2021 Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şubesi: "TÜİK rakamları yalan yoksulluk gerçek" şiarıyla Türkiye genelinde Eş zamanlı basın açıklaması düzenledi.
Basın açıklamasına Emek ve Demokrasi güçleri de destekte bulunuldu. Açıklanan enflasyon rakamlarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen emekliler, geçinemediklerini belirterek ek zam talep etti.
TÜİK'in 5 Mayıs'ta açıkladığı enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığını belirten 2021 Tüm Emekliler Sendikası İskenderun Şube Başkanı Mustafa Çankaya “Sahte TÜİK verilerine göre değil; insanca yaşamaya yetecek maaş istiyoruz” dedi.
En düşük emekli maaşının, en düşük memur maaşı kadar olması gerektiğine dikkat çeken Başkan Çankaya tüm emekli, dul ve yetim aylıklarına Temmuz ayını beklemeden ek zam istediklerini belirtti.
“AK Parti iktidarı milyonlarca emekçiyi barınma hakkından yoksun kıldığını Başkanı Mustafa Çankaya yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi. “Biz emekliler; Bu ülkenin bütün fabrikalarında, kömüründe, tarlalarında, okullarında, ormanlarında, tersanelerinde, dökümünde, mermerinde her yerde izi olanlarız
Ve Hakkımız olanı alana kadar da mücadele edeceğiz.
TÜİK aldatıyor
TÜİK'in 5 Mayıs 2025 günü açıkladığı enflasyon verilerine göre TÜFE'deki değişim 2025 yılı Nisan ayında bir önceki aya göre yüzde 3,00 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 13,36 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,86 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 48,73 artış olarak gerçekleşti.
Aylık artışları minicik
Bu verilere göre, emeklilerin ikinci 6 aylık enflasyon oranı artışının 4 aylık kısmı yüzde 13,36 oldu.Mayıs ve Haziran aylarının enflasyonu da eklendiğinde 6 aylık artış netleşmiş olacak.
Sahte TÜİK verilerine göre değil; insanca yaşamaya yetecek maaş istiyoruz. En düşük emekli maaşı en düşük memur maaşı kadar olmalıdır. Tüm emekli dul ve yetim aylıklarına Temmuz ayını beklemeden ek zam istiyoruz.
Kira artışları kocaman
Bu verilere göre Mayıs ayında kira artışı yüzde 48,73 oldu. 10 bin liralık konutun kirası 14 bin sekiz yüz yetmiş üç liraya; 15 bin liralık konutun kirası 22 bin 310 liraya yükseldi. En ücra bölgelerde, en sağlıksız konutlarda bile aylıklar kiraya yetmez oldu. AKP iktidarı milyonlarca emekçiyi barınma hakkından yoksun kıldı. İktidarı uyarıyoruz, Anayasanın emrine uy, her yurttaşın sağlıklı barınma hakkını sağlayacak tedbirleri acilen yerine getir.
Demokratik direniş haktır
Türkiye'nin onurlu emekçilerinin emekli kolu olarak, emekçi ailesinin bir bileşeni olarak ilan ediyoruz ki: İktidarın 19 Mart 2025'de başlattığı, hâlâ devam eden muhalefeti toptan ortadan kaldırmaya yönelik sistemli saldırısından ve yarattığı şiddet ikliminden korkmadık, korkmayacağız.
Cumhuriyeti, emeğimizi, ekmeğimizi, barınma hakkımızı, kadın erkek eşitliğini, insanca yaşama özlemimizi, çocuklarımıza ve torunlarımıza tam istihdamı, parasız sağlık ve parasız eğitimi, yani eşitlik ve özgürlüğümüzü
savunma anlamına gelen Saraçhane direnişinin, 1 Mayısların, Maltepe'den Konya'ya protesto mitinglerinin tam içindeydik. Olmaya devam edeceğiz.
Üç gün önce 4 Mayıs günü, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e bir provokatör eliyle yapılan yumruklu saldırıyı şiddetle kınıyor, Özgür Özel'e ve CHP'ye geçmiş olsun dileklerimizi ve dayanışma duygularımızı iletiyoruz.
Asgari Altı Yaşam Olmaz
İktidarın uyguladığı ekonomik politikalar sonucunda asgari ücret hem ortalama ücrete dönüştü hem de açlık sınırının da altına indirildi.
