TİP Samandağ İlçe Örgütü, Diyarbakır’da 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra cansız bedenine ulaşılan Narin Güran cinayeti ile ilgili basın açıklaması
yaptı.

Hatay/ Samandağ Abdullah Cömert alanında TİP Samandağ İlçe Örgütü tarafından gerçekleştirilen basın açıklamasında Narin’in cinayetinin aydınlatılması ve cinayette sorumluluğu bulunanların yargılanması talep edildi. TİP Hatay İl Başkanı Hasan Yılmaz’ın da katıldığı basın açıklamasını TİP Samandağ Kadın Birimi sorumlusu Hasret Öksüz okudu. Basın açıklaması öncesi söz alan TİP Samandağ İlçe Başkanı Önder Tam, yaptığı konuşmada "Haftalardır süren bekleyişle birlikte, Diyarbakır'da, küçücük bir kızın katledilmesi haberini üzülerek aldık. Adalet, bu saatten sonra ne Narin'i ne de daha önce katledilen çocuklarımızı geri getirmeyecek. Fakat bizler, bundan sonraki kulaklarımızı korumak, bundan sonraki çocuklarımızı güvenli bir ortamda, huzurlu bir şekilde; çağdaş, bilimsel bir eğitim alacak şekilde bir ülke kurmak hayaliyle mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi. TİP İlçe Başkanı Önder Tam’ın konuşmasının ardından basın açıklamasını okuyan Hasret Öksüz, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ve 6284’ü gereğince işletilmemesi nedeniyle çocuklar ve kadınlar bu kadar kolay katledildiğini belirtti.

“NARİN’İN GERÇEK KATİLLERİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN BİR GECEDE ÇIKANLARDIR!”

“Yeni Eğitim-Öğretim Yılı Yine Bildik Şekilde Başladı: Sorunlarla…” “Yeni Eğitim-Öğretim Yılı Yine Bildik Şekilde Başladı: Sorunlarla…”

Öksüz, basın açıklamasında “Narin’in kaybolduğu ilk günden beri “Küçücük köyde 1 saatin içinde, 8 yaşında bir çocuk kaybolamaz; Narin Güran nerede?” diye sorduk. Günler geçti, hiçbir haber alamadık. Haber alamadığımız gibi yayın yasağı kondu. Çocuk ölümlerinde, kadın ölümlerinde katil yandaşsa hele, katilin korunacağını Rabia Naz’dan öğrenmiştik, Ensar Davası’ndan, Aladağ’da yanan kız çocuklarından biliyorduk. O nedenle 19 gün boyunca her gün daha yüksek sesle sormaya devam ettik: “Narin Güran nerede?” Narin Güran 19 günün sonunda bulundu ve artık aramızda değil. Cansız bedeninin torbaya konularak bir nehir kenarına atıldığını öğrendik. Daha önce de torbanın içinde çocuklar taşıdık biz. Bu ülke bir çocuğunu daha gençliğine, yetişkinliğine, hayatının baharına yetiştiremedi. Acımız ve öfkemiz çok büyük. Ama Narin’in katilinin bulunamayacağına, doğru kişinin/kişilerin cezalandırılmayacağına dair endişemiz daha büyük. Niye mi? Narin’in cansız bedeni her yer güvenlik güçleriyle doluyken daha önce 3 kez aranan bölgeden çıktı, tam 19 gün sonra! Niye mi? Diyarbakır AKP vekili Galip Ensarioğlu, “Narin’in öldürülmesinde kimin parmağı varsa hepsini tek tek cezalandıracağız” demek yerine henüz otopsi bile yapılmamışken arsız arsız: “Bizlerin bazen bilmediği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var çünkü aile, bizim dostlarımızdır.” diye açıklama yapma cüretini gösterdi. Niye mi? Narin’in ölümünden sorumlu olanların Hizbullah tarikatından oldukları iddiaları var çünkü. Biz artık çocukların, kadınların kirli aile ilişkileri nedeniyle, tarikatlar nedeniyle, aşiret kanunları nedeniyle ölmesini kabul etmiyoruz! Çocukları ölümden koruyamayan AKP hükümetine soruyoruz: Narin Güran’ın katilleri nerede? Bu haber yasağı nereden çıktı? Katiller neden bulunamıyor? Halktan neyi saklıyorsunuz? AKP hükümetini uyarıyoruz: Bizim yasalarımız yeterli diyerek İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmasaydınız, 6284’ü gereğince işletseydiniz çocuklar ve kadınlar bu kadar kolay katledilmeyecekti. Siz koruyamadığınız için bugün Narin okula başlayamadı, çocukluğunu, gençliğini, hayatını yaşayamadı! Hemen, bugün adalet istiyoruz! Az önce söyledik yine söylüyoruz: Narin’in ölümü şüphelidir, kamuoyuna yansıyanlar organize bir cinayet ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Aydınlatılması için tüm imkanlar seferber edilmelidir. Narin için adalet, çocuklar için adalet istiyoruz! Katilleri değil, çocukları koruyun istiyoruz! Narin artık geri gelmeyecek biliyoruz ancak siz de şunu bilin ki biz de çocuklarını bile koruyamayan bu düzenden hesap sormaktan vazgeçmeyeceğiz! AKP’ye sesleniyoruz, elinizde Narin’in, Rabia Naz’ın, Leyla Aydemir’in, Oğuz Arda Sel’in, Aladağlı 11 kız çocuğunun kanı var! Halkın vicdanından, adalet duygumuzdan aldığımız güçle soluğumuz ensenizde, Narin’i soruşturmasını da davasını da takip etmeye devam edeceğiz. Halktan kaçıracağınız bilgiler olursa biz duyuracağız! Halkımıza söz veriyoruz! Bir çocuğun daha tarikat, aşiret, devlet üçgeninde aramızdan ayrılmaması için elimizden gelenden fazlasını yapacağız! Hepimizin başı sağ olsun!” ifadelerine yer verdi.

Foto-Haber:Nezahat Fırıncıoğulları

Editör: Neslihan Sağaltıcı