Suudi Arabistan’ın fiili yöneticisi olarak görülen Muhammed bin Salman bugün Türkiye’yi ziyaret edecek.

Reuters’a ziyaret hakkında bilgi veren üst düzey bir yetkili, “Yeni bir döneme başlanacak ve tam normalleşme olacak. Ziyaret kapsamında enerji, ekonomi, güvenlik alanında bazı anlaşmalar imzalanacak” dedi.

Erdoğan, Muhammed bin Selman'ı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde resmi görenle karşılayacak. İkili ve heyetler arası görüşmeler sonrası iki lider birlikte akşam yemeği yiyecek.

Muhammed bin Selman'ın Ankara ziyareti, yıllar süren gerilimin ardından Türkiye ve Suudi Arabistan için kritik önemde.

BBC Türkçe' den Ece Göksedef'in haberine göre; Türk Lirası'nın son aylarda rekor düzeyde değer kaybetmesi, resmi yıllık enflasyonun yüzde 70'in üzerine çıkması gibi ciddi ekonomik sorunlarla boğuşan Türkiye için bu zengin yer altı kaynaklarına sahip Körfez ülkesinden gelecek yatırım, kısa vadeli de olsa olumlu bir etki yaratabilir.

Ukrayna savaşıyla birlikte artan petrol fiyatları sonucu Suudi Arabistan'ın bu yılki karının 400 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor. Krallık, bu sebeple dış yatırımlarını da artırmak için fırsatlar kolluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Nisan ayı sonunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, ziyaret öncesi Türk yetkililer Suudi mevkidaşlarıyla ticaret ve enerji başta olmak üzere çeşitli alanlarda anlaşmalar ve mutabakatlar imzalama yönünde çalışmalar yürütmüştü.

Ancak bu çalışmalar karşılık bulmamıştı.

Şimdi ise durum Riyad için de farklı. ABD Başkanı Joe Biden, Temmuz ayında Suudi Arabistan'a bir ziyarette bulunacağını açıkladı. Biden'ın ziyaretinin en önemli gündem maddesi, Ukrayna savaşıyla birlikte sert yaptırımlar uygulanan Rusya'dan gelen enerjiye bağlı kalınmaması için Suudi Arabistan ve petrol zengini Körfez ülkelerinin enerji arzını artırması talebi olacak.

"Muhammed bin Selman, Biden yönetimine oyun kurucu olduğunu göstermek istiyor"

Beklentilerin aksine Biden, bu ziyarette Muhammed bin Selman'la ikili görüşme yapmayacağını duyurdu.

Muhammed bin Selman da hem Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili mesafeli tutumunu koruyan hem de bölgesel rakibi İran'la yeniden nükleer müzakere masasına oturan Biden'ın ziyareti öncesi, bölge ülkeleriyle temaslarını sıklaştırdı.

Veliaht Prensi Türkiye'den önce Pazartesi günü Mısır ve Salı günü de Ürdün'e giderek bu ülkelerin liderleriyle görüştü. Bir Suudi yetkilinin yaptığı açıklamaya göre "Biden ziyareti öncesi pozisyonlarını koordine etmek ve netleştirmek amacıyla" yapılan bu ziyaretlerin ardından Muhammed bin Selman, boru hatlarıyla bölgedeki bir başka enerji merkezi olma potansiyeli taşıyan Türkiye'ye gidiyor.

Muhammed bin Selman, Biden'ın ziyareti öncesi bölgede oyun kurucu olduğunu göstermek istiyor olabilir mi?

Singapur Ulusal Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü'nden Dr. James Dorsey'ye göre böyle. Dahası, bu sayede Ankara'nın istediği yakınlaşma da sağlanabilir:

"Bu bir enerji veya ticaret anlaşması meselesi değil, bu ziyaretten bu anlaşmalar çıkar veya çıkmaz ama bence Muhammed bin Selman buradan birkaç şey kazanmak istiyor. Bunlardan biri Biden'a karşı pozisyonunu güçlendirmek. Sadece bir şeylere engel olabildiğini değil, yeniden inşa edebildiğini de göstermek istiyor. Suudi Arabistan'ın Müslüman dünyanın lideri olduğunu, liderini sevse de sevmese de Biden'ın bu ülkeyi ciddiye alması gerektiğini kanıtlamaya çalışıyor."

Dr. Dorsey, 2 Ekim 2018'de İstanbul'daki Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda öldürülen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'yla ilgili davanın da Türkiye tarafından Riyad'a devredildiğini hatırlatıyor ve cinayete ilişkin elinde birincil delil bulunduran tek ülkenin Türkiye olduğunu, bu sebeple artık Muhammed bin Selman için bir tehdit kalmadığını söylüyor:

"Cemal'in öldürülmesinde Muhammed bin Selman'a yönelik gerçek tehdit, Türklerin elinde kanıt olmasıydı. Amerikalıların elindeki kanıtların çoğu bağımsız deliller değil, Türkiye tarafından sağlanan deliller. Bu konuyu Türkiye ile çözmüş olmak, Kaşıkçı cinayetiyle ilgili herhangi bir etkiyi de yok etmiş oldu."

Haziran 2017'de Muhammed bin Selman'ın veliaht prens olması ve Katar'a uygulanan ambargoda Türkiye'nin Katar'a destek vermesi, ardından da Kaşıkçı cinayetinde Türkiye'nin aldığı sert tutum iki ülke arasında ilişkilerin gerilmesine yol açmıştı.

Türkiye, Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili elde ettiği tüm kanıtları ABD yönetimi ve Birleşmiş Milletler raportörüyle paylaşmış, üst yönetimin cinayetten sorumlu olduğunu savunmuştu.

Ancak Birleşik Arap Emirlikleri'yle (BAE), Mısır, İsrail gibi ülkelerle yakınlaşan ve ekonomide yaşadığı ciddi sorunlar nedeniyle yabancı yatırıma ihtiyaç duyan Ankara, bu konuda Riyad'ın taleplerine üç buçuk yılın ardından olumlu yanıt vermişti.

Türkiye'de görülen ve Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yakın çevresindeki yetkililer de dahil 26 Suudi Arabistan vatandaşının yargılandığı dava Nisan ayında Suudi Arabistan'ın talebi üzerine Suudi yargısına devredilmişti.

Erdoğan'ın Ocak ayından bu yana beklenen ziyareti bu gelişmenin ardından gerçekleşmişti.

"Riyad, Washington etkisinden uzak yeni dönemde bölgesel güçlerle buzları eritmek istiyor"

Gulf State Analytics düşünce kuruluşunun CEO'su Giorgio Cafiero ise Veliaht Prens'in Türkiye'ye yapacağı ziyaretin de Biden'ın Suudi Arabistan ziyaretinin de Kaşıkçı cinayeti sonrası oluşan algının değişmesi için önemli adımlar olduğu görüşünde:

"Küresel enerji piyasalarının kırılgan olduğu bir dönemde Suudi Arabistan, hem küresel hem bölgesel aktörlere 'kriz zamanı herkesin işbirliği içinde olması gereken bir ülke' olduğunu hatırlatmaya çalışıyor.

"Türkiye'yle yakınlaşmada ise birkaç faktör etkili: Körfez'in güvenlik garantörü olarak ABD'ye duyulan güvenin azalması ile Riyad ve diğer Körfez ülkelerinin Amerikan etkisi sonrası bir döneme hazırlanması bunların başında geliyor. Washington etkisinden daha uzak bu yeni dönemde Riyad, bölgedeki güçlerle buzları eritmek ve ilişkilerini geliştirmek istiyor."

Dorsey'ye göre hem Biden yönetimine karşı hem de İran'a karşı geliştirmek istediği bölgesel işbirlikleri açısından Muhammed bin Selman, Erdoğan'la ikinci görüşmesinde daha somut yapıcı adımlar atabilir:

"Erdoğan önemli iki adım attı. Biri Cemal'in öldürülmesiyle ilgili Türkiye'deki davayı sonlandırmış olması, diğeri de Erdoğan'ın Suudi Arabistan'a ilk ziyareti gerçekleştirmiş olması. Ancak gerçek bir karşılık gördüğünü söyleyemeyiz. Türklerin istediği şey karşılıklı işbirliğini geliştirecek somut adımlar atılması, Muhammed bin Selman buna bu ziyarette olumlu karşılık verirse sorun çözücü ve Müslüman dünyanın lideri pozisyonunu göstereceğini düşünüyor."

İran'a karşı bölgesel işbirliği geliştirme çabası

Uluslararası haber ajanslarına konuşan, ismini vermeyen bir Suudi yetkili, Türkiye'de enerji ve ticari işbirliğini geliştirmek üzere bazı anlaşmalar yapılmasının planlandığını, Türkiye ile görüşülecek konular arasında Yemen'deki savaşın ve İran'ın nükleer gündeminin de olduğunu söyledi.

Yani Suudi Arabistan'ın Türkiye ile tek gündemi enerji işbirliği değil. İran'a karşı daha fazla bölgesel aktörle işbirliği yapmak, Yemen'de İran destekli Husi gruplara karşı savaşırken Türkiye'den destek almak da Riyad'ın öncelikleri arasında.

Geçtiğimiz haftalarda Lübnan'da yayımlanan ve bölge ülkelerinden aldığı istihbarat haberleriyle bilinen Tactical Report haber sitesi, Riyad'ın Türkiye'den Bayraktar TB2 silahlı insansız hava aracı satın almak için pazarlık yürüttüğünü yazmıştı.

Dr. Dorsey de İran'a karşı güvenlik işbirliğinin ziyarette kesinlikle gündemde olacağını söylüyor.

Türkiye'nin enerji merkezi olma hedefi

Son yıllarda Doğu Akdeniz'de çıkarılan doğal gaz kaynaklarının Kıbrıs adası üzerinden Avrupa'ya taşınması projesi, Mısır, Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail gibi bölge ülkeleri arasında İsrail gazını taşımak için imzalanan EastMed Boru Hattı anlaşması Türkiye'nin tepkisini çekmişti.

ABD ise kısa bir süre önce bu anlaşmadan desteğini çektiğini açıkladı.

Şimdi Ankara, var olan boru hatları üzerinden Irak ve hatta İsrail'in sahip olduğu yer altı zenginliklerinin Avrupa'ya taşınabilmesi için kilit rol oynayabileceği görüşünde.

Burada Riyad, Mısır ile Türkiye yakınlaşmasında kolaylaştırıcı rol oynayabilir. Öyle ki, daha önce Suudiler tarafından duyurulan Muhammed bin Salman'ın bölge turunda Yunanistan ve Kıbrıs'a da gideceğine yönelik planlar ertelendi. Türkiye'yle işbirliği konusunda somut adımlar atmak isteyen Veliaht Prens, Erdoğan'ın tepkisini çekmemek için bu iki ülkeye yapacağı ziyaretleri daha ileri bir tarihe erteledi.

Dr. Dorsey, Suudi Arabistan'ın BAE de bir rekabet halinde olduğunu, BAE'nin Türkiye ile yaşanan gerilimi çözdüğünü, karşılıklı yatırım ve swap anlaşmaları imzaladığını hatırlatıyor. Artık Riyad'ın Türkiye ile benzer anlaşmalar imzalamaya hazır olduğunu söylüyor.

Editör: TE Bilişim