Samandağ sahilinde yumurtalarından çıkan yavru caretta caretta ve yeşil deniz kaplumbağaları (Chelonia mydas) olarak adlandırılan türünün denizle kavuşma yolculuğu başladı. İlçemiz sahilinde Samandağ Çevre Koruma Derneği Başkanı Mişel Atik, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Suşehri Timur Karabal Meslek Yüksek Okulu Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Bektaş Sönmez’in katılımıyla sabahın erken saatlerinde gönüllü öğrencilerin açtığı yuvalarda yumurtalarından çıkan yavrular, Akdeniz'in sularıyla buluştu. Kumsalda zorlu bir mücadele sergileyen kaplumbağaların denizle buluşma anı görülmeye değerdi. YAVRULARIN DENİZLE BULUŞMASI EYLÜL SONUNA KADAR SÜRECEK Doğa Koruma ve Milli Parklar 7. Bölge Müdürlüğü, Hatay Büyükşehir Belediyesi, Samandağ Kaymakamlığı, Samandağ Belediyesi ile Samandağ Çevre Koruma Derneği tarafından korumaya alınan Yeşil Deniz Kaplumbağalarının önemli üreme noktalarından biri olan ilçemizde yumurtalarından çıkan kaplumbağalarının denize yolculuğu başladı. Yeşil Deniz Kaplumbağalarının Mayıs ayının başından Temmuz ayının sonuna kadar kumsala bıraktığı yumurtalardan çıkan yavruların denizle buluşması Eylül ayının sonuna kadar sürecek. Yaklaşık bin beş yüz yuvanın bulunduğu kumsalda 100 bin ila 120 bin arasında yavru deniz kaplumbağasının çıkması beklenirken, bu yavrulardan yaklaşık 100 bini denize ulaşabilecek. “DERNEK OLARAK KAPLUMBAĞA ALAN KORUMA ÇALIŞMASI YÜRÜTÜYORUZ” Samandağ Çevre Koruma Derneği Başkanı Mişel Atik konuyla ilgili görüşlerini açıklarken yıllardır kaplumbağa koruma çalışmaları yürüttüklerini belirterek “Derneğimiz Doğa Koruma Milli Parklar adına alan koruma çalışmaları, Kaplumbağa koruma çalışmalarını yürütüyor. Mutlulukla şunu söyleyebilirim ki; Türkiye'de Chelonia mydas ve caretta caretta kaplumbağa türleri açısından önemli bir noktaya geldik. Yuva yapan kaplumbağa sayımız binin altında olmuyor binlerce yavruyu her yıl denize uğurluyoruz. Mayıs ayından Eylül ayının ortalarına kadar süren bir çalışmamız oluyor. Gönüllü öğrencilerimiz, proje danışmanımız Doç. Dr. Bektaş Sönmez ve ekibimizle Bu çalışmaları yürütüyoruz. Bize bu konuda katkı sunan kurum ve kuruluşlara, gönüllerimize duyarlı insanlarımıza teşekkür ediyoruz. Kaplumbağa olgusu Samandağ'da artık bir yere gelmiş durumda, zamanla Hatay'ın en önemli markalarından biri haline gelmiştir. Bu bizi mutlu ediyor Yeşil Deniz kaplumbağaları dünya yaşam zincirinin önemli halkalarından biri ve nesli tehdit altında olan bir canlı. 10 yıldan önce 60-70 yuva sayarken şimdi binin altına düşmeyen bir ortalamamız var. Bu da Samandağ’ı Türkiye'de Yeşil Deniz kaplumbağalarının ürediği bir kaç sahilden biri olma özelliğinde ve en önemli sahil olma yolunda ilerliyor.” dedi. “OLUMSUZ FAKTÖRLERİN ORTADAN KALDIRILMASI İÇİN ÖNLEMLER ALINMASI GEREKİR” Samandağ Kumsalında 2001 yılından bu yana yapılan koruma çalışmalarını sürdüren Doç.Dr. Sönmez, Samandağ Kumsalında, 2021 yuvalama sezonunda bin beş yüz civarında yuva tespit ettiklerini ifade etti. Sönmez, açıklamasında "1 500 yuva yaklaşık 150 bin ile 200 bin yumurta demek oluyor ve bu 150-200 bin yumurtadan da yaklaşık 100 bin ila 120 bin civarında yavru çıkacak demektir. Tabi yuvadan çıkan her yavru sağlıklı bir şekilde, güvenli bir şekilde denize erişemiyor. Bunlarında yaklaşık 90 bin ila 100 bin arasındaki yavru sayısı denize ulaşacak. Bunun nedeni de kıyıda, kumsalda var olan olumsuz faktörlerdir. Kumsaldaki Işık kirliliği hayvanların arkaya yönelmesine, çöp varlığı onun daha yavaş şekilde denize erişmesine, yengeçlere yem olmasına neden oluyor. Ya da sokak köpekleri ve çakallar tarafından yenmesine sebep oluyor. Bu nedenlerle bir kısım yavrumuz ne yazık ki sağlıklı bir şekilde denize erişemiyor." dedi. Koruma çalışmalarının Mayıs ayında başladığını belirten Sönmez "Bu süreç Eylül'ün sonuna kadar devam edecek. Bu süre içerisinde Mayıs ayından Temmuz ayının sonuna kadar yetişkin anaç kaplumbağalar yumurtalarını bırakır. Temmuz ayının ortalarından itibaren de Eylül ayının sonuna kadar olan sürede de yavru yeşil deniz kaplumbağaları yumurtadan çıkıp denize ulaşmaya başlarlar. Samandağ Kumsalı Yeşil Deniz Kaplumbağalarının doğu Akdeniz'de ve Türkiye'de önemli bir yumurtlama ve yuvalama kumsalıdır. 2000'li yıllardan günümüze kadar Samandağ kumsalında koruma ve bilimsel çalışmalar yürütmekteyiz. Son dönemlerde de yuva sayısında bir artış trendi tespit ettik. İlk yıllardaki yuva sayısı ile son yıllardaki yuva sayısı arasında yüzde 600'lük yüzde 500'lük bir değişim var. Ama şu anlama gelmesin bu sayı kaplumbağa sayısı arttığı için mi? onu bilmiyoruz. 20 yıllık süreç içerisinde 2000'li yılların başlarındaki yuva sayımızla 2021 yıllarındaki yuva sayısında çok büyük bir fark var. Bir trend var artış trendi. Yani yuvalamada, popülasyon da bir artış var. Dediğim gibi bu acaba yuva yapan, yumurta bırakan birey sayısından mı kaynaklı, yoksa yumurta yapan kaplumbağanın iki değil de daha fazla yuva yapmasıyla mı alakalı. Tabi bunlar ileriye dönük olarak yapılacak çalışmalardır. Biz özellikle 200'li yıllardan 2012-2013'yü yıllara kadar artan ve azalan bir yuva sayısı ile gittik ama. 2013 yılından itibaren doğrudan bir artış trendimiz var. Yani 900'lerden, binlere, binlerden, bin 200'lere, bin 300'lere ve şu an bin 500'lerdeyiz. Buda geçmiş yıllardan günümüze kadar yapılan koruma çalışmalarının bir etkisi, tabi mutlaka vardır ama onun etkilerini görmek daha uzun bir süreçte ortaya çıkar. Sonuç olarak 20 yıllık süreç içerisinde Samandağ Deniz Kaplumbağaları yuvalarında büyük bir artış var. Samandağ Kumsalında yavruları etkileyen faktörler yanında kıyı erozyonu Samandağ kumsalında olumsuz bir faktördür. Bununla birlikte katı atık kirliliği önemli etkenlerden bir tanesidir. Tabi bu olumsuz faktörlerin ortadan kaldırılması içinde bir nevi önlemler alınması gerekir. Sadece kıyada alınan önlemler yetmiyor. Kıyının arka tarafında bulunan sulak alanlar olsun, benzeri alanlar olsun. Kum tepeleri ve kum tepelerinde bulunan bitkilerin korunması kıyının gelecek nesillere aktarılması, hem kaplumbağalar hem de insanlar için önemli faktördür. Samandağ Kumsalının Alan Koruma çalışmalarına katkılarından dolayı öncelikle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğü'ne, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne, Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği'ne, Samandağ Belediyesi, Samandağ Kaymakamlığı ve Hatay Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığına ayrıca teşekkür ediyorum." dedi.