Açıklama Banka Promasyonlarının Tek Taraflı Feshi ve Öğretmenlik Meslek Kanununun iptali talebiyle geçtiğimiz cumartesi günü  Saat:16.00'da Antakya köprübaşında yapıldı.
Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası Genel Örgütlenme Sekreteri Hizam Hasırcı, Öğretmenlik Meslek Kanunu"nu Kabul Etmediklerini, İş Güvencesi, Ekonomik Ve Özlük Hakları İçin Kazanımlar Elde Edene Kadar Mücadeleye Devam Edeceklerini vurguladığı açıklamada şu ifadelere yer verdi. 
“Öğretmene dayatılan Öğretmenlik Meslek Kanunu derhal iptal edilmelidir.
Öncelikle öğretmenleri birbiriyle yarıştıran, rekabete zorlayan ve mesleki olarak hiçbir getirisi olmayan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarını kabul etmiyoruz. Öğretmenliğin kariyer basamaklarına ayrılması öğretmenlik mesleğine  aykırıdır. Öğretmenlik dayanışma ve iş bölümü şeklinde yürütülür. Öğretmenleri yarıştıracak ve rekabet etmelerine neden olacak bu düzenlemeye doğrudan karşı çıkmak gerekir. İktidar birbirine rakip olan öğretmen kimliği yaratmak istemektedir. 
Öğretmenlik mesleğinin tanımının yapıldığı 3. maddede  öğretmenlik mesleği özel bir  ihtisas mesleği olarak tanımlanıyor. Fakat aynı maddenin devamında öğretmenlik ; "öğretmen", "uzman öğretmen" ve "başöğretmen" şeklinde üç kariyer basamağına ayrılmaktadır. İhtisas mesleği kariyer basamağına ayrılamaz. Her öğretmen alanının uzmanıdır. Aynı işi yapan öğretmenleri ayırmak, öğretmenler odasında bölünmeler yaratmak eğitim öğretimi bozacağı gibi öğretmenin saygınlığını da bozmaktadır. Bu hatadan derhal dönülmeli, kanun ve özellikle 3.madde iptal edilmelidir.
"Siz sınava girin, 70 puan alın, maaşınızda artış yapacağız!" demek öğretmeni itibarsızlaştırmaktır. 
Tüm öğretmenlere ‘’Eşit işe, eşit ücret’’ ilkesiyle eşit maaş talep ediyoruz!
Ekonomik krizin derinleştiği bu dönemde eğitim emekçilerinin ekonomik ve özlük hak kazanımlarının kariyer basamaklarına ve sınavlara endekslenmesi asla kabul edilemez. Tüm eğitim ve bilim emekçileri için, hiçbir ayrım yapılmadan yoksulluk sınırının üzerinde insanca yaşanabilir bir ücret düzenlemesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi çalışması acilen hayata geçirilmelidir.
Bunun dışında; Öğretmenlik Meslek Kanununda aday öğretmenliğin düzenlendiği 5.madde oldukça sıkıntılı bir maddedir: Aday öğretmenlik sınavı kaldırılırken daha öznel bir uygulama getiriliyor. Aday kaldırma sınavı yerine "Aday Değerlendirme Komisyonu" getiriliyor. Bu komisyonun aday konusundaki kriterleri belli değil. Aday tamamen subjektif koşullarda değerlendirilecek. Mülakat komisyonlarında yaşananlar hatırlandığında bu komisyonun neden olacağı olumsuz sonuçları tahmin etmek zor değil. Hepimiz biliyoruz ki objektif kriterlerle  yapılmayan her değerlendirme olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Bu maddenin kendi başına yeni sorunlar üreteceği açıktır.
Yine 5. maddeye göre aday öğretmenlerin “Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması" cezası almaları durumunda görevlerine son verilecek. Bu durumda da aday öğretmenler amirlerinin kölesi konumuna gelecek, sorgulayan değil biat eden öğretmen olmaya zorlanacaklardır. 
Ayrıca aday öğretmenlerin sendikal faaliyetlere katılmaları da engellenecektir.
Aday öğretmenler tamamen güvencesiz çalışacakları gibi, bu cezaları almamak için baskıya ve mobinge boyun eğeceklerdir.
Kanunda "Sözleşmeli Öğretmenlik" kaldırılmamıstır. Sözleşmeli öğretmelerin kadrolu öğretmenlerle eşit haklara sahip olacağı ifade edilmişti; ancak teklifte sadece sözleşmeli öğretmenlere sağlık ve can güvenliği nedeniyle mazeret tayini hakkı var. Aynı işi yapan öğretmenler arasında eşitsizlik devam ediyor.
Tüm eğitim emekçilerinin ekonomik taleplerini ve başta iş güvencesi olmak üzere öğretmenlerin temel haklarını, sosyal, demokratik ve özlük haklarını güvenceye alan  kapsamlı bir Öğretmenlik Meslek Kanunu yapılmalıdır.
TÖB SEN olarak demokratik,ekonomik, sosyal, mesleki ve  özlük haklarımızla ilgili taleplerimizi yükseltmeye, eleştiri ve önerilerimiz doğrultusunda hazırlanacak tüm öğretmenleri kapsayacak  gerçek bir meslek kanununu talep etmeye devam edeceğiz.
BANKA PROMASYONLARININ TEK TARAFLI FESİH’İNİ TALEP EDİYORUZ. 
Sendikamız TÖB SEN üyesinin ve eğitim emekçilerinin ekonomik haklarını savunmak anlamında
başından bu yana süreci takip etmektedir.Gerek basın yoluyla yapılan açıklamalarda gerekse yetkililerle yapılan görüşmelerde Promosyon sözleşmesinin feshi veya revize edilmesi konusunda banka promosyonlarıyla ile ilgili ;eğitim emekçilerinin ekonomik çıkarı doğrultusunda adımlar atılmış ve süreç takip edilmiştir.
Gelinen noktada birçok ilde fesih veya revize etme yoluyla banka promosyonlarının güncellendiği herkes tarafından bilinmektedir. 
Sendikaların ben yaptım yarışına girdiği popülizm adına kazanımlar yerine kayıpların yaşanacağı sürecin içinde olmayacağız, buradan tüm İl ve ilçe müdürlüklerine ve bankalara çağrıda bulunuyoruz;Kamu emekçilerinin haklarını pazarlık konusu yapmayın hakkımızı verin.Ayrıca ocak ayında maaşlarımızda yapılacak zamlar hesaba katılarak promosyonlar derhal  güncellenmelidir.
Banka promosyon sözleşmelerinde, enflasyon bu derece yüksek olmadığı için, bankalar ile öngörüsüz yetkililer ve öngörüsüz  sendikalar sözleşmeleri düşük miktarda imzalamıştı. Ancak enflasyon 2022 yılında yüzde 80'lere ulaştı. Sözleşme imzalandığı tarihte enflasyon %21,31 iken bugün %80 olmuştur. Bu dönemde devlet memurları maaşlarında  %72,63 oranında artış olmuştur.
Diğer taraftan, kamu görevlileri için bankalara yatırılan parasal miktar büyük oranda artmasına rağmen geçmiş dönem itibariyle yapılan anlaşmalar gereği kamu görevlilerine verilen promosyon ödemeleri düşük kalmıştır. Bu çerçevede, yeni yapılan anlaşmalar kapsamında ödenen promosyon ödemeleri ile geçmiş dönem promosyon ödemeleri arasında uçurum oluştuğu gerçeği görülmeli, promosyon ödemelerinin kamu görevlilerinin emek ve ücretlerinden kaynaklanan bir hak olduğu unutulmamalıdır.
Bankalara çağrımızdır; başka illerde örnekleri olduğu gibi geçmiş dönemlerde yapılan promosyon sözleşmeleri;  güncellenmeli, ekonomik koşullar ve enflasyon durumu gözetilmeli, kamu emekçilerinin hakkını ve hukukunu koruyacak şekilde harekete geçerek sendika temsilcileri ve bankalar ile tekrar bir araya gelmeli, değişen durum ve şartları dikkate alarak promosyon tutarlarını revize edilmelidir.TÖB SEN bu sorunun eğitim çalışanlarının ekonomik çıkarları doğrultusunda  gerçek takipçisidir.Eğitim çalışanlarının özlük,mesleki ve ekonomik haklarında kayıplara neden olan promosyonlarda öngörüsüz davranan sendikalarla değil öz gücümüzle bu süreci en iyi şekilde yürüttüğümüzün bilinmesini isteriz.”
Foto-Haber:Nezahat Fırıncıoğulları

Editör: TE Bilişim