ESMA TURAN
(MUĞLA)- Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de Akbelen Ormanı’nda ağaç kesim izninin uzatılmasına karşı açılan davanın duruşması yarın Muğla 1. İdare Mahkemesi'nde yapılacak. İkizköy Muhtarı Nejla Işık, duruşmaya çağrı yaparak, "Bu haklı mücadeleye el veren, omuz veren, bizlere destek veren herkesi yine bugün de yanımıza, desteğe ve dayanışmaya çağırıyoruz" dedi.
Milas’a bağlı İkizköy’de bulunan Akbelen Ormanı’nda Limak Holding ve İçtaş Holding ortaklığındaki YK Enerji, kömür maden sahasını genişletmek için 24 Temmuz 2023’te ağaç kesimine başlamıştı. Bölge halkının açtığı yürütmeyi durdurma davası henüz sonuçlanmamışken Türkiye Barolar Birliği Kent Çevre Komisyonu Yürütme Kurulu, Muğla Barosu ve İkizköylülerin avukatları 25 Temmuz’da idare mahkemesine 'ağaç kesiminin iptali ve yürütmesinin durdurulması' talebiyle dava açmıştı.. Davanın duruşması yarın Muğla 1. İdare Mahkemesi’nde saat 14.30’da yapılacak. Duruşma öncesi İkizköylüler vatandaşlara çağrı yaptı.
"Devlet bizim yanımızda durmuyor"
İkizköy Muhtarı Nejla Işık, şunları söyledi:
"Bizler 5 senedir topraklarımızı için, Akbelen Ormanı için zeytinlerimiz için mücadele veriyoruz. Geçtiğimiz yaz 24 Temmuz’da bütün çabalarımıza rağmen, bütün direnişimize, nöbetimize, emeğimize rağmen Akbelen ormanına girildi, tüm jandarma gözetiminde 6 gün de Akbelen Ormanı yok edildi. Bütün haksızlıklara uğradık. Jandarmalar aylarca evlerimizi gözetledi. Üst aramasız nöbet alanına sokulmadık, evlerimizin arkasında önünde her yerde jandarmalar köyümüzde kol gezdi. Bizler buna rağmen mücadeleyi de nöbeti de bırakmadık ve şimdi 13 Haziran Perşembe günü Akbelen Ormanı’nın davası var. Bu haklı mücadeleye el veren, omuz veren, bizlere destek veren herkesi yine bugün de yanımıza, desteğe ve dayanışmaya çağırıyoruz."
İkizköylü bir kadın ise "Bizi rahat bıraksınlar. Bizim ağacımızı, ormanımızı kestiler. Bizi de kesecekler mi bilmiyorum. Bizim insanca yaşamaya hakkımız yok mu? Ormanımızı savunamayacak mıyız? Devlet bizi savunacağına biz devleti savunuyoruz ama devlet bizim yanımızda durmuyor. Hak mı adalet mi? Halkın yanında olan yok" ifadelerini kullandı.
"Askıda olan bir işlem nasıl başvuru konusu olabiliyor"
İkizköylülerin avukatlarından İpek Sarıca ise dava sürecine ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Akbelen Ormanı kesilmesinin hukuki yanı, hukuki kılıf diyelim şuydu, orman tahsis izninin uzatılması işlemi. Aslında bu işlem sayesinde Akbelen Ormanı katledildi. Bu işlemin iptali için perşembe günü duruşmamız. Geç gelen adalet ne işe yarayacak diyebiliriz belki ama burada bir adaletsizlik olduğunu da kanıtlayacağız. Önemli davalardan biri. Bir hesaplaşmamız, yüzleşmemiz olacak. Orman tahsis izni aslında 28 Aralık 2021 kadar sürüyordu ama öncesinde bu işlemin izninin iptali için davamız vardı. 1 Aralık 2022'ye kadar bu işlem askıdaydı. Aslında düşündüğümüz zaman 28 Aralık 2021’de biten bir işlem 1 Aralık 2022'ye kadar askıda kalamaz. O bitiş süresinden itibaren aslında bu işlem hukuki olarak gözükmüyor. Zaten yürütmeyi durdurma ve iptal kararları işlemin geriye dönük kaldırılmasını söyler. Bu süreç içinde orman tahsisi izninin uzatılması için de bitiş tarihinden önce başvuru yapılması gerekiyor Orman Bölge Müdürlüğü’ne. Şirket tarafından 28 Aralık 2021 tarihi öncesinde yürütme durdurma kararı varken başvuru yapılmış, başvuru alınmış. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü diyor ki ‘Ben bu işlemi aldım başvuruyu da aldım ve askıda bekletiyorum herhangi bir şey yapmadım ama başvuruyu aldım’. Peki şunu sormak gerekiyor, hukuki olarak Danıştay kararlarında gördüğümüz üzere geçmişe yönelik olarak kaldırılan askıda olan bir işlem nasıl başvuru konusu olabiliyor.
"Bu hukuksuzluğa karşı hep birlikte olmamız gerekiyor"
Bu süreçte buradan başlıyor. Başvuru konusu hukuksuz bir işlem. Bu işleme dayanarak 13 Şubat 2023 tarihinde uzatma izni veriliyor orman idaresi tarafından. Bu olurlarla ‘Benim olurum var ben burayı kesebilirim’ diyen Limak ve İçtaş ortaklığında Akbelen Ormanı 24 Temmuz'dan 29 Temmuz’a kadar katledildi. Ekokırım suçu işlendi. Perşembe günü olacak olan duruşma bu uzatma izninin iptali duruşması. Perşembe günkü duruşma bizim için önemli. O İnsanların orada nasıl bir muamele gördüğü, yaşama ne kadar değer verildiği, geleceğe ne kadar saygı duyulduğu, gelecek kuşaklara ne kadar saygı duyulduğu belli olacak. Sizden isteğimiz o gün bizimle olmanız, bu hukuksuzluğa karşı hep birlikte olmamız gerekiyor."