Eğitim Sen Samandağ Şubesi “8 Mart’ı Yaratan Emektir” sloganıyla başlattıkları Mart ayı etkinliklerini Erdal Bayrakoğlu Konseri ile tamamladı.
Samandağ Yeni Çarşı Belediye Konferans Salonunda geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleştirilen konsere; Samandağ Belediye Meclis Üyesi Sinem Kayıkçı, CHP Samandağ İlçe Kadın Kolları Başkanı Yüksel Berber, TİP Samandağ İlçe Başkanı Önder Tam, DSP Samandağ İlçe Başkanı Haydar Süslü, Samandağ Çevre Koruma Derneği Başkanı Mişel Atik ve her kesimden çok sayıda kişi katıldı.
Konserin açılış konuşmasını Eğitim Sen Samandağ Şubesi Yönetimi adına Kadın Sekreteri Nazire Temimi yaptı. Temimi, konuşmasında “8 Mart dünyada kadınların yüz yıllardır süren direnişidir, isyanıdır, mücadelesidir. Kolay olmuyor elbet mücadele, olmayacakta. Fakat bizler biliyoruz ki değişimde kazanımda mücadeleyle oluyor ancak. Grev, direniş ya da devrim, emekçi kadınların yerini almadığı hiçbir kavga gerçek bir zaferle sonuçlanamaz ve kalıcı olmaz. Bu nedenle ne kadar tekrarlansa yeridir. Kadın olmadan devrim olmaz, devrim olmadan kadın kurtulamaz. Bizlerden ve sizlerden selam olsun yolumuzu aydınlatan kadınlarımıza, selam olsun 8 Mart’ı yaratanlara, selam olsun dostlarımıza. Yaşasın birliğimiz ve dayanışmamız, yaşasın 8 Mart, yaşasın emekli mücadelemiz.” İfadelerine yer verdi.
Temimi’ nin ardından Eğitim Sen Samandağ Şube Başkanı Cüneyt Kayıkçı, Samandağ Eğitim Sen Şubesi adına konsere katılan herkese hoş geldin dileklerinde bulundu.
Kayıkçı, etkinlik yapmanın zorluklarından bahsederek “Etkinlik yapsak da aslında bir sıkıtı var. Bunu sizinle paylaşmak istiyorum. Bizim yaşadığımız ülkede bir asıl olanlar var birde ötekiler var. Şimdi biz Erdal hocamızı çağırdık ama Erdal hoca gibi tiyatrocu olsun, şair olsun, yazar olsun, sanatçı olsun bizim hep ötekilere meylimiz var, hep ötekilerle iş yapıyoruz. Şimdi, benim sizden ricam şu çok şey anlatılabilir. Dünya ve Türkiye tahlili yapabiliriz, var olanı baskıları anlatabiliriz. Bütün bunları anlattıktan sonra, sevgili Erdal’ın başına gelen bizim de başımıza gelebilir, zaten ara sıra geliyor. Şimdi sevgili Erdal ötekilerin cereyanından bu ülkedeki baskıları, bu ülkedeki var olan haksızlıkları, adaletsizlikleri, açlıkları hepimiz bir bir yaşıyoruz zaten. Bütün bunlardan söz ettik diye ötekilere yapılanlar gibi onun hakkında bir soruşturma açıldı. Şimdi davası var ve sanırım adli kontrol şartıyla buraya gelebildi. Biz sevgili Erdal’ı yalnız bırakmayacağız. Biz sevgili Erdal’ın sesini biraz sonra bu salonlardan taşıp şu diğer ötekiler gibi nasıl hayatın içine sinmiş ise onların sesleri, onun da sesinin bu ülkenin kirini pasını sarsacağını düşünüyoruz. 
Bizim sizden isteğimiz şu, bakın bir organizasyon yapmak, biz hani sistemin çok desteklediği, yozlaştırma politikaları içerisinde onlara müthiş destekler sunduğu sanatçıları buraya getiremiyoruz. Onlar zaten yapıyor, ne kadar büyük imkanlarla etkinlik yapıyorlar ki ve müthiş organizasyonlar. Bakıyorsunuz dünya televizyonları, bütün kanallar, müthiş ses sistemleri, acayip reklamlar. Bizim böyle bir imkanımız yok, biz sadece derdimizi paylaşacağız sizlerle. Erdal ve benzeri sanatçıları ve herhangi bir yazarı, şairi getirdiğimiz zaman basit bir organizasyon yapmak için bir iki kişinin ayaklarına kara sular iniyor artık arkadaşlar. Yakalamak lazım bir yerden, yani bu arkadaşlar size bir davetiye uzattığı zaman, sadece o davetiyeyi alıp ben size destek oluyorum dememek lazım. Şu salonları hıncahınç doldurmak lazım, bir yerden mesaj vermek lazım. Yani siz ne yaparsanız yapın bu ülkede, siz ne kadar çok baskı yaparsanız yapın, siz şu ötekileştirdiğiniz bütün sanatçıları, bütün kesimlerin üzerine ne kadar giderseniz gidin bu insanlar gözünüzün önünde bu hayatı yoktan var edecek, ilmek ilmek örecek, bütün güzellikleri bu ülkenin bütün sokaklarına hakim kalacak. Bütün bunları, bizim onların hepsinin gözünün içine sokmamız gerekiyor. Korkuyu yerle bir etmemiz lazım arkadaşlar. Çok güçlüyüz, bizim tarihimiz çok güçlü. Bu kadar baskı yaptılar, Sabahattin Ali’yi unutturdular mı, Enver Gökçe’yi unuturdular mı, Nazım Hikmet’i unuturdular mı? Bir taraftan hepsini içeri tıktılar, türküleri demin burada bangır bangır ne güzel çalıyordu, yarında çalacak. Onun için sevgili dostlar, biz güçlüyüz, biz yan yana geldiğimiz zaman bu ülkeyi insanca geçindirme noktasında yumruğumuzu nereye vursak orayı yıkarız. Nereye basarsak orada iz bırakırız ve bizim talebimiz şu. Bütün korkularınıza rağmen gelecek bizim ve bu hayatı bu kalplerle bu direnişle insanca biçimde mücadelemizi her geçen gün büyüte büyüte daha ileriye gideceğiz. Şimdi ben fazla konuşmayayım, konuşacak çok şey var. Sizi sevgili Erdal’ın o güçlü sesiyle ve müzisyen dostlarımızla baş başa bırakalım. Ve güzel bir gün geçirelim, dilerim bir sonraki organizasyonda biraz daha çoğalarak geliriz. Umudumuzu daha da büyüterek bu tarafa adım atarız ve her geçen gün omuz omuza o güzel günlere beraber koşa koşa gideriz. Hepinizi saygıyla selamlıyoruz.” Dedi.
Eğitim Sen Şube Başkanı Kayıkçı’nın konuşmasının ardından sahneyi Erdal Bayrakoğlu aldı.
Sanatçı Bayrakoğlu, seslendirdiği Türkçe, Arapça ve Lazca türkülerle büyük beğeni topladı. Yoğun katılımın olduğu konser halaylarla sona erdi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: TE Bilişim