Sovtna Gazetesi kurucusu ve HRT Muhabiri Gazeteci Ali Arslan’a verilen hapis cezası ile ilgili Atayurt- Cemre-Samandağ ve Sovtna Gazeteleri basın emekçileri ortak açıklama gerçekleştirdi.        
Abdullah Cömert Alanında; 2015 yılında Suruç'ta düzenlenen bombalı saldırı sonucu hayatını kaybeden lise öğrencisi Okan Pirinç için Samandağ'da düzenlenen 7. gün anmasında çıkan olayları fotoğrafladığı için gözaltına alınan Sovtna Gazetesi Kurucusu Ali Arslan (Dadük) hakkında 10 ay hapis cezası verilmesini protesto etmek amacıyla yapılan basın açıklamasına çok sayıda kurum temsilcisi ve vatandaş destek verdi.
Açıklmaya; Cemre, Samnadağ, Sovtna ve Atayurt gazetelerinin emekçilerinin yanı sıra; CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, CHP İlçe Başkanı Turgay Abacı ve İlçe Yönetimi, HDP İlçe Eş Başkanı Naim Özbek ve ilçe yöneticileri, TÖP Hatay İl Sözcüsü Hasan Özgün ve İlçe Yöneticileri, SYKP İlçe Yönetimi, TİP İlçe Yönetimi DEVA Partisi İlçe Yönetimi, Belediye Başkan Yardımcısı Tahsin Demir ve Belediye Meclis Üyeleri, Hatay Barosu Samandağ Temsilcisi Akın Akıncı ve avukatlar, Eğitim Sen Samandağ Şube Yöneticileri, Tüm EmekliSen Samandağ Temsilciliği Yöneticileri, Oda Başkanları, Muhtarlar, Ali Arslan’ın ailesi ve çok sayıda kişi destek verdi.
Atayurt -Cemre -Samandağ ve Sovtna Gazeteleri Basın Emekçileri adına yapılan ortak açıklamayı Cemre Gazetesi İmtiyaz sahibi Yusuf Aslan okudu. Aslan, açıklamasında “2015 yılında Suruç katliamında hayatını kaybeden Okan Pirinç’in 7. Gün anmasında çıkan olayları takip etmek ve yaşananları halkımıza aktarmak amacıyla Karaçay’da düzenlenen anma törenine birçok basın emektarı ile birlikte katılım gösteren Sovtna gazetesi kurucusu ve HRT muhabiri meslektaşımız Ali Arslan (Dadük), yaşanan olayları fotoğraflarken bir suçlu gibi elleri ters bir şekilde kelepçelenmiş ve gözaltına alınmıştır.  2017 yılında başlatılan dava süreci ile birlikte 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Ne yazık ki bu, mesleğimize, meslektaşlarımıza yönelik ilk baskı ve ilk yıldırma girişimi değildir ve muhtemelen son da olmayacaktır. Çünkü yapılan araştırmalarda Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde Türkiye ne yazık ki 180 ülke arasında 157'nci sırada yer almaktadır. Bugün bu utançla yaşamakla beraber Türkiye’de doğru, ilkeli, tarafsız, halkçı gazetecilik yapabilmenin zorluklarını yaşıyoruz. Biz özgür basın emekçileri olarak halkın haber alma özgürlüğü için yılmadan, usanmadan, bıkmadan, korkmadan, itaat etmeden halkımıza hizmet etmeye devam edeceğiz… Doğruyu, güzellikleri savunmanın suç sayıldığı bu günlerde halkımızı yanımızda görmenin gurunu yaşıyoruz. Hiçbir güç halkın gücünden üstün değildir.  Meslektaşımızın dava sürecinde mahkemeye sunduğu dosyada basın kartı yer almasına rağmen 10 ay cezaya hükmedilmesi, basın özgürlüğünün düzenlendiği anayasaya bir kez daha aykırı hareket edildiğini gözler önüne sermiştir ve kabul edilemez. Hatırlatırız ki: Herkes, bilgi edinme ve haber alma, özgür düşünce ve çeşitli iletişim yollarıyla bunu ifade ile serbest eleştiri hakkına sahiptir. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılmasının temel yolu olan basın ve yayın özgürlüğü temel insan haklarındandır. Bu hakların demokratik hukuk devletinde anayasal güvence altında olması esastır. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, halkı ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir. Bütün hukuksuz uygulamalara rağmen halkın haber alma özgürlüğü asla kısıtlanamaz. Biz yerel basın emekçileri olarak buradan bir kez daha ifade ediyoruz ki: meslektaşımız Ali Arslan (Dadük) yalnız değildir.
Aslan’ın açıklamasının ardından; Sovtna Gazetesi Kurucusu Gazeteci Ali Arslan (Dadük), CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, Hatay Barosu Samandağ Temsilcisi Akın Akıncı Eğitim Sen Samandağ Şubesi Yönetimi adına Esat Kudret, HDP Samandağ İlçe Eş Başkanı Naim Özbek, TÖP Hatay İl Sözcüsü Hasan Özgün birer konuşma yaptı.
Sovtna Gazetesi Kurucusu Ali Arslan, konuşmasında basın emekçilerini yalnız bırakmadıkları için herkese teşekkür ederek “Biz gazeteciler bu ülkede maalesef zor günler yaşıyoruz. Kerbela da hazreti Hüseyin gibi aç ve susuz kalsak da biz asla boyun eğmeyeceğiz! Bu böyle bilinsin. Türkiye de ve Dünya da, basına yönelik yapılan saldırıları, baskınları kınıyoruz ve hukuksuz yargılamalarınızdan artık vazgeçin diyoruz. Bu karar anayasaya aykırı bir karardır ve bugün bu kararı kınamak için toplandık. Özgür basın susturulamaz! Hepinize çok teşekkür ediyoruz.” dedi.
CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal, konuşmasında “Biz hep bunu söylüyoruz, basın özgür olmalıdır. Çünkü basın Kamuoyuna, halka gerçekleri ilkeli ve tarafsız bir şekilde haber yapma sorumluluğu vardır. Bu konuda biz hep şunu savunuruz. Ne olursa olsun tarafsız basının yanında olmalıyız, bedeli ne olursa olsun. Elbette bundan 6 yıl önce yaşanan bir hadisenin bugünkü sonucu tarihe kara bir leke olarak yazılacaktır. Elbet ki basın susturulamayacaktır! Millet ittifakı iktidarında bunu hepimiz göreceğiz. Biz askerimizi seviyoruz, biz polisimizi seviyoruz ancak siyasi erklerin emrinde olanları değil. Biz demokratik Türkiye Cumhuriyeti kanununu yerine getiren milletin, halkın askerini, polisini seviyoruz. Dolayısıyla burada basına ya da vatandaşa göre hareket eden siyasi erklerin emrine göre hareket edenlere de şunu söylemek istiyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu’nunda ifade ettiği gibi Kanuna haykırı olan hiçbir emri lütfen yerine getirmeyin. 5-6 yıl önce basın kartını göstermesine rağmen gözaltına alınması doğru bir karar değil. Biz hep şunu söylüyoruz; basın özgür olmalıdır. Vatandaşımız tarafsız ve doğru bir şekilde öğrenebilmelidir. Bu yüzden bir kez daha bu kararın düzeltilmesine inanıyoruz. Biz basınımızı seviyoruz, bu milletin yanında olan askerimizi de, polisimizi de seviyoruz. Yanlışların her zaman karşısında durduk, her zamanda karşısında duracağız buda böyle bilinsin. Basın susturulamaz, özgür basının yanındayız.” ifadelerine yer verdi. 
Hatay Barosu Samandağ Temsilcisi Akın Akıncı “Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ülkemizin yaşadığı en hain terörist saldırılardan birinde, hayatını kaybeden Okan Pirinç’ in anılmasında kesinlikle bir suç teşkil etmediğini düşünmekteyiz. Hele ki orada halkın haber alma özgürlüğü çerçevesinde yer alan ve haber yaptığı için ceza alan Ali Arslan Dadük’ün yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Bizde Hatay Barosu avukatları ve yönetim kurulu adına, dosyaya vekalet sunacağımızı, kararı anayasa mahkemesine ve gerekirse Avrupa insan haklarına kadar taşıyacağımızı ve bu süreçte sadece Ali’nin değil, bütün basın emekçilerinin yanında yer aldığımızı ifade etmek istiyorum. Hepinizi saygı ve selamlarımı iletiyorum.” dedi.
Samandağ Eğitim Sen Şubesi Yönetimi adına Esat Kudret “Samandağ Eğitim Sen adına hepiniz saygıyla selamlıyoruz. Düşünün ki bir olay oluyor, bu olay neticesinde mahkeme oluyor, duruşma yapılıyor, savunma hakkı tanınmıyor ve dava bir karara bağlanıyor. Normal bir ülkede normal koşullarda karar sonrası bu kadar insanın burada toplanması akılla ziyan olur. Mahkeme kararını vermiş, noktayı koymuş tartışılmaz ama biz normal koşullarda normal bir ülkede yaşamıyoruz. Son yapılan güven endeksi araştırmasında bugün yargıya olan güven %15.1 bu korkunç bir şey, bu şu anlama geliyor. Yani bu ülkede yaşayan her 100 kişiden 85’i, içinde yargı mensubu, baro üyesi, sivil toplum örgütleri, çobanı, balıkçısı var. %85’i ben bu yargıya güvenmiyorum diyor. Aslında bu akla ziyandan öte korkunç bir şey. Bunu biz asla kabul etmiyoruz ve kesinlikle değişeceğine olan inancımız hiçbir zaman eksilmedi, eksilmeyecek. Bir diğeri de basınla ilgili; nasıl ki mahkemeler karar verirken Türk milleti adına başlarsa, basın içinde aynı şeyler geçerli. Hani deriz ya basın tarafsız olmalı, hayır biz buna katılmıyoruz. Basın özgür olmalı ama tarafsız değil. Basın özgürlüğü tek başına tanımlanan bir özgürlük değil. Basın özgürlüğü dayanağı, halkın haber alma özgürlüğüdür yani gücünü, dayanağını halktan alıyor. Bu yüzden basın her daim halkın yanında ve halktan taraf olmak zorundadır. Bu vesileyle her ne kadar ülkemizde havuz medyası oluşmuş olsa da, basına yargıdan daha az güven olsa da, özellikle yerel basınımızı ve halkın haber alma özgürlüğünü kullanarak, halktan yana haber yapan basınımızı dün sahiplendiğimiz gibi bugünde, yarında her koşulda her durumda sahiplenmeye devam edeceğiz. Aldığınız kararı kınıyoruz, protesto ediyoruz ve derhal düzeltilmesini talep ediyoruz, Saygılarımı sunuyorum.” ifadelerine yer verdi.   HDP İlçe Eş Başkanı Naim Özbek, herkesi HDP adına selamlayarak “Bizler dünde olduğu gibi bugünde baskıcı rejime karşı duracağız. Bugün iktidar ülkenin her bir yaymaya çalıştığı korku ikliminin karşısında duracağız. Dünde olduğu gibi bugünde ilerici aydın gazetecilerimizin arkasında duracağız. Bu topraklardan biri olarak Suruç’ta katledilen Okan Pirinç’ in anmasında Ali ile birlikte gözaltına alınan bütün dostları da saygıyla selamlıyorum.” dedi. 
Toplumsal Özgürlük Partisi Hatay İl Sözcüsü Hasan Özgün, Ali Arslan şahsında bütün basın emekçilerine geçmiş olsun dileklerini ileterek “Bu mücadeleyi birlikte yürütüyoruz. Şu ana kadar arkadaşlarımız yalnız değildi, hiçbirimiz yalnız değiliz bundan sonrada yalnız olmayacağız. Ama yalnız olmadığımızı daha sık daha yüksek sesle dile getirmek zorundayız. Suruç’ta İşid’çi çeteleri kullanarak gençlerimizi katledenler, bu ülkeyi korku iklimine sokmak için o katliamı yapmışlardır ve bugün ki tek adam rejimini şiddet dayanağını oradan üretmeye çalıştılar. İşid’çileri yargılamadılar, İşid’çileri sorgulamadılar. Ardından o aynı İşid’çiler Ankara da 103 dostumuzu, yoldaşımızı, kardeşimizi katletti, Yargılamadılar. İşid’ciler bu ilin sınırlarını yolgeçen hanı olarak gibi kullanıp sınırın öte yolunda ki kardeşlerimizi katlettiler. Sorgulamadılar, yargılamadılar ama İşid’çilerin katlettiği hemşerimiz Okan Pirinç kardeşimizi, dostumuzu anarken onu haber yaparken gazetecimizi yargılama küstahlığını, cüretini gösteriyorlar. Protesto ediyoruz! Bu zihniyet İşid zihniyetidir. Samandağlı Gazetecileri yargılayan zihniyet İşid’çi zihniyetin kendisidir. İşid’i yargılamayan, İşid çetelerini sorgulamayan onları doğrudan ve dolaylı olarak halka karşı destekleyen zihniyetle üst üste düşmüştür. Bu açıdan sevgili dostlar, sadece geçmiş olsun demeyeceğiz. Sadece basın özgürlüğünden yana arkadaşlarımızın yanındayız demeyeceğiz. Evet bunu yapacağız, bunun yanında bu savaş iklimini özelikle çok manidar, şimdi savaş teskeresini çıkarılmışken, bu selefi vehhabi çetelerle beraber tekrar Suriye’ye bir operasyon düşünülürken bunların katlettiği kardeşimizin haberini yapan arkadaşımıza ceza verilip bugün açıklanmıştır. Bu cezayı protesto ediyoruz. O gün bende oradaydım, Ali arkadaşımızla beraber Okan Pirinç’ in mezar başındaydım. Ailesi dahil herkese saldırdılar, o saldırı çemberinin dışında kalanların bir kısmı bu açıklamada duruyor. O çemberin içinde kalan hasbelkader Ali arkadaşımız yargılanmış ve ceza almış durumdadır. İşid’in katliamlarına karşı çıkmak, İşid’in katlettiği gençlerimize sahip çıkmak, cenazelerine gitmek, onları anmak suç ise, hepimiz bu suçu işledik. Bunun haberini yapmak, halka bunu duyurmak İşid’li çetelerin pisliklerini halka deşifre etmek suç ise, biz bu suçu işleyenlerle gurur duyuyoruz. Ali arkadaşımıza ve bütün basın mensubu arkadaşlarımızla gurur duyuyoruz. Bu ceza onur nişanıdır, Özgür basın susturulamaz.” dedi.
 Basın açıklaması alkışlarla sona erdi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı

Editör: TE Bilişim