HBB, Toplu Ulaşımda Çevre Dostu Araçları Test Etmeye Başladı HBB, Toplu Ulaşımda Çevre Dostu Araçları Test Etmeye Başladı

Samandağ'da depremde yıkılan okullar hâlâ yapılmadı. Eğitim emekçileri ve veliler, beş haftadır aynı yerde aynı sorunu haykırıyor.
Hatay/Samandağ'da Eğitim Sen Şube Yönetimi öncülüğünde her pazartesi günü düzenlenen “Okulumuzu İstiyoruz” oturma eylemleri, 5. haftasında da sürdü. 
Abdullah Cömert Alanı'nda gerçekleştirilen eyleme Eğitim Sen üyelerinin yanı sıra veliler, TÖB-SEN MYK üyeleri, TİP Samandağ İlçe Başkanı Önder Tam ve çeşitli demokratik kitle örgütü temsilcileri de katıldı.
Eylemde Eğitim Sen Samandağ Şube Başkanı Cüneyt Kayıkçı, TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer ve Eğitim Sen Şube Sekreteri Esat Kudret söz aldı. Konuşmalarda, deprem sonrası yıkılan okul binalarının hâlâ yapılmamış olması sert biçimde eleştirilirken, bu çağrı için tüm kamuoyunun duyarlı olması gerektiği vurgulandı.
Eğitim Sen Samandağ Şubesi'nin yaptığı kapsamlı açıklamada, talepler sadece yeni okul binalarının yapılmasıyla sınırlı kalmayıp, eğitim ortamlarının genel çürümüşlüğüne de dikkat çekildi.
“TAM 5 HAFTADIR BURADAYIZ. BU TALEP BİR LÜTUF DEĞİL, ANAYASAL BİR HAKTIR”
Eğitim Sen'in açıklamasında, “Tam 5 haftadır buradayız. Bakanlığın utanç verici körlüğü ve tercihi yüzünden sesimiz duyulmuyor. Okul istiyoruz. Depremde yıkılan okullarımızın yapılmasını istiyoruz. Bu talep, vergilerimizin karşılığı ve sosyal devlet gereği anayasal bir haktır. İsteğimiz yerine gelene kadar mücadelemiz sürecek” ifadeleri yer aldı.
OKUL KANTİNLERİNDE “HARAM GELİR” ELEŞTİRİSİ
Açıklamada okul kantinleri sorunu da sert şekilde eleştirildi. “Okul kantinleri öğrencilerin sağlıklı ve ucuz gıdaya ulaşabilecekleri yerler olmalı. Ancak ihale sistemi nedeniyle çocukların harçlıkları üzerinden ilçeye, ile pay alınması haramdır. Burada sorumlu kantinciler değil, onları pahalıya mal etmeye zorlayan sistemdir. Okul kantinleri desteklenmeli, öğrencilere sağlıklı ve ucuz gıda sağlanmalıdır” denildi.
OKULLAR SORUN YUMAĞI: KARANLIK SINIFLAR, KIRIK TUVALETLER, 30 YILLIK SIRALAR
Eğitim ortamlarının içler acısı hali şöyle anlatıldı:
Okullar kötü kokuyor, tuvaletler kullanılamaz durumda
Sınıflar kirli ve karanlık, lambaları bile yok
Perdeler, oturaklar, sıralar 30 yıllık, yenilenmesi gerekiyor
Elektrik ve su tesisatları ilkel, tehlike yaratıyor
Kalorifer tesisatları çürümüş
Bazı sınıflarda kapı bile yok
Öğrencilerin öğle arası oturup yemek yiyebileceği alan, masa, çardak yok
TAŞIMALI EĞİTİM VE KÖY OKULLARININ KAPANMASI ELEŞTİRİSİ
“Taşımalı eğitim ilkel bir uygulamadır. Bu, köy okullarının kapatılması sonucu ortaya çıkmıştır. Köy okulları derhal açılmalı, öğrenci hakkı olan en yakın okula gitmelidir. Taşınan öğrencilere öğle yemeği verilmesi olumlu olmakla birlikte, konteynır kentlerde ve çadırda kalan öğrencilerin hem taşıma hem de öğle yemeğinden yararlanamaması kabul edilemez. Tüm öğrencilere ücretsiz servis ve öğle yemeği talep ediyoruz” denildi.
LGS SINAVLARINDA ÖĞRETMENLERE “ÜST ARAMASI” TALİMATINA TEPKİ
Geçtiğimiz hafta yapılan LGS sınavlarına ilişkin Bakanlığın öğretmenlere yönelik “üst araması yapılacak, çantasız gelinmeli” talimatı ise “Akla ziyan” olarak değerlendirildi. Eğitim Sen, “Öğretmenine güvenmeyen bakanlık sınav yapmasın. Bu utanç verici uygulamayı protesto edip sınavlara girmeme kararı almayışımız sadece öğrencilerin mağdur olmaması içindir. Ancak bu onur kırıcı uygulamayı kabul ettiğimiz anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.
OKULLARIN SAHİBİ KİM? İDARECİLERE SERT UYARI
Bazı okul idarecilerinin “okulun sahibi biziz” anlayışıyla hareket ettiği iddialarına da sert tepki gösterildi: “Okulların sahibi öğretmen ve öğrencidir. İdarecilerin görevi, ihtiyaçlarını karşılayan hizmetkar olmaktır. Öğretmen ve öğrenciye 'bir ihtiyacınız var mı?' diye sormaktır. Bu hastalıklı anlayışa tahammülümüz yoktur.”
BAKANLIĞIN YILSONU BAKANLIK KARNESİ
Eğitim Sen, Bakanlığın eğitim alanındaki politikalarını yılsonunda değerlendirdiği karne eleştirisini şöyle yaptı:
Eğitimi ticarileştirmeyi hedeflemiş ve başarmıştır
Eğitimin içini boşaltmıştır
Bilimden ve akıldan koparmıştır
Eğitimciyi ayrıştırmış ve köleleştirmiştir
Sendikaları ehlileştirme politikası yürütmüştür
Eğitimi hak olmaktan çıkarmıştır
Eğitimciyi örgütlenmeden ve mücadeleden koparmıştır
Açıklamada, asıl karneyi her sendika, eğitim emekçisi, okul aile birliği ve öğrenci temsilcisinin kendine vermesi gerektiği vurgulandı.
MÜCADELE DEVAM EDECEK
Eylemciler, taleplerinin karşılanana kadar her pazartesi aynı yerde buluşmaya devam edeceklerini duyurdu.
Foto-Haber: Nezahat Fırıncıoğulları

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları