Hatay 3. İdare Mahkemesi, Samandağ Atatürk Mahallesi’nde yapılması planlanan Hazır Beton Üretim Santrali Kapasite Artışı projesine ilişkin Hatay Valiliği tarafından verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etti.
Vatandaşlar tarafından, Mahkeme kararıyla ilgili basın açıklaması yapıldı. Basın toplantısında Halk Sağlığı ve doğa içerikli iki şiir de okundu.
Basın açıklamasını Samandağ Belediye Meclis Üyesi Ve HBB Meclis Üyesi Ferit Diker Okudu.
Diker, Mahkemenin bilime, hukuka ve kamu yararına uygun bir karar verdiğini vurguladığı açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “Hatay 3. İdare Mahkemesi'nden Çevre ve Halk Sağlığı İçin Örnek Karar: Samandağ'daki Beton Santrali Kapasite Artışı Durduruldu!
Hatay 3. İdare Mahkemesi, Samandağ Atatürk Mahallesi'nde yapılması planlanan Hazır Beton Üretim Santrali Kapasite Artışı projesine ilişkin Hatay Valiliği tarafından verilen “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etti. Mahkemenin bu kararı, çevre ve halk sağlığını koruma adına önemli bir emsal niteliğindedir.
Mahkeme, bölgedeki çevresel ve sosyal riskleri dikkate alarak, proje alanının yer seçiminden itibaren hatalı olduğunu, bölgedeki ekosisteme, tarımsal üretime ve halk sağlığına ciddi zararlar vereceğini tespit etmiştir.
Bilirkişi Raporuyla Ortaya Konan Çevresel Tahribat
Mahkeme kararına esas alınan bilirkişi raporunda, projenin yerleşim yerleri, okul ve tarım alanlarına olan yakınlığı, hava ve su kirliliğine yol açması ve yeraltı sularına zarar vermesi nedeniyle hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır.
Bilirkişi raporunda öne çıkan bulgular:
Deprem Riski: Bölgenin alüvyon zemin üzerinde olması nedeniyle sıvılaşma ve yer hareketleri açısından büyük risk taşıdığı tespit edilmiştir.
Su Kirliliği: Beton santralinden çıkan atık suların Asi Nehri'ne karışarak su ekosistemine zarar verdiği, bölgede nesli tükenme tehlikesi altında olan endemik tatlı su kaplumbağalarının yaşam alanlarını yok ettiği belirlenmiştir.
Tarım Alanlarına Zarar: Çıkan toz kirliliğinin zeytinlikler, narenciye bahçeleri ve seralar üzerinde verim kaybına yol açtığı, sera örtülerinin tozla kaplanmasının ışık geçirgenliğini düşürerek tarımsal üretimi tehdit ettiği tespit edilmiştir.
Hava ve Gürültü Kirliliği: Çimento tozlarının insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri vurgulanmış, gürültü seviyesinin ise okul ve yerleşim alanlarında yasal sınırların üzerinde olduğu belirlenmiştir.
Alternatif Yerlerin Değerlendirilmemesi: Santral projesinin sanayi alanı yerine tarım ve konut bölgesinde yapılmaya çalışılması nedeniyle, mevzuata açıkça aykırı olduğu belirtilmiştir.
Samandağ Halkının ve Çevre Savunucularının Mücadelesi Sonuç Verdi!
Bu karar, Samandağ halkının ve çevre mücadelemizin haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Çevre ve halk sağlığı gözetilmeden alınan kararların, mahkemeler tarafından iptal edilmesi bizler için önemli bir kazanımdır.
Hatay, 6 Şubat depreminin yıkıcı etkilerini hâlâ yaşamaktadır. Böylesine kırılgan bir süreçte bilimsel verilere ve halkın yaşama hakkına aykırı projelerin hayata geçirilmesine izin veremeyiz. Mahkeme, bilime, hukuka ve kamu yararına uygun bir karar vermiştir.
Bizler, Samandağ halkı olarak, çevremizi, suyumuzu, havamızı ve tarım alanlarımızı koruma mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz.”
***
Emre Sağaltıcı “Beton Santraline Dur Dedik!” Adlı şiiri okudu.
BETON SANTRALİNE DUR DEDİK!
Beton dökülür, ancak adaletin üstü örtülemez!
Asi'nin kıyısında, bereketli toprakların gölgesinde,
Samandağ'ın yüreğinde bir karar yankılandı.
Zeytin ağaçlarının dallarında,
Narenciye bahçelerinde,
Ve çocukların şarkılarında: "Biz buradayız, burası bizim."
Koca bir santrali, sessizce büyüyen bir tehdit olarak getirdiler,
Toz olup havaya karışacak,
Suya sızıp nehri kurutacak,
Halkın nefesine, ekmeğine, toprağına zarar verecekti.
Ama halk sustu mu?
Ama adalet geri çekildi mi?
Hayır!
Mahkeme dedi ki:
"Bu karar hukuka aykırıdır."
"Bu toprakların sesi duyulmalıdır."
"Bu şehirde ekmek kadar temiz hava da haktır!"
Ve şimdi, beton santralinin gölgesi,
Adaletin ışığında eriyor.
Çünkü biz kazandık,
Çünkü doğa kazandı,
Çünkü çocuklarımıza temiz bir nefes borçluyuz!
Hatay halkına, doğaya ve geleceğe armağan olsun!
***
Sevcan Sönmez Hatay'ın Kaderini Betona Gömmek İsteyenlere Karşı Zafer! Adlı şiiri okudu.
HATAY'IN KADERİNİ BETONA GÖMMEK İSTEYENLERE KARŞI ZAFER!
Gök gürledi, toprak titredi, nehirler fısıldadı…
Asi'nin suları, bereketin sesiyle çağladı.
Samandağ'ın toprağı, adaletin ayak seslerini duydu.
Bir gölge çökmüştü ovaya,
Gri, tozlu ve ağır…
Bir santral, betonun soğuk yüzüyle,
Hatay'ın kalbine hançer gibi saplanmak istedi.
Ama unutmuşlardı!
Bu toprakları bir avuç çimento değil,
Bin yılların emeği,
Zeytin ağaçlarının kökleri,
Narin narenciyelerin çiçekleri yoğurmuştu!
Halk ayağa kalktı!
Kadınlar, çocuklar, işçiler, çiftçiler…
Adaletin sancağını yükselttiler,
Ve haykırdılar:
“Bu toprak satılık değil! Bu hava kirletilemez! Bu su zehirlenemez!”
Mahkeme divanı kuruldu,
Hakikat terazisi tarttı,
Ve hüküm verdi:
“Bu beton santrali doğaya ihanettir! Hukuk buna izin vermez!”
Şimdi Samandağ'ın rüzgârı özgür esiyor,
Zeytin ağaçları sevda içinde meyve veriyor,
Ve çocuklar, toz yerine çiçek kokularını soluyor.
Bu bir zaferdir!
Halkın iradesi, hukukun kalkanı, doğanın sesi…
Bizi yenemediler!
Çünkü Hatay yalnızca taş ve toprak değil,
Medeniyetin, emeğin ve direnişin beşiğidir!
Bu toprakların efendisi biziz, biz kalacağız!
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları