Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 1 milyar doların Ensar Vakfı ve TÜRGEV tarafından ABD’ye transfer edildiği, para akışları ve belgelerinin ellerinde olduğunu iddiasına yanıt verdi. 

A Haber canlı yayınına telefonla katılan Çelik, iki vakfın ABD'de yasal faaliyetler yürüttüğünü belirtti. Çelik, "Hangi faaliyetleri yaptığını bütün dünyanın bildiği, öğrencilerin FETÖ'nün ağlarına düşmesinler diye kurulmuş organizasyonlar. Açık yapıları, illegal yapılarmış gibi ortaya koyup hedef gösteriyor. Bu vakıfların gelir giderleri bütün ülkelerin bilgisi dahilinde" dedi.

"Aile kavramının bu kadar sistematik olarak hedef koyulması, ailesi olan bütün vatandaşlarımız gereken cevabı verecekler" diyen Ömer Çelik'in açıklamasından satırbaşları şöyle:

"CUMHURBAŞKANIMIZIN AİLESİNİ SİSTEMATİK OLARAK HEDEF ALIYOR" 

Aile kavramını Sayın Kılıçdaroğlu kadar hedef alan, Kılıçdaroğlu kadar aile üzerinden siyaset yapan, Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef alarak bu şekilde bir yaklaşım ortaya koyan, siyaset hayatımda bu kadar çirkin yaklaşım hatırlamıyorum. Kılıçdaroğlu sistematik olarak aileyi hedef alan, aile üzerinden bir dil kullanıyor. Bu bir siyaset dili değil iftira kampanyasıdır. Siyasi ahlakla bağdaşmayan bir yaklaşım ortaya koyuyor.

"BÖYLE BİR BEYAN BEKLİYORDUK"

 Ne zaman Türkiye dış politikada bir açılım yapsa, Cumhurbaşkanımızın terörle mücadelede yeni bir harekat başlatacağı şeklinde bir ifadesi olsa, Kılıçdaroğlu'nun hemen içeride kaos yaratmaya dönük bir açıklaması geliyor. Biz böyle istikrarsızlaştırıcı bir beyan bekliyorduk ama doğrusunu söylemek gerekirse bu kadar temelsiz, mesnetsiz, aileyi hedef alan ahlak dışı bir açıklama ummamıştım.

"FETÖ SÜREKLİ GÜNDEME GETİRİYOR"

2014'te FETÖ'nün kanalı olan Samanyolu TV'ye çıkmış, yine başbakanken Cumhurbaşkanımızın kaçacağını söylemiş. Cumhurbaşkanımızın kaçacağı yönündeki kampanya FETÖ tarafından sürekli gündeme getirilen bir kampanya.

"AÇIK YAPILARI İLLEGAL GİBİ HEDEF GÖSTERİYOR"

 Bürokratları tehdit ediyor. Kılıçdaroğlu herkesi suçluyor, demokrasiyi hedef alıyor. Diyor ki ABD'de vakıf kurmaya çalışıyorlar. TÜRGEV'den bahsediyorlar. Bu o ülkenin hukuk kurallarına göre kurulmuş. Son derece şeffaf. Hangi faaliyetleri yaptığını bütün dünyanın bildiği, öğrencilerin FETÖ'nün ağlarına düşmesinler diye kurulmuş organizasyonlar. Açık yapıları, illegal yapılarmış gibi ortaya koyup hedef gösteriyor. Bu vakıfların gelir giderleri bütün ülkelerin bilgisi dahilinde.

"BUNLARI MUHTEMELEN FETÖ'DEN ALDI"

 Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanımıza yönelik nefret ve iftira siyaseti bu siyaseti yaptıranların çöküşüne neden olur. Yabancı ülkede okul açılmış, yurt açılmış. Bunları ellerine yine açık kaynaklardan alarak, muhtemelen FETÖ almıştır, gizli belge diyerek vermiştir.

"VATANDAŞLARIMIZ GEREKEN CEVABI VERECEK"

 Kılıçdaroğlu vesayet zihniyete sahip olduğunu ortaya koymuştur. Siyasetin dilini bu şekilde sertleştirmek istiyorsa, bizim dilimizin ne kadar sertleşeceğini tahmin bile edemez. Aileleri de işin içine koyduğumuzda neyi sakınacağız? Çık siyasi kapasite ile konuş, biz sana ne cevaplar veriyoruz. Aile kavramının bu kadar sistematik olarak hedef koyulması, ailesi olan bütün vatandaşlarımız gereken cevabı verecekler. Sonra diyorlar: Neden kutuplaşıyoruz?

"YANILDIĞI KONULARIN HADDİ HESABI YOK"

 Hükümeti kanunsuzlukla suçluyor. Cumhurbaşkanlığı makamını tehdit etmeye kalkıyor. Kılıçdaroğlu, Türkiye düşmanlarının propagandasını dillendiriyor. Yanıldığı konuların haddi hesabı yok. AK Parti gereken hukuki girişimleri yapacaktır. Sinsi bir faaliyet yürütüyorlar. Bundan sonrasında açıklamalarına itibar edilmemesi gerekiyor. Kılıçdaroğlu hani belge açıklayacaktı? Koskoca partilileri böylesine bir iftira kampanyasının parçası haline getirmeye çalışıyorlar. Bunlar zaten kanunlar çerçevesinde olan şeyler. Yurt dışında, öğrencilerle ilgili faaliyetler var. O ülkelerin açık kaynaklarından, muhtemel FETÖ'cüler almıştır. Bunlara gizli belge diye vermiştir. Bu da arkasına önüne bakmadan daha önce olduğu gibi bu duruma düşmüştür.

KURTULMUŞ: FETÖ'YE HİZMET EDİYORLAR

Çelik'in ardından AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da A Haber yayına bağlandı.

''Kılıçdaroğlu'nun üslubu ibreti alemdir" diyen Kurtulmuş "Sürekli nefret dilini kullanan bir tavır içerisinde. Bu tarz siyaseti kirleten bir dildir. Tamamen FETÖ'vari bir söylemdir" ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu'nu "FETÖ'ye hizmet"le suçlayan Kurtulmuş, "Yaptıkları ile FETÖ'ye hizmet ediyorlar. Bu deli saçması sözler, cevapsız bırakılmayacaktır. Halkı kışkırtmak isteyen edepsiz bir dille karşı karşıya kaldık. Bu dilin altında kalmayacağız. Yazıktır, ayıptır" dedi.

HAMZA DAĞ: ORTADA EDEPSİZLİK, TERBİYESİZLİK VAR

Numan Kurtulmuş'un açıklamasının sonrasında yayına bu kez AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ katıldı.

Kılıçdaroğlu'nun video açıklamalarıyla huzursuzluk yaratmak istediğini savunan Dağ, "'Kılıçdaroğlu, CHP'nin başına getirilmesinin diyetini ödüyor. Kılıçdaroğlu, FETÖ sözcülüğü yapmaya devam ediyor. Kılıçdaroğlu yıllarca öncede benzer işler yaptı. Son bir senedir çekmiş olduğu videolarla toplumda bir huzursuzluk ortamı yaratma çalışıyor" diye konuştu.

Siyasi ve hukuki olarak yanıt vereceklerini dile getiren Dağ, "Bu rakipler, birbirini eleştirirken belli bir üslup seviyesi ile bunları yaparlar. Ama ortada edepsizlik, terbiyesizlik var. Bunun sebebi aralarındaki adaylık mücadelesi midir, bilemiyorum. Ben bunu FETÖ'nün Kılıçdaroğlu da ne istediyse yapma gayreti olarak görüyorum. Bizim yapmamız gereken de siyaseten ve hukuken karşılık vermektir" ifadelerini kullandı.

ALTUN: HİZMET AŞKIYLA YANIP TUTUŞAN BÜROKRATLAR YALANLARA PRİM VERMEYECEK

A Haber yayınına katılan bir diğer isim ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun oldu.

Altun, "Bu tür söylemler bu tür yaklaşımlar ne şekilde ortaya konursa konsun, bu tehdit dili ne şekilde kendisine alan bulursa bulsun ne yaparsa yapsınlar, milletimiz ve devletimizin hizmet aşkıyla yanıp tutuşan bürokratları bunların yalanlarına prim vermeyecektir. Haklı, onurlu, şerefli mücadelesinden Cumhurbaşkanımızın yanında sonuna kadar olmaya devam edecektir" dedi.

"Bu tehdit diliyle biz çok kez karşılaştık. Bu yeni bir deneme değil" diyen Altun, "Bundan 6 yıl önce bu ülke darbe girişimi ile karşı karşıya geldi. Bu darbeye milletiyle birlikte kimin dimdik durduğunu gördü. Sayın Cumhurbaşkanımızın milletiyle beraber nasıl dik durduğunu herkes gördü. Öte yandan kimlerin de saklanacak delik aradığını hep beraber gördük. Tankların arasından geçip de darbeciler tarafından korunup kollananlar Sayın Cumhurbaşkanımıza dil uzatmaya kalkıyor" şeklinde konuştu. 

Editör: TE Bilişim