Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK) kayıpları için yine alandaydı.
Hatay Valisi’ne, Cumhurbaşkanı’na ve tüm yetkililere seslenen kayıp yakınları, 13 aydır defalarca talep etmelerine rağmen kayıpları arama komisyonunun neden hala kurulmadığını sordu.
Antakya Köprübaşı’nda depremde yıkılan eski Hatay Meclis binasında bir araya gelen kayıp yakınlarına;                         
CHP Hatay Milletvekillileri Nermin Yıldırım Kara ve Mehmet Güzelmansur ile TİP Antakya Belediye Başkan Adayı Ecevit Alkan, Hatay Depremzede Derneği de destek verdi.
DEMAK Başkanı Selahattin Kaban, 13 aydır kayıplarını arayan insanların psikolojilerinin bitap olduğunu belirterek, kayıp yakınları olarak 5 bakanlığın ortak yönergeyi kabul ederek, araştırma yapılmasını istediklerini ifade etti.
Kayıp yakınları olarak hastanelerin, sevgi evleri, yaşlı bakım evleri, molozların yeniden aranmasını istediklerini belirten Kaban, konuşmasında "Kayıplarımız için verilen önergeler reddedildi. Gönderilen dilekçelerden tatmin edici yanıtlar gelmedi. Biz 5 bakanlığın ortak bir çalışma başlatmasını ve kayıplarımızın bulunması için verilen önergelerin kabul edilmesini talep ediyoruz. Aileler, psikolojik olarak çok kötü durumdalar. Evlatlarını, ailelerini, kardeşlerini istiyorlar. Mezarları olsun istiyorlar, mezarları. Komisyon kurulmasını reddetmeyin. Fethi kabirlerin tekrar yapılması, hastanelerdeki hastaların tekrar bizlere bildirilmesi, molozların tamamlanması, sevgi ve yaşlı bakımevlerinde bulunan depremzede varsa bizlere bildirilmesini talep ediyoruz. Buradan Cumhurbaşkanımıza, bakanlarımıza ve 600 milletvekilimize sesleniyorum; deprem ülkemizin herhangi bir bölgesinde olabilir. Bir Doğal Afet Bakanlığı kurularak hem kayıplarımız için hem de yaşanabilecek felaketlerin önlenmesi adına çözüm üretilmesini istiyorum." dedi.
“ADA, ELİSA, BATUHAN, AYBÜKE NEREDE?”
CHP Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara,  Hatay Valisi’ne Bakanlara, Cumhurbaşkanına seslendi. Yıldırım - Kara, açıklamasında “Herkes yerel seçime odaklandı, biraz da Hatay’da insanlar ne diyor, rezerv alanda ne sıkıntı yaşıyor, bu kayıp aileleri 14 aydır neden ağlıyor sayın Valim gelin bir dinleyin, gelin bir bakın, sayın bakanlara, cumhurbaşkanına bilgi verin. Sizin anneniz, babanız kayboldu mu, çocuklarınızı kaybettiniz mi? Ada, Elisa bebek, Batuhan, Aybüke nerede? İzmir Tepecik hastanesinde kaydı olan bir hasta nasıl kaybolur? Bu soru işaretlerimize idare ve bakanlık tarafından cevap istememizden daha normal bir şey olamaz.”
DEMAK’ın elde ettiği bilgilere göre 144 kayıp var ama resmi olmayan rakamlara göre, kayıplar bu rakamın çok üzerinde. Açıklamaya ellerinde kayıplarının fotoğrafları ile gelen kayıp yakınları da söz aldı. Kardeşi Nesrin Tuncer kayıp olan Ayten Tuncer, her gün yeniden acı çeken kayıp yakınlarının sadece bir tırnak, dua edecek bir mezar istediklerini söyledi.
Güzelburç mahallesinde İlke apartmanında oturan oğlu, gelini ve torununu arayan Selahattin Kılıç, kayıplarının bulunması için yaptığı başvurulardan cevap alamadığını dile getirdi. Devletten maddi yardım, ev, konteyner istemediğini sadece canlarının bulunmasını istediğini söyleyen Kılıç, cumhurbaşkanına, milletvekillerine seslenerek, “Her gün 6 Şubat’ı yaşıyoruz. Şu Araştırma Komisyonu’nu kurun, kayıplarımızı bulun” dedi.
“GİDECEK YERİM YOKTU, ENKAZA KARANFİL BIRAKTIM”
Depremde İskenderun’da kaybolan oğlu Batuhan Güleç’i arayan Sema Güleç, 6 Şubat’ta gidecek yeri olmadığı için oğlunun kaybolduğu binanın enkazına karanfil bıraktı.
“Siyasetçiler bunu anlayabiliyor mu?” diyen Güleç, kamuoyuna şu sözlerle seslendi: “Sayın Cumhurbaşkanım şöyle seslenmiştim bir zamanlar; ‘Dicle’nin kenarında bir koyun kaybolsa mesulü biziz diye’ bizim canlarımız bir koyun kadar değer yok mu neden bulunmuyor. Allah rızası için yeter artık, bulsunlar canlarımızı.
Rönesans Rezidansta kaybolan ablasını arayan Cemile İncili kendi de depremde enkazda kaldı. Ablasını bulamadığı her gün enkazda kaldığı zamandan daha çok canının acıdığının altını çizen İncili, “Bayram geliyor, ben hangi toprağa gidip sarılayım? Molozları aniden kaldırdınız, canlı mı, ölü mü bilemedik. Yetkililer kayıplarımızı bulamıyorsa bizi de bir enkaza gömsünler, zaten bedenimiz yaşıyor. Ya canlarımızı bulun ya da bizi de toprağa gömün.”
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları