“Mahkeme Kararları Yok Sayılıyor, Hukuk Güvenliği Zedeleniyor”

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi'nde Mezuniyet Coşkusu

Hatay/Samandağ'da faaliyet gösteren ve insan sağlığı, çevre ile hukuka aykırılığıyla tartışma konusu olan beton santraline ilişkin dava Hatay İdare Mahkemesi'nde görüldü.
Halkın tepkisine rağmen faaliyetini sürdüren beton santrali için açılan davada santral temsilcileri duruşmaya katılmadı.
Samandağ ilçesi Atatürk Mahallesi'nde, tarım arazileri ve yerleşim alanları içerisinde, çevre yoluna sıfır mesafede ruhsatsız şekilde faaliyet gösteren beton santraline karşı mahalle sakinlerinin mücadelesi sürüyor. 12 Haziran'da Hatay 4. İdare Mahkemesi'nde görülen duruşmanın ardından yapılan açıklamada, hem çevre hem de hukuk açısından ciddi ihlallerin yaşandığı vurgulandı. Atatürk Mahallesi'nde, imar planında konut alanı olarak işaretlenen bir parselde kurulan santralin, inşaat ve faaliyet ruhsatı olmadan çalıştığı belirtiliyor. Mahalle sakinleri, santralin “yola ve yeşil alana tecavüz ederek” kurulduğunu, “kanser santrali” olarak nitelendirdikleri bu tesisin halk sağlığına ve çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verdiğini ifade etti.
“MAHKEME KARARLARI ETRAFINDAN DOLANILIYOR, İDARE GÜVEN KAYBEDİYOR”
Mahalle sakinleri, dava sonrası yaptıkları açıklamada, santralin imar planında konut alanı olarak belirlenen bir bölgede ruhsatsız şekilde kurulduğunu ve halk arasında “kanser santrali” olarak adlandırıldığını ifade etti. Açıklamada, beton santralinin hem inşaat hem de faaliyet ruhsatı olmadan çalıştığı vurgulanırken, tesisin yol ve yeşil alanlara tecavüz ettiği belirtildi.Söz konusu santral için Hatay Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararına karşı daha önce açılan davada Hatay 3. İdare Mahkemesi iptal kararı vermişti. Ancak mahalle sakinlerinin iddiasına göre, santral sahipleri aynı kararı ikinci kez alarak faaliyetine devam etti. Mahkeme kararlarının yok sayılması, idareye olan güveni sarsmıştır.” denildi. Açıklamada, Samandağ Belediyesi'nin yıkım kararı aldığı ancak bu kararın uygulanamadığı da hatırlatıldı. Bilirkişi heyetinin “Bu beton santralinin ruhsat alması mümkün değildir” yönündeki raporuna rağmen tesisin 7/24 çalıştığı, çimento tozu ve gürültünün yaşam alanlarını doğrudan etkilediği belirtildi.
“ÇOCUKLARIMIZIN CİĞERİNDE ÇİMENTO TOZU VAR”
Mahalle sakinleri, santralin Atatürk, Yeşilada ve Yeni Mahalle'de on binlerce insanın sağlığını tehdit ettiğini belirterek “Bu kirletici ve gayri sıhhi işletmenin vakit kaybetmeden kapatılmasını sabırsızlıkla bekliyoruz. Devletimizin sosyal hukuk devleti olduğuna inanıyoruz. Mücadelemiz bu yöndedir.” ifadelerini kullandı.
Açıklamada ayrıca, santralin endemik Samandağ biberinin yetiştiği tarım alanlarına, Ecz. Meryem Karaçaylı İlkokulu'na, Sarı Benekli Kaplumbağaların yaşam alanına ve Asi Nehri'nin eski yatağına sıfır mesafede kurulduğu, bu yönüyle de ekolojik tahribata yol açtığı vurgulandı.
“ASİ GÖLETİ KURUYOR, SU ZEHİRLENİYOR”
Santralin atık beton, çamur, yağ ve beton suyunu doğrudan doğaya bıraktığı, Asi Göleti'ni kuruttuğu ve su kaynaklarını zehirlediği iddia edildi. Mahalleli, bu koşullarda tesisin faaliyetinin devam etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı