Hatay/ Defne'de Suriye'de Alevilere yönelik katliamlara karşı, TÖB- SEN ve Defne Halk Temsilciler Meclisi tarafından basın açıklaması gerçekleştirdi.
TÖB-SEN adına basın açıklamasını TÖB-SEN Hukuk Sorumlusu Ahmet Karaçay okudu.
Eylemde, TÖB-SEN Örgütlenme Sekreteri ve Defne Halk Temsilcileri Meclisi Başkanı Hizam Hasırcı, TÖB-SEN Genel Başkanı Deniz Ezer ve TKP Hatay İl Başkanı Mehmet Ceylan birer konuşma yaptı.
TÖB-SEN Hukuk Sorumlusu Ahmet Karaçay, “Suriye'de emperyalist taşeronların soykırımlarına karşı sessiz kalmayacağız” diyerek sözlerini söyle tamamladı;
“Bugün burada, bir insanlık suçunu teşhir etmek, emperyalizmin ve onun taşeronlarının kirli oyunlarını açığa çıkarmak için toplandık. Çünkü yanı başımızda, Suriye'de, emperyalist güçlerin desteğiyle iktidara taşınan HTŞ çeteleri eliyle sistematik bir soykırım uygulanıyor!
8 Aralık 2024'ten bu yana, yani yaklaşık üç-dört aydır, Alevi halkı toplu kıyımlara maruz kalıyor. Kadın, çocuk, yaşlı demeden, sadece kimliklerinden dolayı insanlar infaz ediliyor! Silahlarını teslim etmiş, hiçbir direniş göstermeyen siviller kaçırılıyor, öldürülüyor, evlerinden atılıyor, mallarına el konuluyor, açlığa mahkûm ediliyor!
Bu vahşeti yönetenler, başındaki isim Ahmet el Şaraa, yani eski adıyla Jolani, yaptığı açıklamalarda bu katliamları “münferit olaylar” diyerek geçiştirmeye çalışıyor. Ama biz biliyoruz: Bu cinayetler münferit değil! Bu bir soykırımdır!
Son olarak Kirdaha ve Ceble'de Alevi halkın evlerine el konulmak istendi. Evini savunan bir kişi, Jolani'nin askerleri tarafından oracıkta vurularak öldürüldü. Bu olay üzerine halkın tepki göstermesiyle, teröristler kalabalığa ateş açtı ve yüzlerce insan hayatını kaybetti!
Jolani'ye bağlı ve çoğu Uygur, Özbek, Çeçen olan bu terör unsurları, halkı kışkırtarak Alevi bölgelerine saldırılar düzenlemeye başladı.
Bunun ardından Humus'ta, Banyas'ta, Tartus'ta, Hama'da insanlar sadece Alevi oldukları için katledilmeye başlandı!
Eski rejimin askerleri bahanesiyle doktorlar, öğretmenler, işçiler, çiftçiler öldürülüyor!
Tartus'ta bir doktor, eşi ve iki çocuğuyla birlikte evinde taranarak öldürüldü!
Ceble'de siviller yakalandı, işkence gördü, köpek gibi havlatılarak infaz edildi!
Beşiğindeki iki yaşındaki bir bebek bile kurşunlanarak öldürüldü!
Portakal bahçesinde çalışan gençler makineli tüfeklerle tarandı!
Uçaklardan Alevi mahallelerinin üzerine varil bombaları atılıyor, kadınlar kaçırılıyor, tecavüze uğruyor, evleri yağmalanıp yakılıyor!
Ve tüm bu vahşeti yapanlar, bunu din adına yaptıklarını söylüyor!
Sormak istiyoruz: Hangi dinde, hangi inançta masum insanları öldürmek vardır? Hangi vicdan bu katliamları kabul edebilir?
Gelen haberlere göre sadece son üç günde 4.700'den fazla Alevi insanı katledildi!
Dünya buna ne zaman “dur” diyecek?
Düne kadar kendilerinin bile terörist ilan ettikleri HTŞ çeteleri, bugün emperyalizmin maşası olarak kullanılıyor.
Onları kim silahlandırdı? Kim yönlendirdi? Kim iktidara taşıdı?
Cevap ABD ve Batılı güçler!
Peki, HTŞ'nin arkasında sadece emperyalistler mi var? Hayır!
Ne yazık ki AKP hükümeti de en başından beri bu çeteleri destekledi, onları büyüttü, onlara silah ve lojistik destek sağladı!
29 Kasım 2024'te HTŞ, İdlib'den Halep'e, ardından Hama'ya saldırdığında AKP hükümeti ne dedi?
“Bugün Halep, yarın Hama, sonra inşallah Şam!” diye gururla duyurdular!
İşte o gurur duydukları selefi-vahhabi zihniyet, iktidarı ve gücü eline geçirince kendinden olmayan herkese saldırma hakkını buluyor!İktidara geçtikten sonra kendilerinden olmayan binlerce insanı öldürdüler!
Hristiyan, Alevi, İsmaili, Şii halka yönelik saldırılarda binlerce masum insan katledildi!
Bu destek, bu işbirliği, Suriye'deki soykırımın suç ortaklığıdır!
TÜRKİYE'DEKİ BASIN GERÇEĞİ ÖRTBAS EDİYOR!
Katledilen insanlar, Türkiye'deki yandaş basın tarafından “Esad'ın eski askerleri” diye sunuluyor!
Oysa öldürülenler ne askerdi, ne silahlıydı!
Onlar sadece kimliklerinden dolayı katledilen sivillerdi!
Üstelik bu yalan furyasına yalnızca yandaş basın değil, muhalif ve sol olarak bilinen bazı medya kuruluşları da katılıyor!
Onlar da bu katliamı gizlemek için, ölenleri “rejim unsurları” olarak lanse ediyor!
Gerçekleri saklayan herkes, bu suça ortaktır!
Kardeşler, biz yıllardır bu savaşın emperyalist bir savaş olduğunu anlatıyoruz!
Bu yüzden susturulmaya çalışıyoruz!
Gerçekleri haykırdığımız için üzerimize geliyorlar!
Ama korkmuyoruz, susmayacağız!
Bugün Suriye'de olanlar sadece bugünün meselesi değildir!
Bu katliamların kökeninde, Selefi-Vahhabi ideolojisinin yüzyıllardır süregelen Alevi düşmanlığı vardır!
HTŞ, Emevi zihniyetinin bugünkü temsilcisidir!
Ve emperyalistler, kendi çıkarları için bu zihniyeti beslemekte, büyütmektedir!
Peki, Avrupa nerede?
Nerede o Batı'nın demokrasi ve insan hakları söylemleri?
Söz konusu Aleviler olunca neden herkes suskun?”
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı