekokırım santrali acilen kapatılmalı, doğaya ve topluma en az zarar verecek başka bir yere taşınmalıdır.  Kanser Santraline hala göz yuman Hatay Valiliği ve Samandağ Kaymakamı İstifa etmeli ve Cumhurbaşkanlığınca görevlerinden af edilmelidir. Samandağ Belediye Encümeninin almış olduğu yıkım kararını Kanun ve Mevzuat Çerçevesinde uygulamak üzere Beton Santraline giden Belediye ekibini mahkeme kararının sınırlarını aşarak “keyfi kararla” durduran Samandağ Emniyet Müdürü istifa etmeli, Cumhurbaşkanlığı makamınca görevlerinden af edilmelidir. Her gün ve her an, her alışverişte verdiğimiz vergiden (Alın Terimizden) maaşını alan Mülki Amirler ve Güvenlik Güçlerinin işvereni toplumdur. Topluma hastalık yayan Kanser Santralini değil, toplumu, toplum sağlığını ve doğayı korumak için kendilerine yetki ve sorumluluk verildiğini unutmamalıdır. Görevlerini hakkıyla yapmayacaklarsa boşu boşuna makamı işgal etmemeli ve milletin alın terinden maaş almamaları gerekir. Herhangi bir İnşat veya Beton şirketinde kendilerine iş bulmaları daha makuldür. İşgal ettikleri makamın yetki ve sorumluluğunu hakkı ile yerine getirebilecek liyakat sahibi milyonlarca vatandaş var. Samandağ Belediyesi encümeninin almış olduğu yıkım kararını uygulamak için Kanser Santraline giden Belediye Başkan Vekili Ferit Diker’e ve görev alan bütün belediye personeline ve belediye başkanı Emrah Karaçay'a bütün engellemelere rağmen kararlı tutum almalarından dolayı teşekkür ederiz. Ayrıca Kanser santrali toplumun ciğerinden ve doğanın kalbinden taşınana kadar halkın yanında kararlı tutumlarını sürdüreceklerini umuyoruz.  
SAMANDAĞ CUMHURİYET BAŞSAVCLIĞI
Kanun ve mevzuatta gayrisıhhi işletmeler olarak sınıflandırılan Hazır Beton Santralinin Kuruluş yerleri ile ilgili sınırlamalar vardır. Kanunun ve mevzuatın kurulamaz dediği yerde ruhsatsız kurulan Kanser Santralinin hala çalışması ve toplum sağlığını ve doğayı tahrip etmesine devam etmesinin tek nedeni yetki ve sorumluluk sahiplerinin göz yummasıdır. Yetkili ve Sorunlu olan Hatay Valiliği yetkilileri, Samandağ Kaymakamlığı Yetkilileri, Samandağ Belediye Başkanlığı Yetkilileri, Hatay Büyük Şehir Belediye Başkanlığı Yetkilileri, HATSU Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü Yetkilileri ve Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinin hakkında Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığına yapmış olduğumuz suç duyurusunun hemen işleme konmasını talep ediyoruz. Gayri Sıhhi tesisten yayılan hastalık yapıcı kirliliğin doğada ve toplum sağlığında geri dönüşü olmayan tahribat yapmasından sonra Samandağ Cumhuriyet Başsavcılığının yapacağı işlemin bir “Kıymeti Harbiyesi” olmaz.  “Geç Gelen Adalet Adalet değildir.” 
HATAY İDARE İ MASLAHAT MAHKEMESİ Mİ?   
Beton Santralleri Doğaya ve Topluma en az zarar verecek yerlerde kurulurlarsa hazır beton üretir, değilse daha çok hastalık üreteceğinden hastalık ve kanser santrali haline gelirler. Yoğun Meskün alanda ve konut alanındaki Kanser Santrali havayı, suyu ve toprağı, yaşamı ve yaşam alanını kirletiyor, toplum sağlığını, doğayı tahrip ediyor. İçinde kurulduğu tarım alanı zehirliyor ve zarar veriyor. Sulak alan olan Asi nehri eski yatağı göleti ekosistemi içinde ve çevresinde yaşayan endemik canlıları (Benekli Kaplumbağa, Emys Orbicularis vb) ve bitkilerin neslini tüketiyor,  zehirliyor, kurutuyor, çölleştiriyor. Beton Santrali; Yakınında bulunan Ecz. Meryem Karaçaylı ilkokulunda okuyan yüzlerce küçük öğrenciye, onlarca öğretmene ve hizmetliye ve üç mahallede yaşayan on binlerce vatandaşa hastalık bulaştırıyor. Toplum sağlığını ve doğayı tahrip eden Kanser Santrale;  ÇŞİD müdürlüğünce verilen “ÇED Gerekli değildir” kararının iptali ve kapatma davası ivedilikle görülmesi gereken davalardan olduğu halde “Kaplumbağa Hızı” ile ilerliyor olması dikkat çekicidir.  Fakat Samandağ Belediyesinin kanser Santrali için almış olduğu iki yıkım kararından birini İptal etmek için İdare mahkemesi tavşan hızı ile ilerliyor olması da dikkat çekicidir.    
