Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankara’nın 100. yılı için anıt planladıklarını ve bunun için 1.5 milyon liralık paranın bütçeden ayrıldığını belirtti. Mansur Yavaş kendisine, ‘Heykel belediyeciliği’ şeklinde eleştiri geldiğini ifade ederek “Bunların heykellere verdiği parayı çıkarttım; 1.5 katrilyon” dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Habertürk’te Fatih Altaylı’nın programına konuk oldu. Ankara’nın 100. yılı için anıt planladıklarını, bunun için bütçeye 1.5 milyon lira para konulduğunu söyledi.

Kendisine, “Heykel belediyeciliği” şeklinde eleştiri geldiğini kaydeden Yavaş, ifadelerini kullandı. Programda söz konusu eleştiriye dair konuşan Yavaş şunları söyledi:

“’Heykel yaparsınız ancak.’ ‘Siz misiniz bunu diyen… Ertesi gün Meclis’te bunların heykellere verdiği parayı çıkarttım. 1.5 katrilyon. Mermerler, şişme dinocanlar… Bunlara verilen paralar 1.5 katrilyon. Bunların çoğu Atatürk Orman Çiftliği’nde. Bunlar yerlerde saçılmış, duruyor. Havuzlar, Çin’den gelen granitler, dolu… Türkiye’de yok ya bunlar! Diyorum ki meclis üyelerine, ‘Alın bunları, bedava.’ Hemen bir protokol yapalım, size verelim. Saatlere verilen para 30 milyon lira. Alın size hediye edeyim. Bütün buralara harcanan paralar, sanal israf müzesinde sergilenecek.”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“Çılgın projem yok, bir tane ölü yatırımım da yok. Biz açık bir şekilde ihale yapıyoruz. Herkes şunu gördü ihaleler açık yapılıyor. Her firma girsin. Sonuçta belediye kazansın.

Açık ihale yaptığımız için tasarruf ediyoruz.

Ömrü boyunca tek firma ile ihale yapan Ankara’daki 30 milyara yakın 15 firmaya paylaştıran insan söylüyor. Gökçek’e ayrılan zaman israf. Gece gündüz trollük yapıyor, iftira atıyor. Utanamıyor da. Önce bakıyoruz Gökçek neler iddia etmiş, gazetelerde televizyonlarda neler var diye bakıyoruz. Belediye toplantısına öyle çıkıyoruz.

Gökçek şimdiye kadar neden şikayet etmemiş. Personelin ifadesi alınırdı. Bu ihale canlı yayınlandı. Bir iddianız varsa savcılığa vereceksiniz. Benim memurum da yanlış yapabilir. Diyorum ki şuana kadar 4-5 milyarlık yolsuzluk dosyası gönderdim savcılığa. Namuslu insanlar anımızda yer alacak ve bu paralara sahip çıkacak. Benim döneminde yolsuzluk yapılırsa şikayet etsinler. Bin bir türlü iddia oldu. Şimdi öncelikle neden maske üretimi yaptık?

Pandemi olunca 2-3 liraya aldık. İşler ağırlaştı. Terziler evinde kalmış zoruna giden insanlara sahip çıkılması. Terzileri toparlardık ve maske üretmelerini sağladık. 20 firmadan biri kabul ettik ve bu insanlara iş verdik. Mecliste konu edilince ilçe belediyeleri kaç liraya almış diye bilgi edinme yasasına göre sorduk.

Pes diyorum iftira atmak ona yakışıyor. Hemen savcılığa git. Üç seferdir bir trolün vaktimi çalmasına izin veriyorsunuz. Namuslu şerefli insan savcılığa gider.

‘YEMEKSEPETİ’ TARTIŞMASI

“Nevzat Bey kendi reklamını yaptı. Çok ağır bir pandemi geçirdik. Her sabah Cumhurbaşkanı ya da Bakanlardan açıklanan yasaklara bakıp kimler etkileniyor ve bu insanlara ne yapabilirim baktım. Tüm esnaflara destek oldum. Lokantalar kapalı kaldı uzun süre. En son dükkanları boşalttılar.

Esnafa faydası olsun diye Yemeksepeti gibi bir uygulama başlattık. Bizim sadece Ankara esnafı içindi. Lokantalar kapanınca belediyeye özgeçmiş yağıyor. İnsanlar işlerini kaybetti. Bu sosyal sorumluluk uygulamasıdır. Sadece restoranlar değil yapabileceğim ne varsa. Veresiye defteri uygulaması yaptık. Benim yönettiğim kentte kimse aç kalmamalı. Ben belediyecilikten bunu anlıyorum.”

“GÖREVİNİ YAPTI DİYE BİRİSİ PANKART MI ASMALI”

“Ben yaptıklarımı davulla zurna ile ilan etmiyorum, reklam yok. Görevini yaptı diye birisi pankart mı asmalı, saçmalık olarak görüyorum. Ben hangi hizmeti yaparsam, Etimesgut’a kavşak aştık. Açılan pankart bu yol açılmıştır kullanabilirsiniz şeklindeydi.

29 Ağustosta açılış yapacağız. Birkaç tanesi bu yıl içinde bitecek. 100’e yakın projemiz var. Astığımız bir pankart daha var. Maliyetleri asıyoruz. Başer, Şaşmaz, Hasköy kavşağı açılacak. Biz aldığımız oya göre değil ihtiyaca göre açıyoruz. Hikmet Özer Cadde Bağlantı Yolu açılacak. Siz belediyesiniz verdiğiniz sözü tutmanız lazım. 4500 konuta birden başlıyoruz 3 bin tanesi Dikmende 500 tanesi Altındağ’da ve dağılıyor. Yaptığımız evler mahalle tipinde. Geri kalanların imar planı hazır. Onlara 20-30 kişilik parseller oluşturup tapularını veriyoruz. 14 bin konut yapıyoruz. Projeleri yaptırmak uzun zaman alabiliyor. Gecikmesinin sebebi budur. Turan Güneş ve Mamak Caddesine köprüler yapıyoruz. İstasyon Caddesi 29 Ekime yetişecek.”

ANKAPARK NE OLDU?

“Ankapark’ın tedbir kararının süresi bitti. Kapandığında pandemi yoktu. Süre bittiği zaman ihtarı çektik. Burayı bıraktırdık. Orası çürüyor. Gittim tespit yaptırdım. Dışarda 111 milyon lira zararı var. Tahliye etmek istedik ama şahıs dava açtı. 6 katrilyonluk mal var orada.

Dosyada 111 milyon lira gerçekleşmiş bir zarar var. En az 30 tane kablo hırsızlığını mahkemeye verdik. Belediye işçileri dışarda bekliyor hırsızları yakalamak için. Bize teslim edilmiyor. Mahkemesi 13 Eylülde. Bugün Beyefendi tweet atmış Mansur Yavaş batırdı diye.

AnkaPark’ın maliyeti 750 milyon dolar demiştim hata yapmışım 801 milyon dolar oraya gömülmüş. Melih Gökçek daha önce sürekli değişik fiyatlar vermiş. Bu para Ankaralıların parası. Çin’deki bütün fabrikalar devletin. Parasını yatırınca her belgeyi veriyorlar. O tarihte alınan oyuncakların dinozorların fiyatını öğrenebilirsiniz.

Bunların detaylı olarak Ankara halkının öğrenmesi için ne alınmış bunların hepsini Ankara’nın sanal israf müzesinde görecekler. Bitkiler kaç parayken kaç paraya alınmış. Aletler kaç parayken kaç paraya alınmış. Ankara’nın 100. yılı için anıt yapmayı planlıyoruz. Dediler ki siz heykel belediyesisiniz. Ertesi gün mecliste açıkladım. Bunlar bir buçuk katrilyon heykel için harcamışlar. Bütün bunlar sanal israf müzesinde sergilenecek. Bunları ben neden yapıyorum. Bunları ben de yapmamak için.

