Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından Maltepe Miting Alanı'nda düzenlenecek 'Milletin Sesi' mitingi için binlerce kişi alanda toplandı. Miting, CHP yönetimi, Büyükşehir Belediye başkanları, İstanbul’daki ilçe belediye başkanları ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlunun vatandaşları selamlaması ile başladı. Maltepe Sahil Miting Alanı’nda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlunun konuşmasından önce vatandaşlara söz verildi.

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, Küçükçekmece Belediye Başkanı Kemal Çebi, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli, Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, Adalar Belediye Başkanı Erdem Gül, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün;

CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri Doğuşcan Aydın Aygün, Tuğba Torun; PM üyesi Hasan Efe Uyar, Sevgi Kılıç, Eren Erdem, Burhan Şenatalar, Pınar Uzun, Ayşe Eser Danışoğlu, Müslim Sarı; PM üyesi İstanbul Milletvekilleri Gökan Zeybek, Erdoğan Toprak, Özgür Karabat, Yunus Emre, Zeynel Emre;

CHP İstanbul Milletvekilleri Nazır Cihangir İslam, Turan Aydoğan, Ali Şeker, Sibel Özdemir, Akif Hamzaçebi, Mehmet Bekaroğlu, Yüksel Mansur Kılınç, Enis Berberoğlu, Emine Gülizar Emecan, Mahmut Tanal, İlhan Kesici, Gürsel Tekin, Aykut Erdoğdu, İbrahim Kaboğlu, Sezgin Tanrıkulu, Ünal Çeviköz;

Genel Başkan Yardımcıları Yüksel Taşkın, Gökçe Gökçen, Onursal Adıgüzel, Gamze Akkuş İlgezdi, Fethi Açıkel, Oğuz Kaan Salıcı; Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Engin Altay

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak .

Yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile Koronavirüs testi pozitif çıkan Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, mitinge katılamadı, halka selamları iletildi.  

“Her Taksim, her yer direniş”

Gezi Davası kapsamında tutuklanan isimlerin aileleri kürsüye çıktı. Burada binlerce kişi “Her yer Taksim, her yer direniş!” sloganını attı.

Gezi Davası’nda tutuklanan Tayfun Kahraman’ın eşi Meriç Kahraman mitigde konuşma yaptı. Demir, “Düşlerimizi gerçekleştirmenin yolu, bizi bugün bir araya getiren özgürlük eşitlik ve kardeşlik talebinde ısrar etmekten ve her şeye rağmen bir arada ve dayanışma içerisinde olmaktan geçiyor.” dedi.

Merih Kahraman şunları söyledi: “Merhaba. Gücünü özgürlük ve eşitlikten alan, dayanışmayı büyüttüğümüz ama en çok da umuduumuzu geleceğe taşımamıza vesile olan Gezi Direnişi’nin adalet talebini bugün bir kez daha bu meydana taşıyarak demokrasiye güç veren herkese merhaba. Bu adalet talebi gelecek güzel günler içindir. Bu adalet talebi, kentlerimizin yağmalanmadığı, kamu kaynaklarımızın yok edilmediği, derelerimizin özgür aktığı geleceğimiz içindir. Bu adalet talebi, yargının bağımsız olduğu, yaşama sahip çıkan seslerin duyulduğu, mesleklerinin gereğini yapan hak savunucularının tutsak edilmediği bir ülke içindir. Bu adalet talebi; Ethem’in, Ali İsmail’in, Medeni’nin, Hasan Ferit’in, Abdocan’ın, Ahmet’in, Mehmet’in ve Berk’in’in özgür düşleri içindir.”

BÖYLE PAHALILIK GÖRMEDİM

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından önce işçi, esnaf, kağıt toplayıcısı, emekçi kadınlar da kürsüde konuşma yaptı. 49 yaşındaki kağıt toplayıcısı Nusret Uslu ise ‘‘Çekçeğimizi elimizden aldılar. Ekmek bırakmadılar. Pazarlarda artıkları topluyorduk, domates oldu 30 lira, onu da toplayamıyoruz. Bizim yapacağımız hiçbir şey kalmadı. Artık bundan sonra dur demenin zamanı geldi. Gözümüz açıldı’’ dedi.

65 yaşında çalışmak zorunda olan Nazife Canoğlu, ‘‘İki senedir bana gelen yardımlarla ayakta duruyorum. Benim işim emekli. Üç bin lira maaşı var. 1600 lirası kira, 1000 lirası faturalar. Geri kalanı siz hesap edin. Nasıl geçineceğimi bana söyleyin. Benim her iki kalçamda platin var. Beni idama da götürseler aynı sözlerimi başımızdakilere söyleyeceğim. Vatandaşın halini hatrını soracak bir devlet istiyoruz. Garibanların kapısının çalınmasını istiyoruz. Bu sene tamamen karaya vurmuş durumdayım. Yeter diyorum. Bir ekmek, bir kilogram un alamıyoruz. Akşamdan sabaha zam olur mu! Hayatta hiçbir zaman böyle zam ve pahalılık görmedim. Hep yalancılar... Gelin doğru yolu kendimiz bulalım. Kendi hakkımızı kendimiz arayalım’’ diyerek tepkisini dile getirdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Hak, hukuk, adalet" sloganları eşliğinde sahneye çıktı. Kılıçdaroğlu, açıklamasında, "Kimse umutsuzluğa kapılmasın, haramilerin saltanatı yıkılıyor" dedi.

"KAVGA EDECEĞİZ VE KAZANACAĞIZ"

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"HARAMİLERİN SALTANATI YIKILIYOR"

 Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Haramilerin saltanatı yıkılıyor. Yaklaşık 5 yıl önce bu meydandaydık. Ankara'dan İstanbul'a milyonlarla birlikte yürümüş ve 9 Temmuz 2017'de bu meydanda milyonlarla buluşmuştuk. O gün "Bu yürüyüş bizim ilk adımımızdır" demiştim. Bu yürüyüşün finaline yaklaşıyoruz. Az kaldı bu kentin meydanlarında, sokaklarında, fabrikalarında, üniversitelerinde özgürce kucaklaşacağız. Meraklanmayın az kaldı.

MİLLETİ KORKUTARAK SİSTEMİ AYAKTA TUTMAK İSTİYORLAR: Birileri Türkiye'yi zifiri karanlığa sürüklemek istiyor. İnsanları korkuyla sindirmek istiyor. Yaratılmak istenen bu korku ikliminin aparatlarını hepimiz çok iyi biliyoruz. Siyasallaşmış yargı, mafya, uyuşturucu kaçakçıları, paramiliter yapılar, beşli çeteler, yandaş medya ve beslemeleri hepsi ama hepsi birlikte çalışıyor. Bunların tek bir amacı var: Korku iklimi yaratmak ve bu iklimden nemalanmak. Sizi, bu milleti korkutarak bu sistemi ayakta tutmak istiyorlar.

"KAOS ALGISI PEŞİNDELER"

 O ve Saray'ı giderse kaos olur algısı oluşturmanın peşindeler. Bu algıyı pekiştirmek için sudan sebeplerle evleri basıyorlar, insanları gece yarısı gözaltına aldırıyorlar, okulları basıyorlar, tweet attılar diye liseli çocukları okullarından alıyorlar. Yeşili savunan doğayı savunan aktivistlere ağır hapis cezaları verdiriyorlar. Bebekleri babalarından annelerinden koparıyorlar. Hapse atılan gazeteciler, siyasetçiler, siyaset yasakları... Şimdi bir adım daha atıp partileri kapatmaya hazırlanıyorlar.

"SARAY'IN ELİNDEN DÜŞMEYEN BİR KELİME VAR, 'YASAK'"

 Konserleri yasaklıyorlar, Kürtçe müziğe tahammül edemiyorlar. Bu ülkenin ulu çınarı olan sanatçıları mahkeme koridorlarında süründürüyorlar. Saray ve şürekasının elinden düşmeyen bir kelime var: O yasak, bu yasak, şu yasak... Saray rejiminde gençlere eğlence yok, bolca uyuşturucu var. Kumar var, uyuşturucu baronlarıyla kol kola olanlar var. Kadın cinayetleri, işçi cinayetleri siyasilere suikast hazırlığı... Biz kullanışlı aparatlarla kavga edeceğiz, sonuna kadar edeceğiz ve kazanacağız! Bu haklı davamızın önünü kesmek için sürekli bir güvensizlik ortamı yaratmak istiyorlar, başaramayacaklar, biz kazanacağız, söz veriyorum.

"MİLYONLAR AĞIR YOKSULLUK İÇİNDE" 

Sarayın üstünü örtmek istediği ekonomik krizin acı gerçeklerini az önce dinlediniz. Ülkemiz ağır bir ekonomik buhranın içindedir. Bu; hakka, hukuka, adalete sırt çevirmenin sonucudur. Bu ekonomi, adaletsiz yönetimin sonucudur. Milyonlarca aile ağır yoksulluk içinde geçinemiyorlar. Gençleri umutsuzluğa mahkum etmek istiyorlar.

"YÜZBİNLER TİRANLIKTAN KAÇMAYA ÇALIŞIYOR"

 Enflasyon yüzde 150'lere dayanmış, onlar emeklinin bayram ikramiyesine tek kuruş zammı çok görüyorlar. Ve sonuç yüzbinlerin tiranlıktan kaçmaya çalışması... Gençlerimizin yüzde 70'i yurt dışına gitmek istiyor. 550 bini gitti bile. Bu saray ve şürekasının tek yapabildiği hamasi söylemler. Onların hamasi söylemlerinden de yalanlardan da bıktık. Hep aynı muhabbetleri yapıyorlar. Dikkat buyurunuz, ağızlarını açtıklarında yok efendim 2023, yok efendim 2071, yok dış güçler, yok Almanlar bizi kıskanıyor... Bunların tamamı yalan yalan ve yalan!

"TÜRKİYE DEĞİŞİME HAZIR"

 Çok uzun süredir söyleyecekleri elle tutulur hiçbir şey kalmadı. Ama az kaldı, uzun zamandır değişim rüzgarları esiyor. Türkiye değişime hazır. Çiftçisi, işçisi, memuru, bürokratı, esnafı, sanayicisi, tüccarı, ithalatçısı, turizmcisi, balıkçısı, taksicisi bu değişime hazır. Her şeyden önemlisi bu değişime gençler hazır, kadınlar hazır. Biz bu değişime hazırız.

"TAMAMININ DEFTERİNİ DÜRECEĞİZ"

 Kollarımızı sıvayıp hemen çalışmaya başlamak zorundayız. Ekonomiyi yeniden inşa etmek zorundayız. Yolsuzluk yapanların, kul hakkı yiyenlerin kim olduklarına bakmadan hepsinin kafalarına inmek zorundayız. Sarayın ve fotoğrafçı suçişleri bakanının elinden yetkiyi aldığımız an hepsinin, bu beşli çetelerin tamamının defterini dürmek zorundayız.

"BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA BASKI KURUYORLAR"

 Bu beşli çetelerin kurduğu düzeni bozacağız. Bunların düzenine çomak sokacağız. Kan emicileri sırtımızdan söküp atacağız. Beşli çetelere, mafyalara, baronlara seslerini çıkarmayanlar, iyilikte yarışan belediyelerimize baskı kuruyor. Onların halka hizmetini engellemek istiyorlar. Ama belediye başkanlarımız siyasi talimatla kurulan bütün baskıları, kumpasları aşarak, entrikaları boşa çıkararak halka hizmetlerini sürdürüyorlar ve sürdürecekler.

"NEOLİBERALİZME KARŞIYIM"

 Milyonların sesi olabilmek için 1 hafta süreyle karanlıkta kaldım. Ben neoliberalizme karşıyım, bırakın halkı sömüren sömürsün, piyasa kendi dengesini bulur söylemine karşıyım. Türkiye'de toplumun belleğine yerleşen bu anlayış, iktidar destekli sömürme ve köleleştirmeye dönüştü. Bu yüzden insanların geçim kaynaklarını korumak ve yeni fırsatlar yaratmak için devletin müdahil olması gerektiğine inanıyorum.

"TEHDİT EDİLEN GAZETECİLERE ZARAR GELİRSE KENDİNİZİ UNUTUN"

 Mali sorumluluğa inanıyorum. Vatandaştan toplanan verginin hesabının vatandaşa verilmesi gerektiğine inanıyorum. Suçla mücadeleye inanıyorum. Buraya bir parantez açacağım, 2 kadın gazeteci, sadece işlerini yaptıkları için tehdit ediliyor. Açıkça ifade edeyim paramiliterlere, mafyalara, baronlara, kendini derin devlet olarak ilan eden müptezellere, SADAT'a olur da bu onurlu gazetecilerin tırnağına zarar gelirse, siz kendinizi unutun!

"SIĞINMACILAR GİDECEKLER" 

Türkiye'ye gelen kaçakların, Afganların ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine geri gönderilmesi gerektiğine inanıyorum. Benim vatan sevgimde sınır namustur anlayışı var. Yol geçen hanına dönen bu sınırları koruyamayanlar devleti yönetemezler. 8 milyon kişiyi plansız programsız başımıza indirdiler ve ülkemiz artık bu yük taşıyamıyor. Bu nedenle gitmek zorundalar, gidecekler. Davul zurnayla, kardeşçe göndereceğiz kendi ülkelerine. Bunula birlikte hiç kimse unutmasın, biz ırkçı değiliz, ırkçılığa karşıyız. Asla ve asla bu temiz milletin alnına bir kara leke sürülmesine izin vermeyeceğiz.

"ORTA DOĞU'YA BARIŞ GETİRECEĞİZ" 

İktidara geldiğimizde “Orta Doğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı”nı kuracağız. Suriye'ye, Orta Doğu'ya barış getireceğiz. Sığınmacıların can ve mal güvenliğini sağlayacağız. Çünkü bizim ilkemiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün söylediği “Yurtta barış dünyada barış” ilkesidir.

"ÜLKE ELDEN GİDİYOR, BİRLİKTE OLMAK ZORUNDAYIZ"

 Eşitlik ve değerler... İnsanlar arasında eşitlik istiyorum. Değerle siyaseti yapılsın istiyorum. İki kelimede vücut bulan anlayışı iktidara getirmek için birlikte çalışmak zorundayız. Dindarı, dinsizi, Türkü, Kürtü, Arapı, sağcısı, solcusu, liberali, milliyetçisi... Ülke elden gidiyor, birlikte olmak zorundayız, birlikte mücadele etmek zorundayız. Vatan bizim vatanımız, bayrak bizim bayrağımız. İnsanca yaşayacağız, kardeşçe ve hakça bölüşeceğiz.

"MUHAFAZAKAR KARDEŞİM, BU SEÇİMDE KARARSIZIM DİYEMEZSİN"

 Buradan genç muhafazakarlara da seslenmek istiyorum: Bu sorunlar hepimizin sorunu. Bu senin de sorunun. Ey muhafazakar kadın il başkanımıza siyaseti yasaklayan zihniyet, senin nafakanı kesmek istiyor, seni köleleştiriyor. Canan Başkan'ın başına gelene ses çıkartacaksın. Sesini yükselteceksin, itiraz edeceksin. Çünkü aynısı sana da yapılacak. SADAT'çıların toplantılarında sen yoksun. Vatana ihanet suçu işlenirken erkekler oturdu, yeni anayasa yazdı, sen orada yoksun ve olmayacaksın. Ey genç muhafazakar kardeşim, bu seçimde kararsızım diyemezsin. Kayıtsızlık bir cevap değildir, bir sondur. Kayıtsızlık her zaman saldırganın dostudur. Saldırgana karşı dik durmalısın.

"KENDİ CELLADINIZI SEÇMEYİN"

 Bana çok iyi kalplisin, kibarsın ama.. diyen vatandaşlarımız oluyor. Saygı duyuyorum ancak celladımıza benzeyerek mi değişim getireceğiz bu ülkeye? İyi insan olmayı zayıflık olarak gösterenler yani bir yüzükle yola çıkanlar bugün milletin celladı haline geldiler. Onlar saraylarda fink atıyorlar, millet ise aç. Kendi celladınızı seçmeyin. Bu bir şov dünyası değil, demokrasi arayışı ciddi olmak zorundayız, vicdanımızı dinlemeliyiz, ahlaki değerleri yüceltmek zorundayız.

GEÇMİŞTE HATALARIMIZ OLDU: Diyorlar ki, aman CHP geçmişte böyle yaptı. Evet, hatalar oldu ve biz bugün çok mükemmel bir parti iddiasında da değiliz ama hatalarımızdan ders çıkarmasını bilen bir partiyiz. Siz de Allah da şahidimdir ki, kendimizi geliştirmek ve düzeltmek için çok çaba harcıyoruz. İnanmaktan, denemekten, öğrenmekten, şükretmekten ve vazgeçmeyenlerin başına harika şeyler gelir. Tam anlamıyla mükemmel olmasak da mükemmel bir göreve talibiz. İşsizlere iş sağlamak, ülkeye kardeşliği getirmek, milleti huzura kavuşturmak... Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği, bölgesinde ve dünyada saygınlığı olan bir ülkeyi yeniden inşa etmek...

"TANK PALET FABRİKASI KATAR'IN ELİNDEN ALINSIN DİYORSANIZ BİZE KATILIN"

 Bu söylediklerime inanıyorsanız, bize katılın. Akılcı bir ekonomi yönetimine inanıyorsanız bize katılın, Silivri korkusu olmadan konuşmak istiyorsanız bize katılın. Herkes için adalet istiyorsanız bize katılın. Barış Akademisyenleri görevlerine dönsün, harp okulu öğrencileri serbest kalsın diyorsanız bize katılın. Çevreyi önemsiyorsanız bize katılın. Eğitim ve sağlık için daha çok bütçe ayrılsın istiyorsanız bize katılın. Çocuklarınızı bu ülkede tutmak istiyorsanız bize katılın. 128 milyar doların kimlere satıldığını bilmek istiyorsanız bize katılın. Vergilerinizin nerelere harcandığını bilmek istiyorsanız bize katılın. İsraf, yandaş kayırmak haramdır diyorsanız bize katılın. Asgari ücretli açlık sınırına mahkum olmasın diyorsanız bize katılın. Aile sigortası olsun diyorsanız bize katılın. 3600 ek gösterge ve EYT sorunu çözülsün diyorsanız bize katılın. Çocuklarınızın geleceğini düşüyorsanız bize katılın. Komşusu aç yatarken tok yatan bizden değildir felsefesine inanıyorsanız bize katılın. Bu ülkede barış, huzur, aş, iş istiyorsanız bize katılın. Kamu yönetiminde liyakat olsun diyorsanız bize katılın. Herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı duyulmasını istiyorsanız bize katılın. Süleyman Şah Türbesi vatan toprağına dönsün, Tank Palet Fabrikası Katar'ın elinden alınsın diyorsanız bize katılın.

GELİYOR GELMEKTE OLAN: Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılına girerken, yepyeni ve tertemiz sayfa açmak için, ülkemize çöken zifiri karanlığı parlak bir aydınlığa kavuşturmak için, görüşü, inancı, kimliği, partisi fark etmeksizin bu ülkenin bütün onurlu insanlarının hakkını ne pahasına olursa olsun sonuna kadar savunacağım. Bu ülkeden çalınanları tavizsiz geri alacağıma bir kez daha söz veriyorum, söz veriyorum, söz veriyorum! Sevgili halkım, çok ama çok yakın. Yeter ki buna inan, sesini yükselt, kim olduğunu asla unutma. Ve unutma geliyor gelmekte olan.

Editör: TE Bilişim