Sveydiye Yerleşkesi Açılışı Yoğun Katılımla Gerçekleştirildi Sveydiye Yerleşkesi Açılışı Yoğun Katılımla Gerçekleştirildi

 Toplum olarak ne zamandan beri bir canlı türünü acımasızca neslini kurutacak kadar ve sanki “Dünyaya hiç gelmemiş gibi” yapacak kadar tamah içinde düştük?  
Bilim insanları, ekolojistler, doğa mücadelesi verenler, bilimsel yayınlar, araştırmacılar herkes çığlık çığlığa haykırıyor; Asi Göleti Havzasında, Tarım alanında, Okul ve Eğitim alanında, Yaşam Alanında Beton santrali olmaz. Kanunlar, yasalar, yönetmelikler ve ilkeler çığlık çığlığa haykırıyor; Resmi mevzuatın kurulamaz diye ifade ettiği yerlerde Beton Santrali kurmak, çalıştırmak, kurulmasına ve çalışmasına göz yummak yasaktır. Din, inanç ve ahlak çığlık çığlığa haykırıyor; Yaradan’ın yarattıklarına bilerek ve isteyerek bir kaç kuruş için zarar vermek, hastalanmalarına ve ölümlerine sebep olmak en büyük günahtır. Samandağ Atatürk Mahallesi Çevre Yolu üzerinde İnşaat Ruhsatı, Yapı Kullanma İzni ve Faaliyet Ruhsatı olmadan kaçak kurulan ve korsan faaliyet yürüten beton santralinin zararlarından sadece birine değineceğim. Hatay Samandağ ilçemizde yapılan bilimsel araştırmaların çok önemli sonuçlarına dikkati çekmek için özetleyeceğiz.   
DÜNYADAN HİÇ GEÇMEMİŞ GİBİ!  
Kurulmaması gereken yerde kurulan Beton Santraliyle bir canlı türünü sanki dünyaya hiç gelmemiş gibi neslini kurutuyoruz. Ege üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden Prof. Dr. Ertan Taşkavak ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesinden Prof. Dr. Halit Filiz ve Avusturya’dan “Turtle Island Derneği’nden Peter Praschag” Hatay Samandağ da endemik türlere ilişkin yaptıkları araştırmaların sonuçları dikkat çekici.  Hatay Samandağ’da Asi Nehri Eski Yatağı Göl Havzası’nda yaşayan ve endemik tür olan “Sarı Benekli Kaplumbağa” “EMYS ORBICULARIS” ve diger Endemik türlerin Beton santrali nedeniyle yok olma tehlikesi altında olduğunu bilim insanları ifade ediyor. “Turtle Island Derneği’nden Peter Praschag’a” göre bunu engellemenin tek yolu, bölgeyi doğal park alanına çevirmek. Peter Praschag görüşlerini şöyle ifade ediyor; “Asıl problemli olan ise sulak alanın diğer bir diğer kısmına yapılan ve göl havzasındaki suyun kurumasını hızlandıracak olan beton santrali. Üstelik santralin tek zararı göl havzasına da değil. Yerleşim yerindeki insanlar santralin yol açtığı tozlar nedeni ile aylardır rahat nefes alamıyorlar. Eğer Asi Göl Havzası’nın moloz ve Beton Santrali gibi nedenlerden dolayı suyu kurursa sarı benekli kaplumbağalar sanki bu dünyadan hiç geçmemiş gibi yok olacak.  Beton Santralleri Aşırı Su Tüketirler. Asi Nehri Eski Yatağı Göl kıyısında kurulan Beton Santrali nedeniyle gölcükteki su hızla azalıyor. Yeraltı ve yerüstü suyu denge halindedir.  Beton Santrali yerüstü suyunu kurutacağı gibi halihazırda kullandığımız yer altı suyu da artık ulaşamayacağımız derinliklere inecektir. Beton Santrali faaliyete başladıktan sonra gölette su seviyesi normal mevsim normallerinin çok altındadır. Yağmurun olamadığı veya az olduğu mevsimlerde göl kuruyacak, içinde ve çevresinde yaşayan endemik olan ve olmayan bütün canlılar ölecektir.  Bu coğrafya ve Asi Göl Havzası çok önemli bir nokta. Sadece sarı benekli kaplumbağalar için değil, bu bölge birçok endemik türe ev sahipliği yapıyor. Bu özel bölgenin korunması lazım.  Buraya yapılacak bir doğal parkın Samandağ’ı dünya çapında tanıtacağını ve birçok kişinin Asi Göl Havzası’nı görmeye geleceğini” söyledi. 
 Ben Samandağ’a geçen sene de geldim. Moloz, beton santrali vb Göletin kuruması için her şart uygun.” Yerel yöneticilere ve resmî makamlara seslenen Praschag, sarı benekliler için sesini duyurmaya çalışıyor ve öneriyor “Gelin hep beraber Asi Göl Havzası’nı korumaya alalım, yeniden canlandıralım. Buradaki doğa, canlılar korunurken, buranın ne kadar kıymetli olduğunu da dünyaya duyuralım.”  
Evet. Sesimizi dünya duydu. Ama Samandağ’da, Hatay’da ve Ankara’da Sağır Sultanlar duymaz.   
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları