İçişleri Bakanı Soylu, bakanlığının bütçe görüşmelerinde mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçi, Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına çıkışı ve uyuşturucu operasyonlarıyla ilgili muhalefetten gelen soruları yanıtlamadı. AKP’den çok MHP’lilerin savunduğu Soylu, muhalefetle kavga üstüne kavga yaşadı.

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Twitter hesabından yayınladığı videolarla Türkiye’deki siyasetçi-mafya ilişki ağının ortasına yerleştirdiği İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığının 2022 yılı bütçe görüşmelerinde muhalif vekillerin soru yağmuruna tutuldu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerde MHP’li ve HDP’li vekiller arasında arbedenin de yaşanmasına neden olan “terörist” tartışmasına, Soylu’nun CHP’li, HDP’li ve TİP’li vekillerle kavga ettiği yeni tartışmalar da eklendi. Muhalefetin görüşmeleri “intikam gününe” çevirdiğinden yakınan Soylu, "terör ve suç örgütleriyle hareket etmekle” suçladığı vekillerle sürekli kavga etti.

Soylu’nun komisyona kalabalık bir koruma ordusuyla geldiği ilk andan itibaren tansiyonun gergin olduğu bütçe görüşmelerinde CHP, İyi Parti, HDP ve TİP’li vekiller Soylu’ya her fırsatta “10 bin dolar alan siyasetçi kim” sorusunu yöneltti. Bu sorunun yazılı olduğu dövizleri komisyon sıralarında tutan vekillere Soylu’nun “Ben 10 bin doları söylerim ama siz de başka şeyler söylemek zorunda kalırsınız” çıkışı, komisyonda gece yarısına kadar süren tartışmaların, kavgaların fitilini ateşledi. 

Vekiller birbirinin üzerine yürüdü

Milletvekilleri bütçe üzerine konuşmalarını yaparken MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz “Selahattin Demirtaş teröristtir, şerefsiz bir pisliktir” çıkışıyla HDP’lilerin sert tepkisini çekti. HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz, “Böyle nasıl dersiniz. Asıl terörist sizsiniz” diye çıkışınca MHP ve HDP’liler arasındaki tartışma büyüdü. Oturdukları yerden ayağa kalkıp birbirlerinin üzerine yürüyen vekillerin birbirlerine fiziki saldırıda bulundukları meclis tutanaklarına yansıdı.

Kavga üzerine görüşmelere ara verilse de, aranın ardından kavganın farklı boyutlarda sürmesi görüşmelerdeki gerilimin dozunu artırdıkça artırdı. HDP’li Garo Paylan mecliste olduğu son 7 yıldır ilk kez fiziki bir saldırıyla karşı karşıya kaldıklarını söylerken komisyon başkanından MHP’li Kılavuz hakkında işlem yapmasını istedi. Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz, “Ne işlem yapabilirim ki. Herkesle konuştum, uyardım” dese de, Paylan MHP’lilerin özür dilemesi gerektiğini aksi durumda Demirtaş’a ve HDP’ye yapılan hakaretleri iade edeceklerini dile getirdi.

MHP'li Baki Ersoy "Özür dileyecek olan, bölücü dili kullanan HDP'dir. Nereden talimat aldığınız belli” tepkisini gösterince Paylan, hem MHP’li vekillere hem de komisyon başkanına “Sözlerinizi size iade ediyorum. Sizi adalete çağırıyorum” diye çıkıştı.

Paylan; Bakan Soylu'ya ve komisyondaki iktidar sıralarına tepkisini “Huzur dediğiniz şey, sessizlik ve sindirmekse bunu Hitler de, Saddam da, Kaddafi de başarmıştı. Şunu bilin ki, Türkiye’de Boğaziçi Üniversitesi’nin kapısına kilit vuran, mafyadan 10 bin dolar alan siyasetçi olduğunu söyleyip de açıklamayarak suç işleyen, Türkiye’yi sefalete sürükleyen bakan İçişleri Bakanı Soylu’dur. Soylu’nun şu anda bizlere bakışıyla Türkiye abad (rahat) olmayacak. Kaynaklarımız silahlara gittiği sürece bu ülkede yoksullaşacağız” sözleriyle daha da sertleştirdi. Paylan’ın bu sözlerine AKP’li Uğur Aydemir’in “Belki soğan ekmek yiyeceğiz ama güvenliğimizden taviz vermeyeceğiz” diye çıkışması milletvekilleri arasındaki tartışmaları daha da büyüttü.

Soylu’dan Başarır’a: Zehirli yılansın

AKP'li ve MHP’lilerin arbedeye dönüşen kavgalarının ardından Bakan Soylu ile CHP’li, HDP’li ve TİP’li vekiller arasındaki kavgalar başladı. CHP’li Ali Mahir Başarır, Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan’ın intihar etmesinden sonra şüphelilerin İçişleri Bakanı Soylu’nun oğlu Levent Soylu ile görüştüğüne yönelik iddiaların doğru olup olmadığını sordu. Soylu’nun bu soru üzerine Başarır’a “Sen zehirli bir yılansın. Sabahtan beri yalan söylüyorsun” diye çıkıştığı sırada, CHP’li Mahmut Tanal’ın da İçişleri Bakanlığı bürokratı ile bir kavga yaşadığı görüldü.

Bürokratın çekim yaptığını farkeden Tanal, bürokratın yanına giderek kaydı silmesini istedi. Bakan Soylu ise ayağa kalkarak Tanal’a "Size ne? Çeker, silmezse ne olur” tepkisini gösterdi. Soylu, CHP'nin komisyona provokasyon yapmaya geldiğini öne sürünce CHP ve AKP’li milletvekilleri arasındaki kavga büyüdü. Kavga yüzünden görüşmelere ara verilse de, aranın ardından milletvekillerinin sorularına yanıt vermek için Soylu’nun açıklama yapmaya başlamasıyla bütçe görüşmelerine yine kavga hakim oldu.

“Demirel’in eşinin iç çamaşırı ve özür” kavgası

Bakan Soylu, kendisine “yalan ve iftiralarla” dolu sorular yöneltildiğine ilişkin yakınmalarla dolu açıklamasında ilk kavgasını CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’la yaşadı. Özkoç’un “Tezkerede neden Fırat’ın doğusu yok” gibi “akılla bağdaşmayacak” sorular sorduğunu öne süren Soylu, CHP’ye dönük eleştirilerini siyasi tarih üzerinden yapınca muhalefet ile Soylu arasında karşılıklı sataşma ve özür tartışması yaşandı.

Soylu, Özkoç’u eleştirirken şu ifadeleri kullandı:

 “Bir hınç almak, bir rövanş almak, bir intikam almak üzere kurgulanmış bir mesai günüyle karşı karşıya kaldım. Artık yalan da değil bir cinnet hali olduğunu düşünüyorum. Öyle bir hırs bürümüş ki gözlerini, bizi öldürseler, bizi lime lime kıysalar, bizi boğsalar, bunun altını çizerek ve bilerek söylüyorum tatmin olmayacaklar. Bu sıralarda oturanlar Rahmetli Menderes’e aynısını yaptırdılar. Davul çaldırdılar idamında. Bu sıralarda oturanlar rahmetli Demirel’e aynısını yaptılar. Eşinin iç çamaşırını Türkiye’nin siyaset malzemesi haline getirdiler.”

Bu sözler üzerine Engin Özkoç, Soylu'ya “Bir hanımefendinin iç çamaşırını burada konuşamazsın. Ayıp, ayıp. Özür dile” sözleriyle tepki gösterdi. Soylu ise, "Demirtaş’a terörist diyemeyenler burada. Özür diletmeye çalışıyorsun. Yazıklar olsun. Kemal Kılıçdaroğlu bilerek burayı karıştırmak için azmettirici olarak göndermiştir” diye çıkıştı. CHP sıralarından “Utan, utan” sesleri yükseldi. Soylu’nun bu çıkışına HDP’lilerden de “özür dile” sesleri yükselince komisyon başkanı görüşmelere bir kez daha ara vermek zorunda kaldı.

Komisyondaki gerginlik aranın ardından da bitmedi. Özkoç, ısrarla özür talebinde bulundu. Soylu, “Şu anda dengesini kaybetmiş bir kişi varken konuşmanın devam etmesi mümkün değil” dedi. Özkoç ise asıl dengesini kaybedenin Soylu olduğunu söyledi.

"Kokain belgesi doğru da…”

Bakan Soylu, CHP’li Engin Özkoç’un Kolombiya’da yakalanan ve Türkiye’ye gönderileceğini gösteren yaklaşık 5 ton kokainle ilgili belgeler üzerinden yaptığı eleştirileri yanıtlarken, muhalefete “Sizin aklınız yetmez” diye çıkıştı. Soylu, Özkoç’un “Belge doğru mu, doğru mu” çıkışlarına “Belge doğru da, Türkiye’ye böyle bir malın geleceğini söylediler. Biz de üzerine gittik. Şimdi karşımızda yanlış tercüme edilen, kendi ülkesinin narkotik dairesine inanmayan ama FETÖ yönlendirmesiyle hareket eden bir anlayış var” yanıtı verdi. Soylu, emniyet yetkililerinin Kolombiya’yla video konferans yöntemiyle bağlantı kurduğunu ama Kolombiya makamlarının adli yardımlaşma kararı alamadığını dile getirdi.

CHP'li Özkoç'tan sonra TİP’li Ahmet Şık, Bakan Soylu’ya “Ayhan Bora Kaplan ile ilişkilerini açıkla. Mafya mensuplarıyla neden telefonda konuştuğunu açıkla. Sen bunun hesabını vereceksin. Sen ömrünü hapishanede tamamlayacaksın” çıkışlarıyla yüklendi. Şık’a “Bunu söyleyip de, ispat etmeyen şerefsizdir, haysiyetsizdir, onursuzdur. Sensen; sen şerefsiz, haysiyetsiz, onursuzsun” diye bağıran Bakan Soylu, kara para aklama suçlamasıyla yakalanan Sezgin Baran Korkmaz hakkında da muhalefete yüklenmeyi tercih etti.

Soylu, Sezgin Baran Korkmaz’ın yurt dışına çıkmadan önce kendisiyle görüşüp görüşmediğine dair CHP’li Engin Özkoç’tan gelen sorulara “Kendi kurumunuzdaki arkadaşlarınıza soracaksınız. Onunla beraber akşam sefası yapanlara soracaksınız. Onunla beraber HDP’ye maddi yardımda bulunan anlayışa soracaksınız” çıkışlarıyla yanıt vermesi dikkat çekti.

Bakan Soylu, muhalif vekillerin kayıp silahlarla ilgili sorularına da “1944 ile 2017 yılları arasında kaybolmuş tüm silahların 15 Temmuz’da kaybolduğunu söylemek iftira. 15 Temmuz’da ben bakan değildim. Talimatımla kimseye silah dağıtılmadı. Toplam 16 silah kaybı tespit edildi 15 Temmuz’a ilişkin. Envanter dışındaki kayıp silahlar nerede derseniz de, ayıp artık” sözleriyle çıkıştı. Soylu, komisyonda her tartışmada gündemde tutulan “10 bin dolar alan siyasetçi kim” sorusunu yine yanıtlamadı.

Bakan Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile metruk binaların yıkılması talimatı üzerinden “hukukun üstünlüğü” konusunda bir ayrışma yaşadıkları tartışmalarını da gündeme getiren muhalif vekillere “Bizim hukukun üstünlüğünden herhangi bir şekilde caymamız mümkün değildir. Bu sorunu bilmeyen, ellerini ovuşturan bir siyaset anlayışıyla karşı karşıyayız. Uyuşturucuyla mücadelemiz aynı şekilde sürecek. Ben şimdi valinin ve kaymakamın yapması gereken işleri nasıl muhtarlarla paylaştığımızı anlatacağım, siz de dışarda yine bildiğinizi okuyacaksınız. Olmaz böyle şey” sözleriyle seslendi.

Editör: TE Bilişim