Eğitim- Sen'den Ülke Ve Dünya Halklarına Açık Mektup

Suriye İçin Kadın İnisiyatifi: 24 Nisan'da Samandağ'dayız

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası(Eğitim-Sen) Samandağ Şubesi, Suriye'de Alevi halkına yönelik katliama dikkat çekmek için tüm dünya halklarına açık mektup yayımladı.
Eğitim Sen Şube Yönetimi, ülkede ve tüm dünyada yaşayan halklara hitap ederek yazdığı mektubunu Türkçe, İngilizce ve Arapça olarak üç dilde yayımladı. 
Yayımlanan mektuplarda “Suriye'de Alevi halkına yönelik katliam devam ediyor! Tarihin hükmüdür: Susmak Onaylamaktır!
Bu mektup; Suriye'de hala devam eden Alevi halkına yönelik katliama hala ses çıkarmayan, “ama”ların arkasına saklanan, pragmatizmin batağına düşmüş Türkiye ve Dünya halklarınadır.
Din, dil, ırk, renk, cinsiyet, aidiyet ve mezhep ayırımı yapmaksızın;
***Her “ah” dediklerinde, hukuksuzluğa, haksızlığa maruz kaldıklarında, acılarını yüreğimizde hissettiğimiz, seslerine ses, soluklarına soluk olduğumuz, hiçbir “ama” ya sığınmadan ve pragmatist hiçbir gerekçe sunmadan omuz verdiğimiz,
* Her dara düştüklerinde, yalnızlaştırılıp yok sayıldıklarında “yalnız değilsiniz” dediğimiz,
* Her zulme uğradıklarında, sırf insan olmamızın, sahip olduğumuz omurgaya hakkını vermenin ve onurumuzun gereği, zulmün önüne gövdemizi koymaktan bir an bile tereddüt etmediğimiz Türkiye ve dünya halklarınadır.
Bu mektup:
Nerede bir “ah”, nerede bir haksızlık, nerede bir hukuksuzluk, nerede bir yok sayma, yalnızlaştırma, nerede bir zulüm varsa; hiçbir gerekçeye sığınmadan orada “hayır” diyen en az bir Alevinin, Alevilerin mutlaka yanı başlarında durduğunu gören, bilen, duyan, tanık olan; Devletinden partisine, kitle örgütünden derneğine, sendikasından sivil toplum örgütüne, yazarından gazetecisine, sanatçısına, bilim insanına, aydınına, topluluğuna, azınlığına, bireyine değin Türkiye ve Dünya halklarınadır.
Bu zulüm gün gelir elbet biter. Acılar elbet diner, yaralar kabuk bağlar ve zalimler; üç yüz bin yıllık insanlaşma yolculuğumuzun vicdanında mahkum olur. Her şeye yeniden başlamanın sevdası ile gün gelir mutlak surette unutulması gereken unutulur, sizinle yahut sizsiz!
Mazlum fakat bir o kadar başı dik, onurlu Alevi halkı elbet düşürüldüğü ölüm kuyularından gün gelir kendi başına da ve bedelini fazlasıyla ödeyerek çıkar ve yeniden hayata kök salar…
İşte o gün, tarih üç şeyi not eder:
    Zalimleri ve alkış tutanları
    Zulme direnenleri
    Seyredenleri
Ve Unutmaz, Biz De…” ifadelerine yer verildi.
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları