İnsan Hakları Derneği Mersin, Adana, Hatay ve İskenderun şube yöneticileri toplantıda bir araya geldi. Toplantıda gündemi görüşüp, derneğin gelecek dönemdeki planları ve yapılacak çalışmalar görüşüldü. 
İHD’nin Dünyada ve Türkiye‘deki bütün bu hak ihlallerine rağmen mücadelesini yılmadan sürdürdüğünü  ve çalışmaların kararlılıkla sürdürüleceği ifade edildi. 
Toplantı sonrası katılımcılar adına İHD İskenderun Şube Eşbaşkanı Coşkun Selçuk yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
“İnsan hakları konusunda bütün dünyada yaşanan gerileme, hukukun çiğnenmesi, her gün yeni acıların yaşanmasına neden olmaktadır. İnsanın insan olmasından kaynaklı hakların kullanılması konusunda devletlerin kendi çıkarlarını gözeten bir yerden yaklaşmaları ihlallerin doğrudan kendileri tarafından yapılması sonucunu doğurmaktadır. Uluslararası sözleşmeler, bizzat uygulamasını gözetlemek sorumluluğunda olan kurumların devlet politikalarına uygun hareket etmesi nedeniyle uygulanamaz duruma gelmiştir. Uluslararası kurumların yeterince etkin olamaması Suriye’de bir insanlık dramı yaşatmaya devam ederken en son Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş büyük güçlerin yeni silahlarını deneme alanlarına dönüşmüş ve insanlık adına büyük acılar yaşatmaktadır.
Türkiye’de ise hapishaneler, başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere birçok insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin gerçekleştirildiği birer ‘insan hakları ihlal merkezlerine’ dönüştürülmüştür. Türkiye’nin hapishane rejiminin en önemli sorunlarının biri de hasta mahpusların yaşamış olduğu hak ihlalleri gelmektedir. Türkiye hapishanelerinde tespit edebildiğimiz kadarıyla 604’ü ağır olmak üzere 1605 hasta mahpus bulunmaktadır. İskenderun T Tipi Cezaevi’nden İzmir Menemen R Tipi Cezaevi’ne nakledilen 82 yaşındaki Sıddık Güler ve Aysel Tuğluk özelinde ağır hasta mahpuslar tüm başvurulara rağmen tahliye edilmeyerek yaşam hakları ihlal edilmektedir. Hapishanelerdeki ölümlerle birlikte işkence iddialarının artması durumun ciddiyetini ortaya koymaktadır.
Ajanlaştırma adı altında insanlara özellikle üniversite öğrencilerine  yönelik baskı yapılmaktadır. Gençlere ajanlık yapmaları için çeşitli vaatler yapılmakta kabul edilmemesi durumunda İşkenceye varan yöntemler uygulanmaktadır. Derneğimiz Batman Şubesi’ne 2022 yılının ilk üç ayında gençlere yönelik ajanlaştırma tehditlerine yönelik 6 kişi tarafından ihlal başvurusunda bulunulmuştur. Diğer yandan Karaman’da üniversite öğrencileri Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle bir grup tarafından alıkonularak tehdit edilmiş ve baskılar sonucunda bir kısmı okulu bırakmak zorunda kalmıştır. Sanat çalışmaları kurumlara yapılan baskılarla sürdürülemez duruma getirilmektedir. Özellikle tiyatrolar ekonomik ablukaya alınmakta oyunları bir yerel yöneticinin kararıyla yasaklanmaktadır. 
Toplantı ve gösteri hakkı fiili olarak kullandırılmamaktadır. Cumartesi Anneleri’nin kayıplarını aramak için yıllardır her hafta Cumartesi günü Galatasaray Lisesi önünde yaptıkları eylem uzun bir süredir engellenmektedir. 1 Mayıs İşçi Bayramı ile sembolleşmiş Taksim Meydanı emekçilere kapatılmış ve her yıl bayram öncesinden itibaren alan ablukaya alınarak adeta terör estirilmektedir. Adana’da geçtiğimiz günlerde bir grubun yaptığı gösteride polisin aşırı güç kullanması  kamuoyunda büyük tepki uyandırmıştır.
Anayasanın 90. Maddesi açık olmasına rağmen AİHM kararları uygulanmamaktadır. Özellikle Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile ilgili alınan kararların uygulanmayacağı ve buna ilişkin karşı hamlelerin yapılacağı en üst düzeyde dile getirilmiştir. Bu da hukuksuzluğa davetiye çıkarmaktır. Hukuka uyulmayacağının bu şekilde açıkça ifade edilmesi özellikle hak ihlali yapanlara büyük cesaret vermektedir. Uygulanan cezasızlık politikasıyla herkesin yaptığı hukuksuzluğun yanına kaldığı bir ortamda hak ve hukuka saygıyı beklemek mümkün değildir. Hukukun uygulanmasını isteyen biz insan hakları savunucuları üzerindeki baskılar aralıksız devam etmektedir. Eş genel başkanımız Eren Keskin’e verilen cezalar ve diğer Eş Genel Başkanımız Öztürk Türkdoğan’ın yargılanması en son MYK Üyemiz Metin Kılavuz’un gözaltına alınması insan hakları savunucularının korunması konusundaki uluslararası sözleşmelerin ihlalidir ve sözleşmelere aykırıdır.
Dünyada ve Türkiye‘deki bütün bu hak ihlallerine rağmen İnsan hakları Derneği mücadelesini yılmadan sürdürmektedir. Bu gün burada İnsan hakları Derneği Mersin, Adana, Hatay ve İskenderun şubeleri olarak yaptğımız toplantıda insan hakları alanındaki gündemlerimizi görüşüp önümüzdeki döneme ilişkin planlamamızı yaparak çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha ifade etmek istiyroruz. 
Foto-Haber:Nezahat Fırıncıoğulları

Editör: TE Bilişim