Gazeteci-yazar Uğur Mumcu'nun katledilişinin 31. yıl dönümünde; Batıkent’te anma yürüyüşü yapıldı. Yenimahalle Belediye Başkanvekili Mehmet Kartal, “Uğur Mumcu’ya sahip çıkacağız, Uğur Mumcu gibi olacağız ve onun savunduğu tam bağımsızlık yolundan, Mustafa Kemal’in yolundan ayrılmayacağız” dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve CHP Yenimahalle İlçe Başkanlığı; 31 yıl önce bombalı suikast ile katledilen gazeteci yazar Uğur Mumcu’yu andı. Batıkent Metro durağından Uğur Mumcu Parkı’na, kortej halinde yapılan anma yürüyüşünde “Vurulduk ey halkım unutma bizi” yazılı pankart taşındı. Ardından grup parka ulaştı ve burada Yenimahalle Belediyesi Başkanvekili Mehmet Kartal, parkta bulunan Uğur Mumcu anıtına çelenk bıraktı. Sonrasında konuşma yapan Kartal şunları söyledi:
“Bugün bir büyük kalemin bir büyük aydının bir büyük düşünürün ölüm yıl dönümünde, aradan 31 yıl geçmiş olmasına karşın hala yaşayan bir büyük kişinin huzurunda bulunuyoruz hep birlikte.
Uğur Mumcu, 1993’te Karlı Sokak’ta arabasına yerleştirilen C4 patlayıcı ile aramızdan alındı ama fikirleri hala yaşıyor, bugün de bizi Uğur Mumcu aydınlatmaya devam ediyor. Onun izinden giden gençlerimiz var, gazetecilerimiz var halkımız var. Halkımız onu her gün biraz daha iyi anlıyor. Uğur Mumcu’yu kim öldürdü? Lafı eğip bükmeden, dolandırmadan söyleyeyim; Muammer Aksoy’u, Bahriye Üçok’u, Turan Dursun’u kim öldürdü, o beyaz toroslarla faili meçhul cinayetleri kim işlediyse Uğur Mumcu’yu da o öldürdü. Tetiğin arasındaki kuvvet bizde kontrgerilla denen Amerikan emperyalizminin cinayet şebekesidir, adını koyacağız. Uğur Mumcu’yu katleden Amerikan emperyalizmine göbeğinden bağlı cinayet şebekeleridir. Bugün hala o katiller yakalanabilmiş gerçek anlamda cezalandırılabilmiş değil. Dejavu yaşıyor gibiyiz, 31 yıl önceyle şimdi arasında ne fark var yine mafya yine siyaset tarikat iç içe yine kontrgerilla eylemlerine benzer eylemler…
Ne değişti? Ne yazık ki aynı acıları yaşamaya devam ediyoruz. Uğur Mumcu’yu anlamak Türkiye’nin tam bağımsızlığından yana olmak demektir, iç cepheyi doğru takip etmek demektir. Birliği savunmak, üniter devlet yapısına sıkı sıkıya sahip çıkmak demektir. Uğur Mumcu bölücülüğe de gericiliğe de karşı çıkmaktır. Uğur Mumcu’yu anlamak aydınlanmayı savunmaktır, gericiliğe karşı mücadele etmektir. Bunları becerebildiğimiz gün Uğur Mumcu yaşıyor olacak. Önce biz yan yana olmayı bir olmayı becereceğiz, kardeşlik hukukumuz sahip çıkacağız. Uğur Mumcu‘nun gösterdiği ışıklı yoldan yürüyeceğiz. Bugün ne yapmalı sorusunun yanıtı, Uğur Mumcu olmalı, Mustafa Kemal olmalı, anti-emperyalist olmalı, tam bağımsız ve gerçekten demokratik Türkiye’yi kurmak için gecemizi gündüzümüze katmalı. Uğur Mumcu’ya sahip çıkacağız, Uğur Mumcu gibi olacağız ve onun savunduğu tam bağımsızlık yolundan, Mustafa Kemal’in yolundan ayrılmayacağız.”
