Hatay/Antakya'da deprem sonrası işkenceye maruz kalan ve öldürülen Tahsin Nihadioğlu için İstanbul Koç Holding Genel Merkezi önünde basın açıklaması yapıldı.
Nihadioğlu'nun ailesi adına basın açıklamasını kardeşi Zeynel Nihadioğlu, okudu.
Nihadioğlu'nun açıklamasının ardından, DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan da bir konuşma yaptı.
Çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcilerinin destek verdiği eylemde Zeynel Nihadioğlu “Hatay Büyükşehir Belediyesi bünyesinde temizlik işçisi olarak çalışan kardeşim Tahsin Nihadioğlu, 6 Şubat depremlerinden bir hafta Sonra Hatay Defne Elektrik Mahallesindeki doğup büyüdüğü ağır hasarlı evinden çıkarken “şüpheli” olduğu gerekçesiyle Asker ve Polis tarafından ağır işkenceye maruz kaldı. İşkenceci Askerler ters kelepçe yaptıktan sonra ağır hakaret ve küfürler eşliğinde tekme, tokat, yumruk ve cop kullanılarak ağır bir işkenceye maruz kalmıştır. Kardeşim her ne kadar kendi doğup büyüdüğü evden çıktığını, basit bir kimlik kontrolüyle bunun rahatlıkla tespit edilebileceğini, buradan yaşam alanı kurulan Defne Sevgi parkına gittiğini, orada geceyi geçireceğini, Sevgi parkında onu yakınımız Halil Yakut'un beklediğini ifade etmişse de işkence devam etmiştir. Askerler daha sonra onu geçici görevlendirmeyle Hatay'a gelen 34 plakalı resmi polis aracına teslim etmişlerdir. Aynı işkence burada da devam etmiştir. Resmi araçla kardeşim sevgi parkına götürülmüş, yakınımız Halil Yakut bulunmuş, ancak aynı muamele Halil Yakut'a da yapılmıştır. Yere yatırılıp ters kelepçe yapılıp işkenceye maruz kalan yakınımız da polis aracına alınmıştır. Ancak sevgi parkında bulunan dönemin Hatay Milletvekili Barış Atay ve depremzede mahalleliler tanıdığı bu ikiliyi polis'in elinden almıştır. Aynı anda kardeşim işkencecilerin aracını kendi telefonuyla fotoğraflamayı başarmıştır. Sosyal medya hesabından “evden çıkarken Asker ve Polisler tarafından linç edildim. Hesap verecekler” şeklinde paylaşım yapmış, ardından artı Tv'ye verdikleri röportajda yaşadıkları işkenceyi anlatmış, suç duyurusunda bulunacağını ifade etmiştir. Ertesi gün Koç haldinge bağlı OTOKOÇ şirketinin aracının çarpması sonucu şüpheli bir şekilde hayatını kaybetmiştir. Jandarma katil şöför Selim Çamdibi'nin ifadesini aldıktan sonra serbest bırakmıştır. Jandarma ayrıca tuttuğu tutanakta görgü tanığı ve kamera kaydı yoktur diyebilmiş, sonra da ne hikmetse soruşturmayı yürüten Jandarma alandan çekilmiş, polis gelmiş ve kardeşimin yüzde yüz kusurlu olduğu raporunu düzenlenmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığı da daha ilk elden Bilirkişi raporu ve Adli tıp raporu olmadan Kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiş, bir Hukuk skandalına imza atmıştır. Peşpeşe gelen iki kağıt parçasıyla Kovuşturmaya yer olmadığına kesin olarak karar verilmiş dosya kapatılmış, KOÇ holdinge bağlı OTOKOÇ şirketi aklanmıştır. İşkenceciler ile ilgili yaptığımız suç duyuruları da peş peşe reddedildi. Başta Hatay Valiliği, sonra da Savcılıklar ve hakimlikler arasında ciddiyetsizce gezen evraklar, kes kopyala yapıştır yapılmış, tüm kanıtlara rağmen Kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir. İşkencenin en önemli tanıklarının ifadesini 2 yıl sonra nihayet alabildiler. Halen ifadesi alınmayan tanıklar da var. Kardeşim Tahsin Nihadioğlu Antakya'da deprem zamanı işkenceye bağlı yaşanan ikinci ölümlü vakadır. Sadece Hatay değil deprem illerinin bir çoğunda işkence vakaları uluslararası af örgütü ve çağdaş Hukukçular Derneği tarafından raporlanmış onlarca işkence vakası vardır fakat tek bir kişi hakkında dahi dava açılmamıştır.
Bugün kardeşim Tahsin Nihadioğlu'nun öldürülüşünün 820. Günü… Bir tek kişi hakkında dahi dava açılmadı. Tam tersi dava açılmayarak işkenceciler ve koç holding 90 ödüllendirilmiştir. Koç Holdinge bağlı OTOKOÇ şoförü SELİM ÇAMDİBİ hakkında, denetimli serbestlik veya yurt dışı yasağı tedbirleri dahi uygulanmamıştır.
Adalet arayan milyonlarca insandan birileri olarak, her zaman vurguladığımız gibi adaletsizlikle geçen her gün bizim mücadelemizin ilk günü olacaktır. Sizin çıkardığınız yasalar sermaye ve onun kolluklarının çıkarını kolluyorsa biz bitti demeden bu dava bitmeyecek.
820 gündür haykırıyoruz.
Taleplerimiz açık ve Nettir:
● İşkenceci Asker ve polisler görevden alınıp yargılansın!
● Koç Holdinge bağlı OTOKOÇ şoförü SELİM ÇAMDİBİ tutuklansın ve en üst sınırdan cezalandırılsın!
● Delilleri karartan kolluk güçleri ile Koç Holdinge bağlı OTOKOÇ yöneticileri yargılansın!” ifadelerini kullandı.
“BU HİKAYE, SERMAYE KARŞISINDA MAZLUMUN HİKAYESİ”
DEM Parti İstanbul İl Eşbaşkanı Çınar Altan, Tahsin Nihadioğlu'nun hikayesinin sermaye karşısında bir mazlumun hikayesi olduğunu ifade etti. Altan, "Yönettiği toplumu, onun asgari güvenliğini, devamlılığını sağlayamayan bir devlet gerçekliği ile yüzleştik. Bu en çıplak biçimiyle kendisini gösterdi. Yetmedi devlet kendi toplumuna sorumluluğunu yerine getirmek yerine karşısına dikildi. Tahsin Nihadioğlu'nun hikayesinde bunun en sert biçimini gördük. Kendi kolluk kuvvetini orada işkenceci bir güç olarak ortaya koydu. Bu münferit bir olay değil. Bu tür işkenceler ile yüzleşmeyen bir devlet pratiği kendisini 6 Şubat'ta kaosun içerisinde gösterdi" ifadelerini kullandı.
“EZİLENLERİN ADALETİNİN SÖZÜNÜ VERİYORUZ”
İkinci ayağının ise bugün kapısına bile yanaşamadıkları sermaye düzeninin çıkarlarını koruyan kollayan hukuk sistemi ve adalet olduğunun altını çizen Altan, "Şüpheli bir ölümün kendisini araştırmaya yönelik muhataplardan bir tanesi bu toprakların kodamanları olunca ne hukuk işler ne de adalet. Hukuk duvarlar ile korunmuş sermayedarları korumak için var olduğunu en çıplak biçimiyle bu örnekteki gibi kendini gösterir.
Bizler her yerde adalet arıyoruz. Korunaklı binaların önünde, sokakta ve meydanlarda arıyoruz. Ezilenlerin, mazlumların adaletinin sözünü veriyoruz. Ama bunun bir tane koşulu var. Burada olduğu gibi destek ve dayanışma ile birleşik bir mücadeleye taşımak gibi bir zorunluluğumuz var. Bunu yaptığımız zaman işte sermayedarlar, bu camdan duvarlar tuzla buz olur, gerçek ezilenlerin mazlumların adaleti sağlanır" dedi.
Foto:Haber merkezi-Haber: Neslihan Sağaltıcı