Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası(TÖB-SEN) Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e yönelik bir açık mektup yayımladı.
TÖB-SEN mektubunda, mülakat sistemine itirazlarını dile getirerek, öğretmen atama süreçlerindeki adaletsizliklere dikkat çekildi.
TÖB-SEN Yürütme Kurulu tarafından Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e hitaben yazılan mektupta Mülakat sistemine yönelik itirazlarını dile getiren, yaşadığı mağduriyeti duyurmaya çalışan bir öğretmenin terörle ilişkilendirilmesi kınandı.
TÜM ÖĞRETMENLER BİRLİĞİ SENDİKASI'NDAN BAKAN TEKİN'E
TÖB-SEN Yürütme Kurulu adına Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer imzasıyla, yayınlanan açık mektupta “Sayın Milli Eğitim Bakanı, Mülakat sistemine yönelik itirazlarını dile getiren, yaşadığı mağduriyeti duyurmaya çalışan bir öğretmeni terörle ilişkilendirmek, ona “terörist” demek; Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı makamında bulunan bir kişiden asla beklenmemesi gereken, son derece ağır ve sorumsuz bir ithamdır. Bu sözlerinizle yalnızca bireyi değil, on binlerce öğretmeni ve eğitim emekçisini töhmet altında bırakmış oldunuz.
Bu Sistemden Doğan Adaletsizlikleri Görmezden Gelmek mi Görev Anlayışınız?
Acaba siz, yıllarca dirsek çürütüp KPSS'de yüksek puan almasına rağmen sırf mülakat nedeniyle elenen, umutları kırılan, emeği yok sayılan kaç öğretmenin çığlığını duydunuz? Bu sistemden doğan adaletsizlikleri görmezden gelmek mi görev anlayışınız?
Vatandaşların Yaşadığı Adaletsizlikleri Dile Getirmesi, Neden Bir Hakaretle Karşılık Bulmaktadır?
Size açıkça soruyoruz:
1. Madem ki mülakat, öğretmen atamalarında vazgeçilmez bir yöntemdir; neden bağlı bulunduğunuz siyasi parti, seçim sürecinde mülakatları kaldıracağına dair açık bir vaat vermiştir? Halkı kandırmak mıydı asıl amaç?
2. Devleti yönetme anlayışınız, mağdur olan bireyleri iktidarınıza yöneltilmiş bir tehdit gibi görmek midir? Vatandaşların yaşadığı adaletsizlikleri dile getirmesi, neden bir hakaretle karşılık bulmaktadır?
Sayın Bakan, Mülakat sistemi objektiflikten uzak, liyakat ilkesini zedeleyen, torpili ve kayırmacılığı besleyen bir uygulamaya dönüşmüştür. Bu gerçeği dile getiren öğretmenleri hedef göstermek, onları “megaloman” ya da “terörist” gibi ifadelerle yaftalamak, hem etik dışı hem de vicdanlara sığmayan bir yaklaşımdır.
Kamuoyundan ve Mağdur Öğretmenlerden Derhal Özür Dilemenizi Talep Ediyoruz
Bu nedenle sizden, kurduğunuz bu ayrımcı ve incitici dili terk etmenizi, eğitim camiasının onurunu rencide eden sözlerinizden ötürü kamuoyundan ve mağdur öğretmenlerden derhal özür dilemenizi talep ediyoruz.” ifadeleri yer aldı.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı