İHD Hatay: Toplumsal Barış İçin Geçmişle Yüzleşin İHD Hatay: Toplumsal Barış İçin Geçmişle Yüzleşin

Kahramanmaraş’ta yaşanan depremin ardından kaybolan yakınlarını bulmaya çalışan ailelerin çabaları devam ediyor.   Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma Derneği (DEMAK), kayıpların bulunması için yapılan başvuruların sonuç vermemesi üzerine seslerini duyurmak amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Antakya Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen basın açıklamasını DEMAK adına Sema Güleç yaptı. Güleç, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremden sonra, hiçbir şekilde yakınlarına, canlarına ulaşamadıklarını vurguladı.
Ulaşabilmek için birçok yöntem denediklerini belirten Güleç, "Çoğumuz enkaz tamamen kaldırılana kadar orada bekledik, Resmi tüm kuruluşlara başvurduk. DNA örneklerimizi verdik, şimdiye kadar herhangi bir eşleşme olmadı. Hastanelerde, Mezarlıklarda, Sevgi ve Bakım evlerinde, Devletin tüm kurumlarında aradık bir sonuca ulaşamadık. Bize yapılan tüm ihbarları değerlendirdik, ama maalesef bir sonuç alınmadı." dedi.
Kayıp yakınları birleşerek DEMAK (Deprem Mağdurları ve Kayıp Yakınlarıyla Dayanışma)   derneğini kurduklarını belirten Güleç, "Dernek kurulduktan sonra ilk işimiz Ankara’ya TBMM’ye gitmek oldu.  11 ilin milletvekilleri görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmelerde kayıplarımızın bulunması için komisyon kurulmasını talep ettik. Bu öneri mecliste milletvekilleri tarafından oylandı fakat kabul edilmedi. Daha sonra Adalet Bakanlığına, İçişleri Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına ve Meclis dilekçe komisyonuna dilekçeler gönderdik. Yalnızca Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından dönüş oldu. Bu dönüş te tatmin edici değildi,  Bizler yılmayacağız diyerek yola çıktık. Birçok yere mail attık, randevu talep ettik maalesef elle tutulur cevaplar alamadık."
“ÖNCELİKLE HEDEFİMİZ KAYIPLARIMIZI BULMAK”
“Derneğimizin önceliği kayıplarımızı bulmak, daha sonra ise mağdur depremzedelere yardım etmek suretiyle tüm Türkiye geneli çalışmak istiyoruz. Maalesef ülkemiz dünya deprem kuşağını üzerinde bulunmaktadır. İleri zamanda da olası felaket durumlarında kayıp ve yardım amaçlı faaliyet göstermek için çalışmalar yapacağız.
Sesimizi duyuramadığımız ya da duydukları halde cevap veremedikleri için bu basın açıklamasını yapmaya ihtiyaç duyduk. Lütfen sesimize ses olun, bizi yalnız bırakmayın.              Evladını bulamayan analar, babasını, anasını bulamayan evlatlar, abisini kız kardeşini bulamayan kardeşler ya da tüm ailenin nerede olduğunu bilmeyen, bulamayan yakınlardan biri siz olabilirsiniz. Lütfen duyarlı olmanızı kendinizi bizim yerimize koymanızı istiyoruz. Biz kayıp yakınları evlatlarımızı, eşlerimizi, annelerimizi, babalarımızı, kardeşlerimizi Canlarımızı arıyoruz.”
“İSTEKLERİMİZ ÇOK NET; MECLİSTE ARAMA KOMİSYONU KURULMASI“
"10 ay oldu insanlar ölülerini arayalı, bulunan şanslı sayılacak! Gecemiz gündüzümüz birbirine karıştı. Canlarımız vefat etmiş olabilir fakat onları bulamazsak ömür boyu her kapı zilinde, her telefonda geldiler mi? Aradılar mı?  Diye bekleyeceğiz. Zor durumdayız sevdiklerimizin bir tırnağına bile razı olacak duruma geldik ki gidecek bir mezarımız olsun.
İsteklerimiz çok net; mecliste arama komisyonu kurulması. Hastahanelerde yatan depremzede varsa bizlerin DNA’sı ile eşleştirilmesi. Feth-i Kabirlerin hızlı bir şekilde yapılması. Sevgi evlerinde, bakım evlerinde, devletin herhangi bir kurumunda herhangi bir depremzede varsa yine DNA’larımızla eşleştirilmesi. Üstünkörü kaldırılan enkazlarda, molozların yeniden taranması. Vefat eden tüm depremzedelerin fotoğraflarının yüz taramasına dahil edilmesi ve DNA’larının veri tabanı oluşturarak karşılaştırılması.' dedi.
"Umarım bu felaket dünyanın hiçbir yerinde bir daha yaşanmaz." diyen Güleç, "Vefat eden ailelere başsağlığı dileriz. Allah yar ve yardımcımızı olsun. Bizler kayıp canlarımızı bir şekilde istiyoruz. Onlar bu ülkenin evlatları, vatandaşları lütfen onları artık yok saymaktan vazgeçin. Kayıp canlarımızı her şekilde istiyoruz, bulana kadar hızlanarak arayışımız devam edecek. Gereken ne varsa yapacağız." ifadelerine yer verdi.
Foto-Haber:Neslihan Sağaltıcı
 

Editör: Nezahat Fırıncıoğulları