Odabaşı'nda Lezzet Rüzgarı: Burger King Ve Popeyes Restoranları Hizmete Açıldı Odabaşı'nda Lezzet Rüzgarı: Burger King Ve Popeyes Restoranları Hizmete Açıldı

Bazı aylar vardır ki, yalnızca takvimsel bir zaman aralığı değil, aynı zamanda bir hafıza coğrafyasıdır. Temmuz ayı bu topraklarda böyle bir anlam taşır; yılın ortasında değil, belleğin en derininde yer alır. Ve Evvel Temmuz… O, bir tarihten ibaret değildir; bir yürüyüşün, bir direnişin, bir hatırlamanın adıdır.

Evvel Temmuz Festivali bu yıl 25. yaşına ulaşıyor. Çeyrek asırdır süren bu kolektif buluşma, yalnızca bir etkinlik takvimine dâhil edilen bir festival değil; geçmişle kurulan bir bağın, toplumsal belleğin canlı tutulma çabasının ve sesini yitirmemek için ısrar eden bir halkın varoluş biçimidir.

İlk buluşmayı hatırlayanlar, iyi bilir: eksiklerin çok, olanakların sınırlı olduğu bir başlangıçtı bu. Ancak tarih bize defalarca gösterdi ki; yokluğun ortasında filizlenen şey, dayanışmanın en sahici biçimidir. Eksik olanı tamamlamak için, yalnız kalmamak için ve en çok da unutulmamak için bir araya geldik. O günden bu yana da, her Temmuz sıcağında, sadece eğlenmek için değil; anmak, direnmek ve hatırlamak için buluşuyoruz.

Çünkü Evvel Temmuz, bir halkın yalnızca geçmişe yönelen bir bakışı değil, aynı zamanda geleceğe dair taşıdığı sorumluluğun ifadesidir. Bastırılmış seslerin, görünmez kılınmak istenen hikâyelerin, yasla direnişin iç içe geçtiği bir mekândır. Bazen açık meydanlarda yankılanan bir ezgiyle, bazen de bir duvar yazısının gölgesinde büyüyen sessiz bir çığlıkla var olur. Bu buluşma, yalnızca bir eğlenceden ibaret olamaz; asıl olan, hafızayı diri tutmak, toplumsal belleği unutturmamak ve hatırlamayı birlikte mümkün kılmaktır.

Bu çeyrek asırlık yürüyüş, baskılara, yasaklara, sindirme çabalarına rağmen süregeldi. Çünkü biz, sessizliğin yalnızca unutuşa hizmet ettiğini gördük. Ve konuştukça çoğaldığımızı, birlikte yürüdükçe güçlendiğimizi öğrendik. Dayanışma, yalnızca bir kelime değil; ortak bir ezgide, paylaşılan bir sofrada, bir çocuğun kahkahasında ve bir annenin gözyaşında yeniden kurulan bir dünya oldu bizim için.

Bugün dönüp geriye baktığımızda, Evvel Temmuz'un yalnızca geçmişe değil, geleceğe yazılmış bir mektup olduğunu görüyoruz. Bu buluşma, “Buradaydık” diyenlerin tanıklığıyla sınırlı değil; “Buradayız” diyenlerin kararlılığıyla kurulan kolektif bir hafıza biçimi.

Ve şimdi, 25. yılında, daha gür bir sesle yineliyoruz:
Buradayız.
Unutmaya değil, hatırlamaya.
Dağılmaya değil, birleşmeye.
Yılmaya değil, direnmeye saf tutuyoruz.

Çünkü biz, bu toprakların yalnızca tanıkları değil, aynı zamanda belleğini taşıyanlarız.
Çünkü biz, gölgede değil, ısrarlı bir ışıkta yürümeyi seçenleriz.
Çünkü biz, hâlâ buradayız.
Ve bu, bir son değil — belki de esas başlangıçtır.

Sizi de bu kolektif hafızayı paylaşmaya, bu yürüyüşe tanıklık etmeye davet ediyoruz.
11-14 Temmuz tarihleri arasında, Ali İsmail Korkmaz Festival Alanı – Deniz Sitesi'nde buluşuyoruz.

“Bu toprakların hafızasıyla: 25 yıldır unutmuyoruz, vazgeçmiyoruz” şiarıyla…
Birlikte anmak, birlikte direnmek, birlikte çoğalmak için.
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları