MELTEM KARAKAŞ

Eğitim Sen Eskişehir Şubesi TİS Hukuk Sekreteri Tuncer Çor, Anadolu Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği bölümünün kapatılma kararını eleştirdi. Çor, "Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği bölümünü kapatma kararı almış. El insaf. Okulun değişik bölümlerden oluşması; öğrencilerin geniş görüşlü olmasına, değişik alanlara duyarlı olmalarına ortam yaratmıştır. Her yıl açılan sergiler, kültürel ve sanatsal etkinlikler hem öğrencilerin başarılarını hem de birbirini tanıtma, mesleki görüş yaratıp branşlar arasında etkileşim oluşturup kent kültürüne katkı sunan bir bölümdür resim bölümü. Kayyum dekanlığın ve rektörlüğün ve YÖK’ün verdiği veya vereceği karar tarih sayfasına kara bir leke olarak yazılacaktır" dedi.

Eğitim Sen Eskişehir Şubesi’nde Anadolu Üniversitesi Resim İş Öğretmenliği bölümünün kapanmasına ilişkin basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya Resim İş Öğretmenliği bölümünde görev yapan akademisyenler de katıldı. Resim İş Öğretmenliği bölümünün hem üniversiteye hem şehre sanatsal açıdan katkı sunduğunu söyleyen Eğitim Sen Eskişehir Şubesi TİS Hukuk Sekreteri Tuncer Çor, “Son 10 gündür Anadolu Üniversitesi’nde 'En Son Babalar Duyar' TV dizisi gibi bir olay yaşanmakta, Resim İş Öğretmenliği bölümü bazı gerekçeler gösterilerek kapatılmak isteniyor” dedi.

“ÜLKEMİZİN EĞİTİM ALANINA KATKILARI SAYMAKLA BİTMEZ”

Tuncay Çor açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü mezunu olmaktan gurur duyduğum Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim İş Öğretmenliği bölümünü kapatma kararı almış. El insaf. Okulun değişik bölümlerden oluşması; öğrencilerin geniş görüşlü olmasına, değişik alanlara duyarlı olmalarına ortam yaratmıştır. Her yıl açılan sergiler kültürel ve sanatsal etkinlikler hem öğrencilerin başarılarını hem de birbirini tanıtma, mesleki görüş yaratıp branşlar arasında etkileşim oluşturup kent kültürüne katkı sunan bir bölümdür resim bölümü. Resim İş Öğretmenliği bölümü, bir bütün olarak değerlendirildiğinde oldukça başarılıdır. Eğitim fakültesi Resim Ööğretmenliği bölümünün ülkemizin eğitim alanına katkıları saymakla bitmez. Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışan binlerce öğretmen, üniversitelerde akademisyenler ve özel sektörde çalışan binlerce mezun mevcut.

"BU ÖRTÜLÜ KAPATMAK DEMEKTİR"

Gelelim kayyum dekanlığın ve rektörlüğün kapatma gerekçelerine. Burada amacın üzüm yemek değil bağcığı dövmek gibi bir niyet okuyoruz. Gerçi yetkililer ‘bu bir kapatma değil öğrenci alımını durduruyoruz’ diyorlar. Ancak bu örtülü kapatmak demektir. Ortalama zekaya sahip olan herkes bunun kapatma olduğunu anlar. 'Mekanlarınız çok yer kaplıyor' deniliyor. Adı üstünde sanat eğitimi bu. Tabii ki geniş alanda çalışmalar yapılıyor. Bölüme ayrılan alanın dekanlığa tahsis edileceği söyleniyor. Küçük alanlarda çalışma ve üretmek zordur. Çünkü bu insanlar büro işi değil sanat yapıyorlar. 'Bölüme başvuru az' diyorlar. Ancak yapılan araştırmalar böyle demiyor. Kendi alanında Anadolu üniversitesi başvuruda 5. sırada. Ayrıca YÖK'ün eğitim fakültelerinde 800 bin barajı getirmeleri nedeniyle tüm üniversitelerin eğitim fakültelerinde aynı sonunu görmek mümkün. 

“TARİH SAYFASINA KARA BİR LEKE OLARAK YAZILACAKTIR”

Ayrıca 'bölümde az öğrenci olduğu' söyleniyor. Böyle bakacak olursak ülkede birçok eğitim kurumunu kapatmak gerekiyor. Çok mantıklı bir gerekçe değil. En önemlisi de mezunlarınız atanamıyor diyorlar. Bence bunun altını iyi doldurmak gerekir. Bugün ülkemizde 200'ü aşkın devlet özel ve vakıf üniversiteleri var. Bu üniversitelerinin yarısına yakınında sanat eğitimi veren okullar var. Bu okullar her yıl mezun veriyor. Bir de olayın diğer boyutuna bakmak gerekir. İlk ve ortaöğretimde görsel sanatlar, sanat eğitimi gibi derslerin ders saatlerinin az oluşu v.b. nedenler göz önünde bulundurulduğu zaman atanamama nedeni açıkça ortadadır. Niteliksiz eğitimi reva görenlerden öğrenciye, öğretim görevlisine sorulmadan karar alanlardan alacaklıyız. Özetle kayyum dekanlığın ve rektörlüğün ve YÖK’ün verdiği veya vereceği karar tarih sayfasına kara bir leke olarak yazılacaktır.”

Kaynak: anka