Hayvanat Bahçesi ve rekreasyon alanı yapınca 1 milyon 900 metrekarelik bir alan ortaya çıkacak. Anka Park’ı kendi paramız gibi sahip çıkacağız. 15 Eylülde hakim karar verecek. Günlük zarar 1 milyon lira. Dilekçe verdik ters teminat ile bize verin dedik. İşletme sahibi istiyorsa işletsin biz engel olmuyoruz.”

MAMAK METROSU DUYURUSU

Ankara’ya 2013 yılından beri otobüs alınmamıştı. Biz alımını yaptık toplamda 355 yeni otobüs 22 dönüştürülmüş otobüs oldu. Zaman zaman hani ne oldu metro diyorlar. Metrolardan hazır proje yoktu. En son bir tane Çayyolu metrosu var. Biz yapacağız dedik 2 buçuk yıl oldu. Mamak metrosu için izin aldık. Yapımı sürüyor. Yeni metromuzun durakları: Abidinpaşa, Aşık Veysel Cengizhan, Akşemsettin ve NATO yolu durakları olacak. Önümüzdeki günlerde bunu izliyoruz. 320 milyon euroya mal olacak. uzun vadeli borçalanacağız. Kızılay Dikmen metrosu için de 12 istasyon olacak. Bu bizim dönemimize yetişmez. Ama yapacağız. Krediler sayın Cumhurbaşkanının onayına gidecek.

Tüm belediye başkanlarına dedim ki kendi ilçenize katkıda bulunacak bir tesis yapalım siz işletin dedik. Hemen hemen muhalif belediyelerden bir tanesi gelip şunu yapalım demediler. Talep edin yapıyım diyorum. Ankara’da Dışkapıdan Kuğulupark’a kadar tüm binaların dış görünüşünü değiştireceğiz. Kızılay’dan Sıhhiyeye kadar bunları yapacağız. Yarışma açacağız.

‘CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI’ TARTIŞMALARI

“Asfaltsa yapıyoruz, üst geçitse yapıyoruz. Bir insan aç yatarken plastiklere para yatırmanın manası yok. Ankara’da insanlar oy verdi vermedi ayrım yapılıyordu. Seçimden önce insanları o kadar korkuttular ki. İşten kimseyi çıkarmadım. Bakıyorum makine mühendisi lazım özgeçmişe bakıp alıyorum. Liyakate bakıyorum. Yardımlar derseniz daha medeni hale getirdik. 210 bin aileye çıktı. Kimseyi ayırmadık, yardımları kesmedik. Oy verdin vermedin bakmıyor, ihtiyaca odaklanıyoruz. Mansur Yavaş’ı tanıdılar. Siyasi konulara girmeyince işine odaklı olduğunu toplum anlıyor. Toplum siyasi çekişme istemiyor. İnsanlarda bir sevgi halesi oluştu.

Gurur duyuyorum. Yeminle söylüyorum kendim için anket yaptırmadım. Ve memnunum. Kızılay’a ineceğim başım dik gezeceğim. Fotoğraf çektirmekten gezemiyorum. Yarın bir gün toplum içine çıkmama engel olacak bir şey yapmam. Gelelim Cumhurbaşkanlığı meselesine… Meral Akşener ve diğer genel başkanların mutabık olduğu bir konu var. Sistem meselesi. Cumhurbaşkanlığı sistemi işlemiyor. Diyorlar ki bir yan yana gelelim ve sistem belirleyelim. Bu değişince Cumhurbaşkanının bir anlamı kalmıyor. Cumhurbaşkanlığının önemli olmadığını düşünüyorum. Benim Kemal Kılıçdaroğlu’nun iradesi dışında bir şey yapmam mümkün olamaz. Onun vesilesi ile adımızı duyurduk. Bir iz bırakıyoruz. Genel başkanların elini rahatlatmamız lazım. Adaylık konusunda genel başkanlar açık açık günü geldiğinde karar vereceğiz diyorlar. Ortada seçim meçim yok. Hiç mi işiniz yok. Biz imkan varsa Ankara’nın yüzde yüzünü memnun etmek istiyoruz.

Editör: TE Bilişim