GÜNEY ÜLGER

Sayıştay’ın 2022 yılı Ticaret Bakanlığı Denetim Raporu’nda; Bakanlık, TOBB ve özel bir şirket arasında gümrük kapılarının modernize edilmesine ilişkin 11 Ekim 2011 tarihinde imzalanan protokolle; işletme sürecinde elde edilen gelirlerden Bakanlık payına düşen kısmın yasal düzenlemelere aykırı olarak özel bir şirket adına açılan banka hesaplarında tutulduğu belirtildi. Kamu maliyesinin temel ilkelerine aykırılık teşkil eden bu durumun Bakanlık Bilanço ve Faaliyet Sonuçları Tablosu’nda toplamda 67,5 milyon TL’lik hataya neden olduğu kaydedilen raporda, konunun daha önceki yıllarda da ele alınmasına karşın bir gelişme sağlanamadığı vurgulandı.

Sayıştay’ın 2022 yılı Ticaret Bakanlığı Denetim Raporu yayınlandı. Rapora göre; Bakanlık, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve özel bir şirket arasında gümrük kapılarının yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yaptırılması/modernize edilmesi amacıyla protokol imzalandığı bulgusuna yer verildi. Raporda; 11 Ekim 2011 yılında imzalanan protokolün son 7 yıldır Sayıştay raporlarında ele alınmasına karşın bir gelişme sağlanamadığı belirtildi.

“YASAL DÜZENLEMELERE AYKIRI OLARAK İMZALANAN PROTOKOL”

Raporda, konuyla ilgili şu saptamaya yer verildi:

“Gümrük kapılarının YİD modeliyle yaptırılması/modernize edilmesi amacıyla imzalanan uygulama sözleşmeleri kapsamında, işletme süresince elde edilen gelirlerden Bakanlık payına düşen kısmın yasal düzenlemelere aykırı olarak imzalanan protokol ile özel bir Şirket adına açılan banka hesaplarında tutulması, yapılan harcamalardan Şirketin sorumlu olmayacağına dair anılan protokole hüküm konulması, bu gelirlerden yapılan harcamalarda 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine uyulmaması mevzuata aykırılık teşkil etmekle birlikte, yapılan işlemler sonucu Bakanlık 2022 yılı Bilanço ve Faaliyet Sonuçları Tablosunda toplamda 67.521.460,58 TL hataya neden olunmuştur.”

YEDİ YILDIR SAYIŞTAY’IN RAPORUNDA YER ALIYOR 

Raporda; YİD modeliyle imzalanan protokol 2015, 2016, 2017, 2018, 2019, 2020 ve 2021 yılı Sayıştay denetim raporlarında ele alınmasına karşın konuyla ilgili herhangi bir gelişme sağlanamadığı kaydedildi.

“SÖZLEŞMENİN TAMAMININ KESİN OLARAK HÜKÜMSÜZ OLACAĞI İFADE EDİLMİŞTİR”

Raporda, uygulama sözleşmeleri, protokol ve bakanlık adına ayrılan paylardan yapılan harcamalar konusunda şu tespitlere yer verildi:

“6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 27’nci maddesinde, Kanun’un emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu; sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olmasının, diğerlerinin geçerliliğini etkilemediği, ancak bu hükümler olmaksızın sözleşmenin yapılmayacağının açıkça anlaşılması halinde, sözleşmenin tamamının kesin olarak hükümsüz olacağı ifade edilmiştir.

“’KANTAR PAYININ’ KULLANIMINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARIN PROTOKOLLE DÜZENLENECEĞİNE YÖNELİK MADDELER MEVZUATA UYGUN BULUNMAMAKTADIR”

Bakanlık payı olarak adlandırılan tutar, İdareye ait bir görevin devredilmesi sonucu ortaya çıkan ve kamu gücüne dayanılarak elde edilen bir gelir niteliği taşımaktadır. Bu şekilde elde edilmiş bir gelirin saklanması, kaydedilmesi ve harcanmasına ilişkin süreçlerin de yasal düzenlemelere uygun olması gerekmektedir. Her ne kadar kamu idaresi tarafından verilen cevapta, Bakanlık payından elde edilen gelirlerin ve yapılan harcamaların özel hukuk düzenlemelerine uygun şekilde yerine getirildiği ifade edilmişse de, YİD sözleşmeleri ile öngörülen bu protokol düzenlemesinin kamu idare gelirlerine ilişkin bir düzenleme olduğu, sözleşme amaç ve kapsamı ile ilgisi olmadığı, kamu mali yapısına ilişkin bir düzenlemenin YİD sözleşmeleri ile yapılamayacağı gerekçeleri ile bu hükümlerin mevzuata aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Bu nedenle söz konusu uygulama sözleşmelerinde yer alan ‘Kantar Payının’ kullanımına ilişkin usul ve esasların protokolle düzenleneceğine yönelik maddeler mevzuata uygun bulunmamaktadır.

“ŞEFFAF, SAYDAM VE HESAP VEREBİLİR BİR KAMU YÖNETİMİ ANLAYIŞIYLA BAĞDAŞMAMAKTADIR”

Uygulama sözleşmelerinin Kanun’a aykırı olduğu değerlendirilen maddelerine dayanılarak Bakanlık, TOBB ve Şirket arasında 11.10.2011 tarihinde imzalanan Protokol’e göre, kantar gelirlerinden Bakanlık adına ayrılan pay, banka nezdinde Şirket adına açılan bir hesapta tutulmaktadır. İdare tarafından talep edilen mal ve hizmetler, Şirket tarafından temin edilmek suretiyle ödemeleri gerçekleştirilmektedir. Temin usulüne Şirket karar vermekte ve Protokol’ün 7’nci maddesi ile Şirkete bu işlemden dolayı herhangi bir sorumluluk yüklenmemektedir. Öncelikle Bakanlığa ait bir kamu kaynağının özel bir Şirkete ait banka hesaplarında tutulması kamu maliyesinin temel ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir. Ayrıca Bakanlık tarafından talep edilen işlerin temin işlemlerinin kamu harcama mevzuatına uyulmadan, özel bir Şirket tarafından gerçekleştirilmesi ve Protokolle Şirketin bu işlemlerden sorumlu tutulamayacağının belirtilmesi, şeffaf, saydam ve hesap verebilir bir kamu yönetimi anlayışıyla bağdaşmamaktadır.”

 

Kaynak: anka