2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü, EXPO 2021 Hatay Bitki Müzesi’nde düzenlenen organizasyonla kutlandı.
Hatay Büyükşehir Belediyesi düzenlediği organizasyonla küresel iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri, sulak alanların önemi, korunması ve sürdürülebilir kullanımı için farkındalık yaratmak üzere çevre örgütleriyle bir araya geldi.
Samandağ Çevre Koruma Derneği Başkanı Mişel Atik’ in de yer aldığı Dünya Sulak Alanlar Günü organizasyonuna, HATSU Genel Müdürü İkbal Polat, EXPO’21 Hatay Genel Sekreteri İhsan Çakar,  HBB EXPO Bitki Müzesi Sorumlusu Biyolog Dr. Samim Kayıkçı, HBB yöneticileri, Hatay Tabiatı Koruma Derneği Başkanı Abdullah Öğünç, Antakya Çevre Koruma Derneği Başkanı Nilgün Karasu, Antakya Çevre Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Nidal Özdemir,  İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, STK temsilcileri doğa ve çevre derneklerinin üyeleri ve vatandaşlar katıldı.
MİŞEL ATİK SAMANDAĞ’ DAKİ ÇALIŞMALARINI ANLATTI
Samandağ Çevre Koruma Derneği Başkanı Mişel Atik, yaptığı sunumunda deniz kaplumbağaları alan koruma çalışmaları ve yaşadıkları sorunlar hakkında bilgi verdi. Atik, Samandağ Kumsalı Yeşil Deniz Kaplumbağalarının doğu Akdeniz'de ve Türkiye'de önemli bir yumurtlama ve yuvalama kumsalı olduğunu belirttiği sunumunda “Deniz kaplumbağaları dünyada bütün canlıların yaşam zincirinin en önemli bir halkasıdır. Dünya Doğayı Koruma Birliği tarafından nesli tehdit altında olarak gösterilen Chelonia mydas (yeşil deniz kaplumbağaları) Samandağ’ın 14 kilometrelik sahili boyunca her yıl yumurtalarını bırakmak üzere Mayıs ayından itibaren dişi kaplumbağalar sahilimize geliyorlar. Erkek deniz kaplumbağaları sahile çıkmazlar. Chelonia mydas kaplumbağaları Türkiye’ de 3 ana sahilde üreme yapıyor ve bunlardan biri de bizim sahilimiz. Deniz kaplumbağalarının yuvadan çıkışları Eylül ayı sonuna kadar devam ediyor. Başladığımız çalışmalar 60-70 yuvadan 2000’lere ulaştı. Bu yıl büyük bir rekor kırdık, gelinen bu noktaya seviniyoruz fakat bazı olumsuzluklarla da karşılaşıyoruz. Deniz kirliliği kaplumbağaların en büyük düşmanı. Kumsaldaki Işık kirliliği de hayvanların arkaya yönelmesine ve denize ulaşamamasına neden oluyor. Birçoğu bu yüzden özellikle araçlar tarafından ezilerek ölüyor. Bununla birlikte katı ve plastik atık kirliliği önemli etkenlerden bir tanesidir. Hatay Büyükşehir Belediyesi temizlik ekipleri kurarak kıyılardaki kirlilikle mücadele etmek için çaba gösteriyor.  Ayrıca çıkan yavrulara ve anaçlarına yengeçler, çakallar, köpekler dahil olmak üzere birçok canlı saldırıyor. Her yıl onlarca kaplumbağamız yaralanıyor ve ölüyor. 
Samandağ Kumsalında yavruları etkileyen faktörler yanında kıyı erozyonu Samandağ kumsalında olumsuz bir faktördür. Tabi bu olumsuz faktörlerin ortadan kaldırılması içinde bir nevi önlemler alınması gerekir. Sadece kıyada alınan önlemler yetmiyor. Kıyının arka tarafında bulunan sulak alanlar olsun, benzeri alanlar olsun. Kum tepeleri ve kum tepelerinde bulunan bitkilerin korunması kıyının gelecek nesillere aktarılması, hem kaplumbağalar hem de insanlar için önemli faktördür.” ifadelerine yer verdi.
KAYIKÇI: BİYOÇEŞİTLİLİĞİMİZİN KIYMETİNİ BİLELİM 
HBB EXPO Bitki Müzesi Sorumlusu Biyolog Dr. Samim Kayıkçı konuşmasında “İklim değişikliği sebebiyle Mayıs ayında çiçek açması gereken bitkilerin şimdiden çiçek açtığını görüyoruz. İklim değişikliği, su ve besin kıtlığı gibi sonuçlar doğuracak. Bu nedenle sulak alanları korumamız gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Kayıkçı, Türkiye’nin Avrupa kıtasının tümüyle yarışacak bir biyoçeşitliliğe sahip olduğunu vurguladığı konuşmasında, bu çeşitliliğin kıymetinin bilinmesi gerektiğine dikkat çekti.
Dernek başkanları dünya ekosisteminde sulak alanların yerini ve önemini vurgulayarak, Türkiye ve Hatay’daki sulak alanların korunması ve bu hususta yapılması gerekenler ile ilgili sunumlar yaptı.
Katılımcılar organizasyonun ardından, Hatay’ın önemli sulak alanlarında çekilen fotoğraflardan oluşan ”Sulak Alanlar ve Biyoçeşitlilik” temalı sergiyi gezdi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: TE Bilişim