HBB’den Zarar Gören Mezar Taşları İçin Teknik Ekip Görevlendirildi HBB’den Zarar Gören Mezar Taşları İçin Teknik Ekip Görevlendirildi

Geçtiğimiz hafta sevdiklerimizi, dostlarımızı kısacası canlarımızı kaybettiğimiz 6 Şubat depremlerinin yıldönümüydü.
Hükümetten, muhalefete, sivil toplum kuruluş temsilcilerinden basın mensuplarına kadar çok sayıda insan akın etti Hatay’a.
Kimi deprem sonrası neler yapıldığını anlatıyordu, kimi ise nelerin eksik kaldığını… 
Oysa biz zaten buradaydık kimin ne yaptığını da kimin neleri yapmadığını da biliyorduk…
İnatla “gitmiyoruz, buradayız” dediğimiz içimizde kendisi gibi koca bir boşluk oluşan bu şehirde geçen bir yıl içerisinde yapılan tek şeyin enkaz kaldırmak olduğunu ve hala devam eden yıkımların olduğunu biliyoruz.
Sokaklarımızın kaldırılan enkazlardan geriye kalan molozlar, inşaat kamyonları ve tozla kaplı olduğunu biliyoruz.
 Üzerlerinde "az veya orta hasarlı", "mahkemelik " yazılan binaların akıbetinin tam olarak ne olacağını bilmeden bunların arasında onca yıllık emeklerimizin nasılda bir çırpıda yok olduğunu her gün görerek, tekrar tekrar hatırlayarak yaşıyoruz. 
Ve bir de yağmur yağdığında daha ne kadar yaşayacağımızı bilmediğimiz konteynerlerin su bastığını da tüm kenti kaplayan çamurları da biliyoruz.
Karanlık çöktüğünde “elektrikler bu gün de kesilir mi?” diye düşünürken karanlıkta ve soğukta kalarak sanki yine aynı felaketi yaşayacakmışız gibi yine yeniden aynı travmaları yaşadığımızı da biliyoruz...
Duyduğumuz bir ses, yaşadığımız bir artçı sarsıntı ve hatta hava durumu bile bizi o güne götürüp takılı bırakıyor.
Musluklarımızdan akmayan suları, geçilmeyecek halde olan yollarımızı, tanınmakta güçlük çektiğimiz sokaklarımızı ve aradan geçen bir yılda hala yapılmadığını da biliyoruz.
Kalkan enkazlara rağmen bulunamayan sevdiklerimizin, evlatlarımızın olduğunu da biz biliyoruz.
Bir yıla kadar yapılacağı söylenen ama Hatay’ın ihtiyacı olan konutların sadece %4 ‘ünün yapıldığını, Samandağ’ da ise sadece 424 konutun temelinin atıldığını biliyoruz mesela…
Bize ne anlatıyorsunuz biz bunları yaşıyoruz, görüyoruz…
O yüzden aradan geçen bir yılda hem muhalefete hem de iktidara hala öfkeliyiz ve hala diyoruz ki “Sesimizi duyan var mı?”
Biz Hataylılar zaten birbirimizi yaramızdan tanıyoruz…
Foto-Haber: Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları