Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi(SYKP) Samandağ İlçe Örgütü, Samandağ’da artan yoksulluk karşısında çözüm önerilerini içeren bildiriler dağıttı.
SYKP’nin önceki aylarda başlattığı “Böyle Gitmez!” kampanyasının devamı olan çalışmasında Samandağ’ da İlçe yöneticilerinin katılımıyla esnaf ve vatandaşlara bildiriler dağıtıldı.
Seçim Ekonomisi Değil Geçim Ekonomisi başlığıyla dağıtılan bildirilerde “Böyle gitmez, gitmeyecek Kiramızı, faturaları ve taksitlerimizi ödemek artık mümkün olmuyor. Hemen her hafta en temel ihtiyaç maddelerimiz olan et. süt. yumurta, yağ ve şekere zam geliyor. Yaşamlarımızı sürdürmekte zorlanıyoruz. Kamımızı doyurabilmek için etimize geçen parayı kuruşu kuruşuna hesaplayarak harcamak zorundayız. Doğal gaz kombisini ancak donmayacak kadar yakabiliyoruz. Evde bulunduğumuz zamanları da sıkıca giyinip geçiriyoruz.
Fiyatlar yıldırım hızıyla artarken ücretlerimize, emekli maaşlarımıza, öğrenci kredilerimize yapılan zamlar hayat pahalılığının çok gerisinde kalıyor. Bir yıl içinde gelirlerimizin alım gücü yarıya indi.
Beş kişiden biri işsiz 
Resmi açıklamalara göre 4 milyona yakın işsiz olduğu söyleniyor. Buna bizim inanmamızı bekliyorlar. Ama önümüz, arkamız, sağımız solumuz işsiz dolu. Biliyoruz ki çaüşabitecek durumdaki her S kişiden l'i işsiz. Kadınlar arasında işsizlik erkeklere göre çok daha fazla. Genç kadınların üçte biri işsiz.
İçinde yaşadığımız sömürü düzeni, işçi ücretlerini düşük tutmak için her zaman işsizler ordusuna ihtiyaç duyar. Ama AKP-MHP iktidarı işsizliği dayanılmaz boyutlara getirdiği gibi bizden halimize şükretmemizi, dişimizi sıkmamızı istiyor. Bütün dünyada enerji krizi olduğunu, enflasyonun Avrupa'da da azdığını anlatıyortar. Dört yanımızın bize düşman olduğunu söyleyip, 'devletimizin bekası için bu duruma katlanın' diyarlar.
Ama artık dünya küçüldü! Elimizdeki cep telefonundan dünyada olup biteni anlamamız kolay, istedikleri kadar yalan söylesinler gerçeklere ulaşmak, hakikati öğrenmek mümkün.
Yoksulluğun, işsizliğin sorumlusu iktidar 
Hayat pahalılığının ve işsizliğin sorumlusu kim?
Döviz kurlarını dengeleyebilmek için on milyarlarca dolan Merkez Bankası'ndan kim sokağa savurdu?
Halk her geçen gün yoksutlaşırken bankaların kârı nasıl yüzde 200 arttı?
Elbette halkın yoksullaşmasının, işsizliğin, bitim dışı eğitim sisteminin, insanca sağlık hizmeti atamamamızın sorumlusu, biz çalışanlar, ücretiyle geçinenler, vergisini ödeyenler değil: bu ülkeyi 20 yıldır yönetenlerdir.
Sömürü ve talan düzeni 
AKP-MHP faşizmi halkın tüm kesimlerini sefalete sürüklerken, patronların kasalarını tıka basa dolduruyor. Halktan toplanan vergi gelirlerini geçmediğimiz köprülerin, kullanmadığımız havaalantannın garanti ödentisi olarak yandaş şirketlere akıtıyor. Kamu mallarını uluslararası sermaye güçlerine peşkeş çekiyor, istanbul Sözleşmesi nden çıkarak kadınlara yönelik erkek şiddetinin önünü açıyor, islam'ın, patronların sömürüsüne dayanak olarak kullanılacak bir yorumunu devlet dini haüne getirmeye çalışıyor. Patronların cüzdanlannı şişirmek için doğamızı talan ediyor.
Birleştiğimiz gün sömürü düzeni bozulacak 
Seçimlerin eli kulağında, her an seçim tarihi açıklanabilir. Meclis te süren bütçe görüşmelerinde iktidar göz boyamak için elinden geleni arkasına koymayacak, iktidannı uzatmak ve geleceği kazanmak için başvurmayacağı yol kalmayacak. Bizleri koyu bir karanlık bekliyor. Bu karanlığa teslim olacak mıyız?
Biz işçiler, kent ve kır emekçileri, kadınlar, gençler, emeküler. tüm ezilenler: yoksulluk, işsizlik, sefalet, baskı ve zulüm kaderimiz değildir' diyelim. Bize giydirilmek istenen deli gömleğini çıkartıp yırtalım!
Eğer bu sömürü ve zulüm çarkı dönüyorsa, sömürücüler ve zaümler güçlü oldukları için değil, biz birleşip onlara Hayır' diyemediğimiz için dönüyor. Biz birleştiğimiz gün onların düzeni yerle bir olacak!
Bize düşen, birleşmek, örgütlenmek, mücadele etmektir. Bu yol. insanca yaşama çıkar. Bu yol EMEK ve ÖZGÜRLÜK yoludur...”                      ifadelerine yer verildi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: TE Bilişim