Sağlık Çalışanlarının ülke genelinde gerçekleştirdikleri grevlerine devam ediyor.
 Hatay genelindeki sağlık çalışanlarının da katıldığı grevin 2. gününde Samandağ Devlet Hastanesi önünde Hatay Tabip Odası(HTO) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) Hatay Şubesi tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi.
Düzenlenen basın açıklamasına HTO Başkanı Sadık Nazik, SES Hatay Şube Eş Başkanı Meryem Avcı, Eğitim Sen Samandağ Şube Başkanı Cüneyt Kayıkçı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, TİP Samandağ İlçe Başkanı Önder Tam ve İlçe Yöneticileri, SYKP Samandağ İlçe Eş Başkanı Yusuf Kimyon ve İlçe yöneticileri, HDP Hatay İl Yöneticisi Tuncay Yılmaz, HTO üyeleri, SES üyeleri, Aile Hekimleri Derneği üyeleri katıldı.
“HİÇBİR YERE ÇEKİP GİTMİYORUZ”
Basın Açıklamasında Hatay Tabip Odası adına konuşan HTO Başkanı Sadık Nazik, mesleklerinin onuru, özlük hakları ve halkın sağlık hakkı için bu eylemleri gerçekleştirdiklerini belirterek “Bizler tıbbın tarihinden bu yana burada, bu topraklardaydık. Bugünde buradayız. Biz, topluma adanmış bir mesleğin onurlu üyeleri olarak emeğimizle, bilgimizle, uzun yıllar süren eğitim ve mesleki deneyimlerimize dayanan birikimimizle insanlara hizmet için çalışıyoruz. Biz, yıllar içinde sağlığı siyasete alet eden politikacılar gördük, hepsi gitti, biz kaldık. Mesleğimiz ve meslek onurumuz kaldı. Bugünde hiçbir yere çekip gitmiyoruz. Güçsüzlerin gücü, çaresizlerin çaresi olmak, ölümle ve hastalıklarla mücadele etmek, sağlık ve şifa dağıtmak için; dün, bugün olduğu gibi yarın da burada, bu topraklarda kalacağız. Ne ülkemizden ne mesleğimizden ne hakkımız olanı istemekten vazgeçeceğiz.” dedi. 
“EMEĞİMİZ, HAKLARIMIZ, SAĞLIĞIMIZ ve GELECEĞİMİZ İÇİN G(ö)REV’DEYİZ”
HTO Başkanı Nazik’in konuşmasının ardından, Basın açıklamasını SES yönetim kurulu üyesi Zeynep Bolat okudu. Bolat, açıklamada “Bugün 15 Mart ve bugünü bayram tadında geçirmemiz gerekirken, ne yazık ki yine G(ö)REV'deyiz ve yine haklarımız için mücadele ediyoruz. Toplum sağlığını korumak bir yana daha da riske atan bu sağlık sisteminin yürütücüleri bizim emeğimizi görmemekte, toplumun sağlığını ise umursamamaktadır. Ancak iş özel sağlık işletmeleri ve sermayeyi korumaya gelince ise hiçbir sınır tanımamaktadır. Salgın döneminde dahi bu anlayıştan vazgeçmemişlerdir. Yüz binlerce insanımız, yüzlerce hekim, sağlık çalışanı yaşamını yitirirken; onlar sağlık sisteminin, şehir hastanelerinin güzellemeleriyle günlerini geçirmiş; bunca emek ve fedakarlığımıza rağmen bir de bizlere gidiyorlarsa gitsinler demişlerdir.
Öncelikle ve bir kez daha vurgulamak isteriz: Salgının en zor günlerinde, bilimsel olmayan salgın yönetiminize rağmen biz tüm fedakarlığımızla buradaydık; önceden de olduğu gibi yarın da burada olacağız. Beyaz yürüyüş, Beyaz Forum, Beyaz Nöbetlerle acil taleplerimizin karşılanmasını, sesimize kulak verilmesini defalarca istedik. 497 gündür bizlere randevu vermiyorlar Bilmenizi isteriz ki siz emeğimizi-bizleri görmezden gelmeye devam ettikçe; bizler de tüm haklılığımızla sizin karşınızda durmaya, emeğimize geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. 15 Aralık’ta ve 8 Şubat’taki Beyaz G(ö)REV’lerle de Aile Sağlığı Merkezlerinden Üniversite Hastanelerine Türkiye’nin dört bir yanında tüm sağlık kuruluşlarında emeğimize sahip çıkacağımızı gösterdik. Ekim ayından bu yana söylediğimiz gibi: “Emek Bizim, Söz Bizim”.
Bizi duymazdan, görmezden gelip yok sayanlara; sesimize kulaklarını tıkayanlara; “Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı istihdam ederiz. Gerekirse yurtdışından ülkemize dönmek isteyenleri davet eder, istihdam ederiz” diyerek bizi değersizleştirenlere karşı emeğimize, mesleğimize, geleceğimize hep birlikte bir kez daha sahip çıkmak için artık G(ö)REV zamanıdır.
Biliyoruz; sorunlarımızın çözümü ancak kendi mücadelemizle olacaktır. İşte bu nedenle emeğimiz için, haklarımız için, sağlığımız için, acil taleplerimizin karşılanması için 14-15 Mart 2022 Pazartesi ve Salı günleri bütün Türkiye’de. Bütün sağlık kurumlarında G(ö)REV’deyiz.
Bizleri mutsuz, hastaları mağdur eden; sağlığı ticarete, hastaları müşteriye, hastaneleri ticarethanelere dönüştüren sağlık anlayışı iflas etmiştir. Bizleri artık sağlık hizmeti veremez hale getiren bu çalışma koşullarının sürdürülemez olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadan her geçen gün umutsuzluğa sürüklenirken, tüm bu yaşadıklarımızın sorumlusunun yıllardır uygulanan yanlış sağlık politikaları olduğunu biliyoruz. Emeğimizin karşılığını alamadığımız bu çalışma koşullarına, sağlık alanında yaşanan şiddete artık tek bir gün bile tahammülümüz kalmadı.
Oyalama istemiyoruz, daha fazlasını değil, yalnızca hakkımız olanı istiyoruz. Şiddetin olmadığı, malpraktis baskısı altında ezilmediğimiz insanca çalışma koşulları, emekliliğimize yansıyacak insanca ücret istiyoruz. Halkın sağlığı için en az 20 dakika muayene süresi ayırabildiğimiz, hastaların aylarca randevu sırası beklemediği nitelikli sağlık hizmeti sunmak istiyoruz.
Yaşama adanmış bir mesleğin onurlu mensupları olarak hakkımızın gasp edilmesine, kötü çalışma koşullarına, sefalet ücretlerine karşı “Sağlıklı Bir Gelecek Ellerimizde, Emek Bizim Söz Bizim” diyerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu haklı ve onurlu mücadelemizde; bütün hastalarımızın, toplumun desteğini bekliyor; sağlığımıza birlikte sahip çıkmaya davet ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.

“BELİRSİZLİĞE, VAATLERE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK” 
SES adına açıklama yapan SES Hatay Şube Eş Başkanı Meryem Avcı “Sağlık hangi meslekten olursa olsun kişisel ilgi, görüş ve ihtiyaçlara, zaaflara bırakılmayacak kadar önemlidir. Bu nedenle bilgi ve deneyime dayalı haklar ve sorumluluklar vardır. Biz diyoruz ki performans sistemi zararlıdır. Hizmet alanın talepkarlığını artırırken hizmet vereni daha fazla kazanmaya teşvik eder. Bu eğilimlerin yol açtığı sorunları sınırlamak gerekir. Oysa sağlık sistemi sonsuz bir talepkarlığı ve kazanma hırsını kamçılarken sağlık odaklı yaklaşımı olumsuz etkiler. Cumhurbaşkanı dün sağlık camiasına müjdeler verdi ama buna vaatte bulundu demekten öteye geçemiyoruz. Ve yine diyoruz ki oyalama Değil Hakkımız Olanı İstiyoruz. Acaba vadedilen düzenlemeler ne zaman yapılacak ne zaman hayata geçecektir. Yıllardır vadedilen 3600 ek gösterge kimleri kapsayacak kimi kapsamayacaktır. Merkezi bütçeden karşılanacak ödemeleri için hangi kaynak belirlenmiştir. Sorunlarımız var daha fazla oyalama istemiyoruz. Dün haberini aldığımız gibi en temel hak taleplerimizde karşılaştığımız baskı şiddet ve mobbing devam ederken, angarya iş ve nöbetlerle tükenirken, zaten düşük olan maaşlarımız enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında erirken daha da bekleyemeyiz. Oyalama Değil gerçekçi, uygulanabilir sağlık ve emekçi odaklı seçimler istiyoruz. Sonra değil hemen şimdi. Uzun çalışma saatleri, angarya, baskı, mobbing bir an önce son bulsun bunun için yeterli personel alımı yapılsın, farklı istihdam biçimlerinin yol açtığı eşitsizlikler son bulsun güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlansın. Şiddet önlensin, hemen şimdi. Belirsizliğe, vaatlere tahammülümüz yok, gerçek uygulanabilir ve insan odaklı düzenlemeler yapılsın.” dedi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: TE Bilişim