İSTANBUL (AA) - BİRİZ ÖZBAKIR - İstanbul Şile'de kurulan ve özellikle çocuklarda doğa ve tarım konusunda farkındalık yaratmayı amaçlayan Türkiye'nin ilk mısır labirentinde, en hızlı çıkış yolunu bulmak için çevre ve sürdürülebilirlik konusundaki soruları doğru yanıtlamak gerekiyor.

Dünyada ilk olarak 1993 yılında Amerikalı bir çiftçi tarafından kurulan, sonrasında Kanada, İngiltere ve Polonya gibi ülkelerde de hayata geçirilen mısır labirentlerinin Türkiye'deki ilk örneği İstanbul'un Şile ilçesine bağlı Ağva'da bulunuyor.

Boyları 2 metreyi bulan mısır bitkilerinden oluşan labirent yaklaşık 100 dönümlük bir panayır alanının 50 dönümünü kaplarken diğer 50 dönümlük alanda tarımla ilgili eğitici ve eğlendirici etkinlikler düzenleniyor.

Tepeden bakıldığında barış sembolü ve kelebek figürü görülen iki parkurdan oluşan labirentin girişinden itibaren her karar aşamasında çevre, doğa ve sürdürülebilirlik üzerine hazırlanmış sorular ve ipuçları çıkıyor. "Çevre dostu en eğlenceli araç hangisidir?", "Hangisi doğa dostu enerjidir?", "Kullanılmış pilleri ne yapmalıyız?" gibi sorulara verilecek doğru yanıtlar yarışmacıyı en kısa yoldan çıkışa götürüyor.

- Avrupa'nın en büyüğü

Corn Maze adlı labirentin kurucu ortağı Sami İşleker, AA muhabirine, tarımla eğlencenin iç içe geçtiği, ülke turizmine katkı sağlayacak bir fikirle yola çıktıklarını ve sonunda Avrupa'nın en büyük mısır labirentini hayata geçirdiklerini söyledi.

İşleker şöyle devam etti:

"Burası 30 yıldır ekilmeyen bir tarım arazisiydi ve artık tarım arazisi vasfını kaybetmişti. Biz buradaki halkla beraber istişare ederek böyle bir proje yapacağımızı söyledik. Herkes çok yardımcı oldu, arazilerini kullanımımıza verdi ve anlaşmalar yaptık. Böyle bir alanı aslında tarıma tekrar kazandırmanın gururunu yaşıyoruz."

Etkinlik alanında, mısır labirenti dışında ayçiçeği, bal kabağı ve turuncu bal kabakları gibi bahçe ve tarımla alakalı pek çok ünitenin bulunduğunu anlatan İşleker, "Ayrıca yine etkinlik alanında çiftlik hayvanlarımız var. Ördeklerimiz, keçilerimiz, koyunlarımız, eşek, at gibi pek çok çiftlik hayvanlarını ve çiftlik oyunlarını bir arada bulabileceğiniz bir yer." diye konuştu.

Mısır labirentinin, metropolde yaşayan insanlara ve özellikle de çocuklara, doğayı ve tarımı öğretmek amacıyla kurguladıkları bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan İşleker, etkinlik alanındaki farklı etkinliklerle de doğal yaşam deneyimini ziyaretçilerine sunduklarını aktardı.

İşleker şunları söyledi:

"Metropolün içerisinde tarımı, toprağı özlüyoruz. 'Bir domates yetiştirsek, bir çilek yetiştirsek nasıl olur?' diyoruz. Bu fikirlerin hepsini burada toplayarak insanların en azından hafta sonu dahi olsa bunu deneyimlemesini istedik. Geçen hafta kamp etkinliğimizde kışlık sebzelerimizin ekimlerini misafirlerimize yaptırdık ve inanılmaz hoşlarına gitti. Şimdi önümüzdeki dönemlerde hasat günlerimiz başlıyor. Ayçiçeği hasat festivali düzenleyeceğiz. Aslında amacımız insanlara daha doğrusu çocuklara, tükettiğimiz ürünlerin nasıl bir emekle yola çıktığını, toprakta nasıl yetiştiğini gösterebilmek."

Labirentte bulunan ve qr kod sistemiyle akıllı telefonlardan da okunabilen soruları çevre konusunda duyarlılık ve farkındalık oluşturma amacıyla seçtiklerinin altını çizen İşleker, labirentin bazı bölgelerine de sürpriz kutular koyarak oyunu çocuklar için daha eğlenceli bir hale getirdiklerini kaydetti. İşleker, "Labirentin soru bulunmayan, yönlendirilmeyen çıkmazlarına hazine kutuları koyuyoruz. Bunlar özellikle çocukların hoşuna gidebilecek kutular. Hazine kutusunu bulanlara burada ücretsiz mısır ikram ediyoruz ve bir de madalyayla bunu ödüllendiriyoruz." dedi.

İşleker projeyi başka şehirlerde hayata geçirme planlarının olduğunu sözlerine ekledi.

- "Çocuklar geleceklerini yönetebilme kabiliyetine ve çevikliğe sahip oluyor"

Mısır labirentinin minik ziyaretçilerinden Buğlem Esen, etkinlik alanına ilk kez geldiğini söyleyerek "En çok labirenti ve trambolini sevdim." derken Melis Şahin de "Mısırlar çok güzel." sözleriyle beğenisini dile getirdi.

Ziyaretçilerden akademisyen Dr. Aslıhan Tuncay Utku, labirentin çocuklara karar vermek ve verdiği kararın arkasında durmak gibi güzel öğretiler kazandırdığına dikkati çekerek "Labirente girdiklerinde çocuklar buradaki sorularla geleceklerini yönetebilme kabiliyeti ve çevikliğine sahip oluyor. Sorulara doğru cevabı verirseniz; 'Tebrikler kazandınız ama isterseniz kendi cesur yolunuzu da çizebilirsiniz' deniyor." ifadesini kullandı.

Mısır labirentinin bölge turizmine katkı sunduğunu söyleyen butik otel işletmecisi Süleyman Gelibolu ise "İnsanlar Ağva’ya geliyorlar. Genelde iki gün kaldıktan sonra üçüncü gün "Ne yapacağız?" diye soruyorlar bize. Üçüncü günü biz de çözümleyemiyorduk. Örneğin birinci gün denize giren, ikinci gün doğayı gezen insanlara biz artık üçüncü gün mısır labirentini öneriyoruz. Mısır labirentine geliyorlar ve dönüşlerinde mutlu olduklarını fark ediyorum." diye konuştu.

Kaynak: aa