Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararını açıkladı. Kurul, faizi yüzde 14 seviyesinde sabit tuttu. Toplantı sonrası açıklanan PKK metninde kurul, 'güçlendirilen makroihtiyati politika' setini kararlılıkla uygulayarak gerekmesi durumunda 'ilave tedbirleri' uygulamaya alacağını belirtti.

Karar metninde politika çerçevesinin gözden geçirilmesi sürecinin devam ettiği belirtildi. Metinde değerlendirme süreçleri tamamlanan teminat ve likidite politika adımlarının para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edileceği ifade edildi.

Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışları ve ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkili olduğu savunulan metinde "Küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir" denildi.

FAİZ KARARI SONRASI DÖVİZ KURUNDA DEĞİŞİKLİK OLMADI

Faiz kararı öncesi güne 17,35’ten başlayan dolar/TL saat 14.19 itibarıyla 17,36 liradan işlem görüyor. Euro/TL ise 18,36 lira düzeyinde başladığı günde, saat 14.19 itibarıyla 18,23 seviyesinde işlem görüyor.

PPK metninin tamamı şöyle:

"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.

Etkisi artarak sürmekte olan jeopolitik riskler yılın ilk yarısında olumsuz yönde gerçekleşmiş, dünyada iktisadi faaliyetin zayıflamasına sebep olmuştur. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmektedir. Küresel gıda güvenliğindeki ticaret yasakları ile artan belirsizlikler, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir, temel gıda ve enerji başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının sürmesi ve taşımacılık maliyetlerindeki yüksek seviye uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artmasına yol açmaktadır. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğuna bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Bu çerçevede, ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma artmaktadır. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin arttığı gözlenmektedir.

Editör: TE Bilişim