DUYDUNUZ MU? CUMHURBAŞKANINDAN İMZALARI VARMIŞ YA! 
Kanser Santrali ile ilişkili olanlar işin başından beri, yerine göre bazen AK Partili olmak ve devlette güçlü olmakla, Cumhurbaşkanlığından, Bakanlardan, Validen, Kaymakamdan destekli olmakla,  bunların yetmediği yerde ise bazen parayla, bazen tehditle toplumu ve yetkilileri sindirerek kabul ettirme, rıza devşirme uğraşı içindeler. İlçe de etkili ve yetkili mevkide görev yapanların dahi bu oltalara takıldıklarını görmek artık şaşırtmıyor. Kanser Santraline karşı yaptığımız ilk basın (13 Mart) açıklamasından bir gün önce 12 Martta bende kayıtlı olmayan bir numaradan arayan beton santrali ortaklarında biri “Cumhurbaşkanından imzamız, İznimiz var” şeklinde ya tutarsa kuyruklu yalanını söyledi.  Ertesi gün yaptığımız basın açıklamasında Kanser Santrali Sahiplerinin Cumhurbaşkanını biz Cumhura karşı tehdit aracı olarak kullandıklarını ifade ettim. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde böyle ucubeliklere izin verilmez. Kanser Santrali Sahiplerinin son manevrası ise “Aba Altından sopa göstermek” ve tehdit etmek şeklindedir. Belediye ekipleri yıkım kararını uygulamak için her yola çıktığında, Samandağ DEP İlçe Başkanı Mehmet Latifeciyi ve Babası Muhittin Latifeciyi 1995 yılında evlerine baskın yaparak katletmekten ve onlarca kişiyi yaralamaktan hüküm giyenler kanser santralinde işçi görüntüsü ile Beton Santralini koruma pozisyonuna giriveriyor. Kanser Santralinin  ortağının söylemine göre Cumhurbaşkanının imzası varmış. Ama yine de “Latifecileri” katledenlerin korumasına ihtiyaç duyuyorlar, artık nasıl oluyorsa oluyor!! Burası Türkiye. 
ADRESE TESLİM TEHDİT VE KORKUTMA 
Beton Santralini korumak için bütün bunlar yetmemiş olmalı ki  evlere ve işyerlerine adrese teslim korkutma sindirme masaj taşıyıcılar devreye giriyor.  “Geçiyordum uğradım, Ha bak sana ne diyeceğim.  Sen benim akrabamsın, arkadaşımsın. Senin iyiliğini isterim. Bir yerde, bir sohbette senin adın geçti.  Kanser Santrali Sahipleri bazılarına para vermiş seni dövdürmek için. Hemen sana geldim. Aman ha dikkat et.  Beton Santrali, Kanser santrali falan uğraşma. Boş ver. Artık eylemlere, basın açıklamasına falan katılma ha. Bırak ya Sana ne? Sen bizim için önemlisin” gözdağı mesajlarının taşıyıcıları onlarca ev ve işyerlerine adrese teslim gönderiliyorlar  
SONUÇ 
Belediyeden Ruhsat Alamayan Kanser Santralinin ortakları kendilerince AK Partili ve Devlette güçlü,  torpili oldukları (!) veya elleri uzun olduğu (!) için, ÇŞİD Bakanlığından ve Müdürlüğünden ruhsat alma yolunu açma uğraşına girecektir. Yıkımı bir hafta, bir ay vb vb uzatıp durma çabalarının ve onlara payanda olan resmi ve gayri resmilerin amacı budur.   
Ziya Paşa, ne güzel söylemiş: 
En ummadığın keşf eder esrâr-ı derûnun, 
Sen herkesi kör, âlemi sersem mi sanırsın? 
(En ummadığın senin içyüzünü keşfeder, Sen herkesi kör, halkı sersem mi sanıyorsun?) 
Ruhsatı belediye veya Bakanlık verse de bu santral kanser santralidir ve taşınacak.  Kuyruklu yalanlarınıza göre Cumhurbaşkanından imzanız olsa da bu santral kanser santralidir, kapanacak ve taşınacaktır.  Türkiye’nin ve dünyanın bütün çete, mafya, eli kanlılarını da koruma yapsanız bu santral kanser santralidir, kapanacak ve taşınacaktır. Son bir uyarıda Sorumlu ve yetkililere olsun. İster “Yer Altı ekonomisinden veya yer üstü ekonomisinden olsun doğayı ve toplumu zehirleyerek/kirleterek elde edilen kirli para, kirini kamufle etmek için çevresini ve iliştiği herkesi kirletir. Mevkiiniz ve konumunuz ne olursa olsun en iyi temizlik kirlenmemektir.”  
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları