“Halkımızın Mağdur Olacağı Her Kararın Karşısında Olacağız” “Halkımızın Mağdur Olacağı Her Kararın Karşısında Olacağız”

Samandağ Kadın Dayanışma Derneği 6 Şubat depreminin 1. yıldönümünde depremde hayatını kaybedenleri Kadın Yaşam Merkezi’nde düzenledikleri organizasyon ile andı.
Samandağ Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Nehir ve dernek üyelerinin yanı sıra anmaya Hatay Kadın Girişimciler Derneği (KAGID) Başkanı Çiğdem Kıral’da katıldı.               Samandağ Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Hülya Nehir, anmada, çatı örgütleri Kadın Koalisyonu ve Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği (KÖVED) iş birliğiyle kurdukları Kadın Yaşam Merkezi’ nin kuruluşu ve faaliyetleri hakkında bilgi verdi.
Kadınların ellerinde rihenlerle ve yaktıkları bahhurlarla gerçekleştirilen anmada konuşan
Nehir, yaptıkları çalışmalarda her daim yanlarında olan Hatay Kadın Girişimciler Derneği (KAGID) Başkanı Çiğdem Kıral ve Yönetim Kurulu üyelerine teşekkür etti.
Nehir, yaptığı açıklamada “Asrın felaketi diye tarif edilen 6 Şubat depreminin üzerinden 1 yıl yani tam 365 gün geçti. İlimizin de içinde olduğu toplam 11 ilde ağır yıkımlara neden olan deprem, resmi verilere göre 53 bin kişinin hayatını kaybetmesine ve 107 bin kişinin yaralanmasına sebep oldu. Cumhuriyet tarihimizin en ağır felaketiyle karşı karşıya geldiğimiz 6 Şubat depremleri bugüne kadar yaşadığımız pek çok büyük depreme karşın ülkemizin, şehirlerimizin, binalarımızın, kurumlarımızın ve halkımızın da depreme hazır olmadığı gerçeğini çok acı biçimde ortaya çıkardı. 
Bilimi, planlamayı, denetimi dışlayan, rantı egemen kılan bu politikalar, çaresizliğin ve yetersizliğin değil, bilinçli bir tercihin ürünüdür. Depremin ilk günlerinde yaşanan büyük kaosun yönetilememesi, ilk 3 gün yaşanan felakete seyirci kalınması, tedbirsizlik ve koordinasyon eksiklikleriyle hafızalarımıza kazınan bir afete dönüşmesini sağladı. Bu afet maalesef yaşadığımız kayıpların yanı sıra hepimizde fiziksel ve ruhsal birçok yara açtı. Yaşadığımız bu felaketin üzerinden 1 yıl geçmiş olmasına rağmen barınma ve ulaşım sorunu başta olmak üzere, sağlık, hijyen, eğitim, istihdam ve en önemlisi güvenlik sorunları olduğu gibi hala yakıcı bir şekilde devam ediyor. En temel ihtiyaçlardan olan elektrik, telefon ve internet gibi alt yapı sorunları hayatımızı daha da zora sokmaktadır.
13 ayrı medeniyete ev sahipliği yapmış ve 3 semavi dine kucak açmış kültür mozaiğimizle dünyada özel bir ile sahibiz. İlin yeniden ayağa kalkması ve yatırımların daha cazip hale getirilmesi için özel afet bölgesi ilan edilmelidir. Birçok sivil toplum kuruluşu gibi, biz de toplum duyarlılığıyla sorumluluk yüklenmek, ilk günden itibaren kaybımızı azaltmak adına büyük bir çaba sarf ettik. Çabalarımızın ve toplum olarak verdiğimiz kayıpların ve emeklerin sonuçsuz kalmaması için rezerv alan, çarpık kentleşme, mülkiyet hakkı gibi hayati sorunlara çözüm bulunması beklemekteyiz. 
Deprem zamanında birçok kadın kuruluşuyla yaptığımız dayanışma sonucunda dayanışma çadırımızı oluşturduk ve bu alanda deneyimler elde ettik. Hijyen kiti ve gıda dağıtımı ile iş gücü ve çadır bulma konularında halkla iç içe olduk, sorun çözmeye ve yaraları sarmaya odaklandık. Bu tecrübenin sonucunda Kadın Yaşam Merkezi oluşturma fikri doğdu. Samandağ Kadın Yaşam Merkezi’mizi çatı örgütümüz Kadın Koalisyonu ve Kadına Özgürlük ve Eşitlik Derneği (KÖVED) iş birliğiyle kurduk. Özellikle kadınlarımız hasta, yaşlı, çocuk, ev bakımı gibi işlerin sorumlusu olarak görülürken depremden sonra derinleşen yoksullukla birlikte bu yükün altında ezilmeye devam ettiler. Bu nedenle bu zorlu afet sürecinde kadınlar ve çocuklar diğer gruplara kıyasla çok daha yoğun biçimde etkilendi. Merkezimizde Samandağlı depremzede kadınların ve çocukların temel ihtiyaçlara ve psiko-sosyal desteğe erişimini sağlamak, afet acil durumlarında maruz kalabileceği istismar ve şiddete karşı koruyucu ve önleyici çalışmaların yapılmasını, dayanışma ve sosyalleşme çalışmalarında bir araya gelmelerini hedefledik. Aynı zamanda çamaşır yıkama ve duş gibi kişisel temizlik ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir merkez oluşturmayı amaçladık. Bu merkezde hafta içi her gün 08.30-17.30 arasında psikolog ve sosyal hizmet uzmanıyla görüşebilecek, çamaşır yıkama ve kişisel bakım gibi durumlar için sıcak su, sabun, şampuan, deterjan gibi gerekli malzemelerin temini sağlanacaktır. Ayrıca, katılımcı kadınların ihtiyaçlarına ve taleplerine istinaden çeşitli eğitim atölyeleri ve çalışmalar düzenlenecektir. Kadınlar ev içi emek yükünü hafifletmek; hayatını çocuk, yaşlı, engelli bakımı dışındaki bir odağa çevirerek kendine özel kişisel bir alan sağlaması için destek ve güçlendirme çalışmalarımız olacaktır. Bu acı günde kaybettiklerimizin acısını dindirmek, yaşananları sindirmek elbette mümkün değil ancak depremin 1. yıl dönümünde Samandağ Kadın Yaşam Merkezi’ni faaliyete geçirmiş olmanın buruk mutluluğu içerisindeyiz. Samandağ Kadın Yaşam Merkezi’nin bölge halkına küçük de olsa umut olmasını diliyoruz, yaralarımızı birlikte sarmayı ve birlikte dayanışmayla güçlenmeyi hedefliyoruz.
Depremlerin ve doğa olaylarının “afet” olarak yaşanması ülkemizin ve halkımızın yazgısı olamaz, olmamalıdır! 6 Şubat depreminin 1. yılında, yaşanmakta olan karanlık sürecin ve tüm olumsuzlukların üstesinden geleceğimiz inancıyla, kaybettiğimiz tüm değerlerimiz ve canlarımızı saygı ve rahmetle anıyoruz.” ifadelerine yer verdi.
Anmada kadınlar 6 Şubat depreminin yarattığı acılarının ve umutlarını yazdıkları kağıtları merkezde bulunan zeytin fidanına astılar.
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları