CHP Ekonomi Masası, Kayseri'de sanayicilerle bir araya geldi. CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Türkiye'nin 2021 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 21,7'lik büyümesinin baz etkisiyle olduğunu ve sağlıklı bir büyüme olmadığını söyleyerek, "Hükümet bizi hem istihdam yaratmayan hem de yoksullaştıran büyüme ile tanıştırdı" dedi.

CHP Ekonomi Masası; yurttaşların, sanayicinin ve esnafın sorunlarını dinlemek için Kayseri'ye gitti. CHP Sözcüsü Faik Öztrak başkanlığındaki heyette CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ve CHP'li milletvekilleri yer aldı.

Heyetin ilk durağı bir otelde sanayicilerle düzenlenen toplantı oldu. Toplantı saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kayseri ekonomisiyle ilgili sunum yapıldı. CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, Kayseri Yüksek Hızlı Tren projesinin halen bitmediğini ve 7 Ulaştırma ve Altyapı Bakanı eskittiğini ifade ederek, verilen sözlerin tutulmadığını dile getirdi.

Öztrak, TÜİK'in verilerine göre; Türkiye ekonomisinin yılın ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 büyümesini yorumladı, ekonomideki sorunlara değindi. CHP'li Öztrak'ın açıklamasından satır başları şöyle:

“Kayseri, bizim sene başından beri ziyaret ettiğimiz 25'inci vilayetimiz. İlçelere baktığımız zaman yaklaşık 100 ilçeyi ziyaret etmişiz, 26 bin kilometre yol yapmışız. Biz, bu toplantıları iş aleminin, çiftçilerimizin ve esnafımızın sorunlarını dinlemek için yapıyoruz. Sorunlar bize gelsin, biz de TBMM'de dile getirebilelim.

"3 BÜYÜK KRİZ VAR"

2011 yılında 2020-2023 hedefleri devletin resmi evrakına da geçti, planlarda da yer aldı. O hedeflere göre Türkiye'nin 2023 yılında, 2 trilyon dolar gayrisafi yurt içi hasılası olacaktı. Bu hedefe göre gitmiş olsaydık; 2021 yılında 1,6 trilyon dolar olması gerekiyordu, bugün bunun yarısında bile değiliz, 765 milyar dolar. Dolayısıyla 2023 hedefleri artık hayal oldu.

Hedefin altında kaldığımız için kaybettiğimiz; cebimize girmeyen, hatta cebimizden çıkan para 892 milyar dolar. Niye bu rotadan çıktık? Bence burada 3 tane büyük sorun alanı, kriz var. Birincisi; büyüme modelimiz tıkandı. Dışarıdan sıcak parayı alarak, içeride betona yatırarak, dolar elde edecek şirketlere yatırımlar yapmadan büyümenin sonucunda ekonomik sistem tıkandı. Neden? Dışarıda eskinden para ucuzdu, bizim gibi ekonomilere hızla akıyordu. Son krizlerden sonra sermaye daha ürkekleşti, doğruları yapan ülkelere akmaya başladı. Biz ise doğruları yapmadığımız için yani para gelmemeye başladı. Para gelmeyince de patinaj yapmaya başladı ekonomi.

Diğer önemli konu devletteki yönetim krizi. Özellikle Türkiye tek adam rejimine geçiş düğmesine, 2013 yılının sonundan itibaren bastıktan sonra sıkıntılar yaşanmaya başladı...

Bir başka önemli gelişme; 2020 yılında bütün dünyada baş gösteren ve tüm ekonomileri etkileyen küresel kriz oldu. Pandeminin etkisiyle ekonomideki sıkıntılar ve patinaj kritik noktalara ulaştı.

"DAİRE BAŞKANININ ÇÖZECEĞİ MESELE SARAYDA İMZA BEKLİYOR"

Devletteki yönetim krizi dediğimiz zaman neyi kastediyoruz? Bugün, kurumlar yasalarda yazan görevlerini dahi, tek kişinin talimatı olmadan uygulayamıyor. Talimat bekleniyor. Bundan önceki dönemde bir daire başkanını çözeceği mesele, şu anda sarayda imza bekliyor. Sonuç Türkiye iklim değişikliğinin etkisiyle yangınlarla karşı karşıya kaldı. Türkiye'yi uçuracak denilen bu rejim, yangın uçağı uçuramadı, seli yönetemedik. İnşaat yapılmaması gereken dere yataklarına inşaat yapılması sonucunda veya tomruk depolanmaması gereken yerlere tomruk depolanması sonucunda oldu.

İklim değişikliğiyle ilgili planlar yapılması gerekiyor ki yönetilebilsin. İklim değişikliği uluslararası bilim adamları tarafından dile getiriliyor. Ama Türkiye'nin stratejisinin olmadığını ve buna yönelik insan gücü planlaması yapılmadığını da gördük.

"KISA VADEDE CAZİP UZUN VADEDE ENGEL"

Bir başka sorun ülkenin, beka sorunlarından düzensiz göç. Sığınmacılar ucuz emek kaynağı oluyor. Türkiye ucuz emek kaynağını kullandıkça kat etmesi gereken yatırımları yapmak yerine doğudan gelen ucuz emeğin ülkelerine yapıyor. Bu ülkeyi orta gelir tuzağını dibine çekiyor. Kısa vadede cazip gibi gelir ama uzun dönemde ülkenin gelişmesine engel oluyor.

"AVRUPA GÜLBUDAK'TAN BAŞLIYOR"

Maalesef Avrupa'nın kafasında Avrupa Birliği'ne almak yok ama Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin sınırında sığınmacı gettosu haline getirmek var. Para vererek ülkeyi sığınmacı gettosu haline getirmeye çalışıyorlar. Aslında Avrupa Birliği'nin sınırı Edirne'de değil Gülbudak'ta başlıyor. Onlar da bunu fark ettiğinde geç olacak.

Editör: TE Bilişim