SKD ve AKDD’nin birlikte düzenlediği 22. Evvel Temmuz Festivalinde gerçekleştirilen etkinliklerden biri de paneller oldu.
Farklı konularda konuların işlendiği panellerin konuşmacı olarak katılan konuklardan birileri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve araştırmacı Bekir Ağırdır oldu. 
Av. Halil İbrahim Özgün’ün moderatörlüğünü yaptığı “Tarihsel Kentlerin Gelecek Açmazları” panele konuşmacı olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve araştırmacı Bekir Ağırdır katıldı.
Panele; HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tuncer Bakırkan, HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, SYKP Eş Genel Başkan Yardımcısı Canan Yüce, HDP Hatay İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Duran, CHP Samandağ İlçe Kadın Kolları başkanı Yüksel Berber, HBB Samandağ Koordinatörü Mehmet Ali Kamacı, ÖVDER Başkanı Arkadaş Karataş ve çok sayıda kişi katıldı.
İlk olarak konuşan İBB Genel Sekreter Yardımcısı Polat, kent kimliğinin yerelden oluştuğunu ancak yeniden kentlikten yerele bir dönüş olacağını ifade etti. Polat, tarihi ve toplumuyla barışık kentlerin yaratılması gerektiğini vurgulayarak, rekabetçi kentler yerine farklılıklarıyla birlikte dayanışma içerisinde olacak kentlerin daha güzel işler yapabileceğini sözlerine ekledi. Metropollerde kent kimliği olmamasının travmalar yarattığına işaret eden Polat, travmaların iyileştirmek gerektiğini belirtti. Polat, konuşmasının devamında günümüz koşullarında taşralı  kalmanın kader olmadığını ifade etti.
Araştırmacı Bekir Ağırdır, konuşmasına adalete olan ihtiyaçla başlayarak, metropollerde barışık yaşamanın yollarının aranması gerektiğini ve ortak alanlarda çelişkileri aşarak buluşulması gerektiği vurguladı.
Ağırdır, konuşmasının devamında, particiliği aşmak gerektiğini ve yerelde seçtiğimiz figürlerin küçük monarklar yaratmaması gerektiğini vurgulayarak katılımcı demokrasinin önemine dikkat çekti. Türkiye için yeni bir hikaye yazmazsak Avrupa’nın taşrası olarak kalmaya devam edeceğimizin altını çizdi.

BAŞKAN YARDIMCISI DURAN, AĞIRDIR’A SEÇİM TAHMİNİNİ SORDU
Samandağ Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Duran, panelde konuşmacı olarak bulunan aynı zamanda KONDA Araştırma Yönetim Kurulu üyesi olan Araştırmacı Bekir Ağırdır’a önümüzdeki seçimler hakkında soru yöneltti.
Başkan Yardımcısı Duran “ Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı  seçimleriyle ilgili anket çalışmanız var mı? Zaman zaman bu konuda çalışmalarınız oluyor biliyoruz, partimizle ilgili bir çalışmanız var mı, öngörünüz, tahmininiz nedir? Bizimle de paylaşırsanız mutlu oluruz. “ dedi.
Ağrıdır, her ay ortalama 2 kez, yılda farklı araştırmaları da eklersek kabaca 36 kez evlere giderek çalışma yürüttüklerini belirterek “Bildiğim kadarıyla seçim çalışmaları ile ilgili evlere giderek çalışma yürüten başka kimse yok. Telefonla çalışıyor arkadaşlar.  Herhangi bir partiyi doğrudan çalışmıyoruz. Ama tabi ki tercihlerimiz var.  Bireysel olarak, aktif bir yurttaş olarak ticari bir ilişki içinde olmadan bilgilerimizi de paylaşıyoruz.” dedi.
Ağırdır, konuşmasının devamında “Müjde gidiyorlar, fakat müjde kazanıyor muyuz, ya da kim kazanıyor bu bir soru işareti. Yani böyle bir ekonomik krizin ortasında Ak Parti ve MHP ortaklığı hem tercih ettikleri politikalar nedeniyle, hem de bireylerin yaşamlarındaki sıkıntıların son 6 yılda giderek artıyor olması dolayısıyla müthiş bir çözülme yaşıyor. Ama çözülen seçmen yeni partilere gönül bağlıyor mu o henüz muğlak. O yüzden de muhalefetin ne yapacağı önemli. Ya da muhalefetteki aktörlerin ne yapacağı önemli. Çünkü önümüzde üç tane ihtimal var. 1. si muhalefetin adayı kazanır, kazanmaya daha yakın ama parlamentoda ülkenin ihtiyacı olan reformları yapacak siyasal güce bugünden bakarsak geçtiğimiz Pazar seçim yapsaydık anayasayı değiştirecek çoğunluğa ulaşamayacaktık. En azından Millet İttifakı ulaşamayacaktı. Hatta yasa yapacak 301 milletvekiline de ulaşamazdı. Yani 6’lı masa ve ya diğer taraftan 7’ li masanın bir araya gelmeden çoğunluğu elde ederek kazanma ihtimali görünmüyor. Cumhurbaşkanlığını muhalefetin adayı kazanır fakat burada kritik olan şey önce 300 milletvekilini aşmak sonra 400’ü de aşarak oy çokluğuna erişmek.  Bir büyük uzlaşmaya ihtiyaç var. O yüzden yeni Türkiye ve yeni yapısal reformlar hedefleniyorsa bireysel kaprisler, ideolojik kaprisler falan bir tarafa herkesin ve her partinin kendi kimliklerini aşan yeni bir demokrasi ittifakında buluşulmalı. Çünkü küresel ve tarihsel bir zaman aralığındayız. Türkiye böyle bir dönemi kaos ve karmaşa yaşamadan başararak Dünya için’ de bir örnek olabilir. Konuyu sadece Cumhurbaşkanlığı seçimi ve ya kim olsundan daha geniş düşünülmesi gerektiği yönünde bir kanaatim var.” dedi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: TE Bilişim