Elazığ Özel Öğretim Kursları ve Muhtelif Kursları Geliştirme Derneği (KURSDER) Başkanı Veli Aksu, okullarda devam zorunluluğunun kaldırılması ve öğrencilerin sınıfta kalma olayının olmaması nedeni ile başarı oranlarının düştüğüne dikkat çekti. Milli Eğitimde köklü bir reform yapılması gerektiğini ifade eden Aksu, "Türkiye'de YKS sınavında sadece sıfır çeken öğrenci sayısı önceki yıllarda da 100 binin altında değildi zaten. Dolayısıyla da en büyük sorunlarımızdan bir tanesi, tabi sorgulanması gereken eğitim sistemidir. Bir tane net yapmayan öğrenci liseden nasıl mezun oldu? Bu çok önemli bir soru" dedi.
KURSDER Başkanı ve eğitimci Veli Aksu, "Üniversite kontenjanları boş kaldığı için baraj puanı da kalktı. Düşünün ki, geçen yıl Dicle Fizik bölümü eksi 2 buçuk net ile öğrenci almış. Sıfır net yapan öğrenci dahi üniversitelerde üst bölümlere gitmiştir. Eksi 2 net yapan Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat almış, eksi 7 buçuk net yapan okul öncesi öğretmenlik almış. Yani düşünün negatif puanla öğrenci alan üniversite sistemi sadece Türkiye'de vardır" diye konuştu.
"NEGATİF PUANLA ÖĞRENCİ ALAN ÜNİVERSİTE SİSTEMİ SADECE TÜRKİYE'DE VAR"
Veli Aksu, şunları söyledi:
"Türkiye'de YKS sınavında sadece sıfır çeken öğrenci sayısı önceki yıllarda da 100 binin altında değildi zaten. Dolayısıyla da en büyük sorunlarımızdan bir tanesi, tabi sorgulanması gereken eğitim sistemidir. Bir tane net yapmayan öğrenci liseden nasıl mezun oldu? Bu çok önemli bir soru çünkü ülkemizde uzun yıllardır sınıf tekrarı yoktur. Devam zorunluluğu kaldırılmıştır. Başarısızlıktan hiç sınıfta kalan olmadı. Yani öğrencilerin zayıf alma olayı da bitti maalesef. Yaklaşık olarak yapılan istatistiklerde her 2 öğrenciden biri takdir ya da teşekkür almış. Dolayısıyla öğrencilerin akademik başarılarını arttıracak herhangi bir yaptırım gücü olmadığı için, öğrenciler devam etmese bile maalesef sınıf geçiyor ve öğretmenler öğrencilere zayıf not veremiyor çünkü zayıf verdiği zaman soruşturma açılıyor, başarısız öğretmen konumuna getiriyor. Düşünün ki bu yıl üniversite mezunu olan öğrenci sayımız 886 bin. Üniversitelerin kontenjanı 1 milyon 61 bin. Dolayısıyla mezun olan öğrenciden daha fazla kontenjan var. Üniversite kontenjanları boş kaldığı için baraj puanı da kalktı. Düşünün ki, geçen yıl Dicle Fizik bölümü eksi 2 buçuk net ile öğrenci almış. Sıfır net yapan öğrenci dahi üniversitelerde üst bölümlere gitmiştir. Eksi 2 net yapan Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat almış eksi 7 buçuk net yapan, okul öncesi öğretmenlik almış. Yani düşünün negatif puanla öğrenci alan üniversite sistemi sadece Türkiye'de vardır.
"İNSANLAR ÖZEL OKULLARI VE KURSLARI TERCİH EDİYOR"
Bazı durumlarda problemlerden yola çıkarak alternatifler aramaya başlarız. Milli Eğitim, eğitim sisteminde ciddi bir kaliteli eğitim veremediği için kurslar ve özel okullar çok tutuluyor. Mesela Milli Eğitim Bakanlığı eğer işini iyi yapmış olsaydı öğrenci de bir başarıya katkısı olsa, 100 binlerce lira para verip insanlar özel okullara gitmez, 10 binlerce lira para verip kurslara gitmezler. Özellikle ülkemizdeki ekonomik kriz, dar gelirli ve orta gelirli aileleri ciddi anlamda etkilemektedir. Ancak burada da sektörler etkilemektedir. Krizden en çok etkilenen sektörler eğitim sektörüdür. Eğitim sektöründe düşünün ki erken kayıtlarımız Ocak ayında başlar, alınan kayıt fiyatlarıyla bir buçuk yıl boyunca, yani 2023 Ocak ayında kayıt olan bir öğrencinin rakamı 2024 Haziran'a kadar sabit. Dolayısıyla da burada ciddi anlamda özel eğitim kurumları, kurslar olur, özel okullar olur; krizlerden en çok etkilenen işletmelerdir. Dolayısıyla özel okullarımızın veya kurslarımızın fiyatları bugün çok fazla geliyor. Ancak ocak ayı geldiğinde bu fiyatların çok komik fiyatlarda ve düşük kaldığını göreceksiniz. Bugün özel okullarımız ya da özel kurslarımızın fiyatları gerçekten bu ekonomik krizde yüksek değil, tam tersine düşük bile kalabilir.
"KARMA EĞİTİM ÜLKEMİZ İÇİN DAHA UYGUNDUR"
Özellikle kız ve erkek öğrencilerin aynı okulda okuması ya da karma okullarda okumasının artı ve eksileri nelerdir birincisi eğer cinsiyete yönelik bir iş sektörü veya eğitim alanı varsa bir sakınca yoktur. Mesela hemşirelik gibi, eski yıllarda da 90'lı yıllarda da 80'li yıllarda da hemşirelik sağlık liseleri vardı. Bu öğrencilerin ayrı lisede olmasında bir sıkıntı yoktur. Bunun yanında normal bir karma lisenin yani normal bir Anadolu Lisesi veya Fen Lisesi olarak devam eden okullarda, karma eğitimin daha iyi olacağı kanaatindeyim çünkü kız ve erkek öğrencilerin kendilerini daha ölçülü, daha kontrollü olmasını sağlayacaktır. Karma eğitimin bu tür liselerde bir eğitimci olarak daha uygun olacağını öngörüyorum."