Ülkemizde son 20 yılda üniversite sayısı hızlı bir şekilde artarak 207’ye yükseldi. Tabi bu üniversitelerin sayısı artarken eğitimin kalitesinin de aynı oranda artmadığı hepimizin malumu. Türkiye Avrupa’da nüfusa göre en çok üniversite öğrencisinin olduğu ülke. Yükseköğretim Kurumunca açıklanan istatistiklere göre, Türkiye'de 2021-2022 öğretim yılında üniversitelerde 8 milyon 296 bin 959 öğrenci eğitim alıyor. Büyük bir çoğunluğunun mezun olduktan sonra işsiz kalacağını hepimiz biliyoruz. Çünkü, Türkiye’de üniversite mezunu olanlar iş bulmakta zorlanıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre 2019 yılı itibariyle Türkiye’de üniversite mezunu işsizlerin sayısı 15 senede 10 kat arttı; 4 işsizden 1’i üniversite mezunu. Türkiye’de üniversite mezunlarında işsizlik oranı ilköğretim mezunlarından daha yüksek. Tüm Avrupa’da eğitim seviyesi artıkça iş bulma oranı yükseliyor. Bunun tek istisnası ise Türkiye. Gençlerin birçoğu iş bulamazken yükseköğrenim mezunu gençlerin işe giriş ücretleri ise asgari ücret civarında kalıyor. Tıp fakültesi mezunları dışında bir fakülteden mezun olan gençlerin çok büyük bir bölümü asgari ücret civarında bir ücretle çalışıyor. Mühendislik fakültesinden mezun gençlerden ücretlerinin asgari ücrete yakın bir ücretle işe başlayanların oranı yüzde 40-50 dolaylarında. Sosyal bilimler, iktisadi ve idari bilimler mezunlarında bu oran yüzde 60’larda seyrediyor. Atanamayan öğretmenler, mühendisler, mimarlar, şehir plancıları, veterinerler, kısacası gençler sorunlarının çözülmesini bekliyor. Gün geçtikçe umutları daha da fazla kırılan bu gençler çözümsüzlük içinde boğuşurken bazısı maalesef hayatlarının baharında yaşamlarına son vermeyi kurtuluş olarak görüyor. Gençlerin yaşadıkları bu sorunların çözüm merkezinde elbette ki başta iktidar partisi olmak üzere tüm seçilenlere büyük sorumluluk düşüyor. Geçlerin yaşadıkları sorunları çözebilmek için, arada bir mikrofonu ele geçirip onların sorunlarını anlatmaktan çok daha ötesini yapmak gerekiyor. İktidar ve ya iktidara talip olanlar ekonomik büyümeyi ve istihdamı arttırıcı politikaları hayata geçirmek zorundalar. Torpil iddialarını ortadan kaldırmak için gerçekleştirildiği söylenen sınavlardan iyi puan alanların gerçekten liyakat esasına göre yerleştirilmesi bile özellikle ataması yapılmayan öğretmenler başta olmak üzere büyük bir kısmı için umut olabilir. Yerelde belediyelerinde bu işin çözümünde kendini de mesul tutarak elini taşın altına koyması ve istihdamı arttırmaya dönük projeleri hayata geçirerek kısmen de olsa bu sorunun çözümüne katkı sağlaması gerekiyor. Gençler Geleceğimiz, Geleceğimizi Kaybetmeyelim Ve Bu Gençler Senin, Benim, Bizim… Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı