Enerjisa Dağıtım Şirketleri Deprem Bölgesinde  Çalışanlarını ve Ailelerini Desteklemeye Devam Ediyor Enerjisa Dağıtım Şirketleri Deprem Bölgesinde Çalışanlarını ve Ailelerini Desteklemeye Devam Ediyor

Hatay/Samandağ Mağaracık Mahallesinde halk "acele kamulaştırma" kararıyla el konulan topraklarında basın açıklaması yaptı. 
Halk sık sık "Sermaye defol, bu topraklar bizim!"," Havama, suyuma, toprağıma dokunma!","Susma, sustukça sıra sana gelecek!" sloganı artacak tepkisini gösterdi. Mağaracık Halkı adına basın açıklamasını İlayda Çekiç okudu. 
Çekiç'in basın açıklamasını okumasının ardından  Av. Cuma Irmak ve Mahalleliler duruma tepki göstererek konuşma yaptılar. 
Basın açıklamasını okuyan, Çekiç şu ifadelerine yer verdi:
Öncelikle hepiniz hoş geldiniz 
Basına ve Kamuoyuna..
Biz Mağaracık'ta yaklaşık olarak 1 ay önce öğrendiğimiz "Acele Kamulaştırma" denilerek topraklarına el konulan mahalleliyiz. Bugün de Mağaracık Mahallesi olarak tam da el konulan topraklarımızın üzerinde sesimizi duyurabilmek, buradaki haksız hukuksuz işgale karşı  ses çıkarabilmek için basın açıklaması gerçekleştirmek istedik. Burada ortalama 150 küsür tapulu arazimize el konuldu. Topraklarımız üzerinde planlar, projeler yapan, şirketlere ihaleler veren devletin kendisi bizlere haber dahi vermedi. Kendimiz e-devlet üzerinden tapularımızın düşürüldüğünü öğrendik. Hiç kimsenin bizi muhatap almadığı, haber vermediği, fikrimizi sormadığı bu tutumun ve niyetin kendisi gayet açık ve nettir. Depremin üzerinden tam tamına  2 sene geçti bizler her gün başka bir sorunla boğuştuk mücadele ettik. En başta en temel ihtiyaçlarımızı karşılayamadık ardından enkazlar sağlığımızı tehdit edecek biçimde kaldırıldı. Yerleşim yerlerimize, okullarımıza yakın beton santralleri, taş ocakları kuruldu. Depremin bir şehir olarak bu denli yıkıcı etkisiyle uğraşırken birde devletin rant haline dönüştürdüğü her karış toprağımıza göz koyduğunu gördük. Dikmece'de Gülderen'de Toygarlı'da, Mağaracık'ta acele kamulaştırmalarla ;Antakya ve Samandağ'ın neredeyse her tarafında rezerv yasası uygulamalarıyla karşı karşıya kaldık. her gün başka yerlere de el konulacağı tartışılıyor konuşuluyor. Dün Dikmece Gülderen Toygarlı halkının başına gelen bugün bizim başımıza geldi yarın başkalarının da başına gelecektir. Bu kaçınılmazdır. Bunların hepsine süreç boyunca Antakya ve Samandağ halkı olarak elimizden geldiğince direndik yeri geldi dayak yedik yeri geldi gözaltına alındık. Buradan da bir kez daha söylüyoruz ve direnmeye devam edeceğiz. Çünkü memleketimizin her bir tarafının beton yığını haline gelmesini istemiyoruz. Kültürümüzün, tarihimizin, doğamızın yağmalanmasını istemiyoruz. Demografik yapımıza uygun olmayan zemin etüdü yapılmadan sağlamlığı belirsiz olan binalar ve şehir planları istemiyoruz.
Barınma sorununun kendisi kesinlikle bir an önce çözülmelidir zorlu  konteyner kent koşullarında kalan komşularımız akrabalarımız dostlarımız  evlerine kavuşmalıdır. Ama bu geçimimizi sağladığımız tarım arazilerimizde olmamalıdır. Bizler barınma sorununu ücretsiz yıkılan binaların yerinde ve ihtiyacımız kadar olmasını talep ediyoruz. Mağaracık Mahallesi olarak topraklarımıza, ağaçlarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz. Bütün herkesi birlikte ses çıkarmaya bu işgale haksızlığa birlikte dur demeye çağırıyoruz.
Mahalle halkı olarak en acil taleplerimiz şunlardır:
1- Geçim kaynağımız olan Zeytinlik ve tarım arazilerimize yönelik saldırılar derhal durdurulsun.
2- El koyma adı altında gasp edilen tapulu arazilerimize yönelik hukuksuz işlemler derhal geri çekilsin.
3- Mağaracıkta inşa edilen TOKİ konutlarında ki dayanıksız Depreme uygun olmayan konutların yaygınlaştırılması durdurulsun.
4-  Barınma sorununa dair talebimiz açıktır; Tek çözüm yerinde, ücretsiz ve ihtiyacımız kadar konut yapımı olmalıdır.
Bunu yapabilecek olanakları olduğunu biliyoruz. Bugüne kadar ödediğimiz vergilerimiz, depremzedeler adına toplanan bağışlar, hazineden şirketlerin faiz giderleri için   harcanan paralar, sarayın günlük harcamaları tüm bunlarla depremin yaşandığı 11 bölgede yerinde ve ücretsiz konut yapılarak barınma sorunu çözülebilir!
Taleplerimiz yerine getirilene kadar direnmeye devam edeceğiz!
Sermaye defol bu topraklar bizim !
Kurtuluş yok tek başına ya Hep beraber ya hiçbirimiz!
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları