Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mayıs ayında başlattıkları “Alevilere Eşit Yurttaşlık” kampanyası kapsamında Halklar ve İnançlar Komisyonu Alevi Masası 3 gün sürecek Hatay ziyaretini dün Samandağ’ dan başlattı.
Kampanya çalışmaları kapsamında HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ve HDP Alevi Masası temsilcisi Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Arap Alevi kanat önderleriyle Samandağ’ da bir araya geldi.
Ziyarette HDP milletvekillerine, HDP Hatay İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, HDP Samandağ İlçe Eş Başkanı Naim Özbek,  HDP PM üyesi Zeki Koç, SYKP MYK Talat Oruç ve il yöneticileri eşlik etti. 
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, yaptığı konuşmada, HDP olarak bütün halklar ve inanç topluluklarının eşit yurttaşlık hakkını savunduklarını ve bu temelde kampanya düzenlediklerini ifade etti. Hatimoğulları, konuşmasında “Bir siyasi partinin kendisini asla bir inancın yerine ikame etmeyeceğini, ne bir inancı tanımlama hakkına sahiptir, ne de bir inancın nasıl yaşanacağını sunabilir. Fakat, siyasi partiler toplumsal alanların taleplerini siyasi alanlara taşımalıdır.  Zaten taşımıyorsa bizlerin o partileri eleştirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Biz halkların taleplerin belli bir hukuk çerçevesinde siyasete yedirilmesi noktasında anayasa değişikliğiyle eşit yurttaşlık hakkının tanımlanmasını önemsiyoruz. Böyle bir 
şeyin olmadığı yerde demokrasiden bahsetmemiz mümkün değil. Biz üzerimize düşen görevin bu olduğunu düşünerek böyle bir çalışma başlattık.” dedi.
HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül, Hz. Hızır Makamına yakın ve binlerce yıllık tarihi olan bir yerde konuştuklarını belirterek “ Bu tarihi yerde, tüm inançlar gelip geçmiş ve tüm inançlar birer iz bırakmış. Buradaki inanç mensupları da inançlara saygı ve kabul çerçevesinde bakan, ötekileştirmeyen bunun realitesini kabul eden bir yapıda. Kimler gelip geçmiş. Hıristiyanlığın havarilerinden, İslam’ın tebliğcilerine, bizim Alevi toplumunda çok önemli yeri olan Sıffin Savaşının olduğu Rakka’ ya çok yakınız. İnsanlık tarihinde de, hakikat tarihinde de çok önemli bir yeri olan Sıffin Savaşı adaletle, zulmün karşı karşıya geldiği ve zülmatın adalete galebe çalmaya çalıştığı bir yerdir. Burası aynı zamanda Kerbela’ ya da yakın burası. Biz elbette demokrasinin verileriyle konuşuyoruz, ancak demokratik kültürümüzü de insanlık tarihinden alıyoruz. Dolayısıyla Ehli Beyt’in adaletinden, Hz. Ali’ nin hikmet ve himmetinden, Hüseyin’in direncinden, Zeynep’ in tanıklığından bir şey almadıysak bizden siyasetçi de olmaz, bizden mücadelecide, Alevi’ de, hakikatçi de olmaz. Bu veriler üzerinden kelam ettiğimizi beyan etmemizde fayda var.” dedi.
HDP Milletvekili Bülbül, konuşmasının devamında Alevilerin yaşadıkları coğrafyalarda bir inanç grubu olarak kabul edilmediğini belirterek,  bunun sebebinin egemen zihniyetin Alevi inancındaki eşitlik ve adaleti inkar etmesinden kaynaklandığını ifade etti. 
Bülbül, sözlerinin devamında “Bu dönemde sorumluluklarımızdan bir tanesinin de Antakya’nın Alevi kimliğine, Arap kimliğine ve bu etnik ve inançsal kimlikle ortaya çıkan temel soruna dair çözücü bir yaklaşıma dahil tutumların olması gerekiyor. Sistem 1923’lerde kurulurken ne kadar ki laik, demokratik bir devlet anlayışıyla kurulmuşsa 1982 anayasasının ikinci maddesinde laik, demokratik sosyal bir hukuk devleti olarak yazılmışsa da aslında ne laiklik, ne demokratiklik, ne sosyallik, ne de hukuk var.
Cumhuriyet tarihi boyunca gelip geçen tüm hükümetler Alevi toplumuna ve Türkiye halklarına karşı suç işlemiştir. Nasıl bir suç işlemiştir? Alevi toplumunun varlığını, ekonomik, siyasi, kamusal ve yaşamsal haklarını inkar ederek suç işlemiştir. Alevi toplumuna karşı inancıyla, kültürel değerleriyle deyişi, nefesi, sazı, sözüyle birlikte bir kültürel soykırım ve bir toptan yok etme politikası uygulanmıştır. Katliamlar bunun en bariz örneğidir. Dolayısıyla sistemi yürütenlerin Alevi toplumuna karşı haklarını edinme mücadelesine karşı taraf olduğu bir yerde, eşitlikten, adaletten, hukuktan ve eşit yurttaşlıktan söz edemeyiz.”
Şu anda hangi siyasi anlayışa bakarsanız bakın dudak ucuyla Alevilerden söz edildiğini söyleyen HDP’li Bülbül “Ama kimdir bu Aleviler, ne hakları vardır, ne yaşamıştır. Nerelerdedirler, ne talepleri vardır. Konusuna sıra geldiğinde maalesef aynı hassasiyet ve duyarlılıktan söz edilmez. O halde biz nasıl ki emekçilerin, kadınların, nasıl ki Kürt halkının haklarından söz ediyor idiysek, bir eksikliği giderip Alevi toplumunun da hem inançsal, hem kamusal, hem de eğitim hakkından söz ederek eşit yurttaşlık sürecini tamamlamak zorundayız. Ve bize göre Alevi toplumunun kurumları, kanaat önderleri, siyaset yapan bireyleri bu sürece dahil olmalı. Ve emek ve özgürlük ittifakı üzerinden bu dahiliyet daha da kolaylaşmıştır. Ve bu dahiliyeti kendi haklarına sahip çıkan ve ben Cumhuriyetin 2. yüzyılında eşit ve özgür yaşamak istiyorum diyen bir noktaya getirmeli düşüncesiyle yollardayız. Temel amacımız Arap Alevilerle, hem Arap etnik kimliği, hem de Alevi inancı üzerinden bir diyalog kurmak ve sizlerle eşit olmak istiyoruz. Size bugüne kadar yaklaşımda, hitabette, diyalogda, yarenlikte, yoldaşlıkta eksik kaldık. Bu eksikliğimizi de bağışlamanız ve azımızı çoka saymanız, bu girişimimizi de yaren, yoldaş olmak hakikat bağlamında eşit olmak istemiyle yaptığımızı algılamanızı bilmenizi diler, gerek çalışma grubumuz, gerek masamız, gerek se eş genel başkanlarımız adına geldiğiniz için teşekkür ederiz.” Dedi.
HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu tarafından hazırlanan Alevilerin taleplerinin yer aldığı kitapçık katılımcılara takdim edildi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: TE Bilişim