Emeklilerin büyük çoğunluğunun aylığı ise zaten yetersiz olan asgari ücretin de gerisinde. İktidar, uyguladığı ekonomik politikalarla çalışanları da emeklileri de yoksullukta eşitledi.
İktidar, emeklilerin ABO Aylık Bağlama Oranını yüzde 35'lere kadar düşürdü ve emekli aylıklarına milli gelir artışı eklemeye son verdi.
Huzur içinde geçirmemiz gereken emeklilik yaşamımız yazın sıcağında, kışın soğuğunda dermanı iyice azalmış dizlerimize rağmen kuyruklarda, sıralarda geçiyor.
Sendika Haktır
23 Yıllık AKP iktidarı bize sefaleti layık gören politikalarına karşı örgütlü olarak mücadele edemeyelim diye iktidara geldiği 2002 yılından itibaren yargı üzerinde baskı kurarak sendikal örgütlülüğümüze saldırdı. AKP iktidarı kendisinden önceki iktidarların aksine sendika hakkında açtığı kapatma davalarını ısrarla takip etti. 1995 yılında kurulan ilk sendikamız ve 2017 yılında kurduğumuz ikinci sendikamız yargı eliyle kapatıldı.
İktidar, kurduğumuz 3. sendikamızı da kapattırmak için yargı üzerindeki tüm gücünü kullanmaktadır. Bilsinler ki biz sendikamızı kimseden izin alarak kurmuyoruz. İdarenin baskıları karşısında da herhangi bir geri adım atmamız söz konusu dahi olamaz.
Emeklilerin sendika hakkı her türlü tartışmaya kapalıdır. Üzerlerindeki idarenin ağır baskıları karşısında emekli sendikaları hakkında kapatma kararı veren mahkemeler dahi vicdanlarını biraz olsun rahatlatmak için, emeklilerin en doğru örgütlenmesinin aslında sendika olduğunu belirterek kapatma kararını veriyorlar.
Özelleştirme İhanettir
Ülkemizde Cumhuriyet'in kuruluşundan başlayarak oluşturulan Sümerbank, Etibank, Türk Telekom, Tüpraş, Tedaş, Tekel, Petkim, Şeker fabrikaları, Tank Palet fabrikası özelleştirildi. AKP özelleştirmenin şampiyonu oldu, böyle yaparak dolar milyarderlerini ve milyonerlerini çoğalttı. Onlar zenginleştikçe, semirdikçe, emekçiler fakir oldu, yoksul oldu.
Emekliler ısınamaz, doyamaz, barınamaz, seyahat edemez oldu.
Faizleri öyle arttırdılar ki artık takla attırdığımız kredi kartlarını da kullanamaz olduk. Bir avuç büyük sermayedarsa zenginliklerine zenginlik katıyor.
Ekonomi yönetimini ele geçiren uluslararası tefecilerin çıkarları için emekçileri derin yoksulluğa mahkûm eden işbirlikçi AKP iktidarı, salt tefecilere borç ödemesi garanti altına alınsın diye bizleri düpedüz açlıkla sınamaya devam ediyor.
Çare kamuculuktur
Halkımızın refahı ve vatanımızın birliği bütünlüğü için, temelleri cumhuriyetle atılan kamucu ekonomi anlayışına dönelim. Sanayi ve tarımı destekleyen, işçiyi emekçiyi önceleyen planlı, üreten ekonomi modeline geçelim. Özelleştirilen kamu kurumları tekrar devletleştirilsin, çocuklarımıza ve torunlarımıza tam istihdam sağlansın.
Herkese, uygun ödemeli depreme ve afete dayanıklı sosyal konutlar inşa edilsin, kimse sokakta kalmasın.
Herkesin karnı tok, sırtı pek, başı dik olsun, çocuklarımız ve torunlarımızla birlikte onurumuzla insanca yaşayalım.
Üretimi bizden devralan çocuklarımızla, torunlarımızla omuz omuza olmak, demokratik laik eşit ve özgür Türkiye'ye ulaşmak için haydi görev başına.
Ekonomik ve insani krizin baş sorumlusu, iç ve dış tekellerin temsilcisi iktidarı demokratik yoldan iş başından uzaklaştırmak için haydi görev başına.
Emperyalizme sömürgeciliğe siyonizme kapitalist sömürüye karşı haydi görev başına.”
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları